Bu kritik dönemde bireysel yatırımcı ne yapmalı?

Yayınlama: 14.10.2021 13:30:00 Güncelleme: 14.10.2021 14:03:53

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, çalkantılı dönemde yatırımcıların fırsatları değerlendirmek için likit varlık tutmasını, yerel ve global fırsatların ortaya çıkacağını söylüyor

Bu kritik dönemde bireysel yatırımcı ne yapmalı?

Dolarda ve altında yükseliş, faizde düşüş, borsada yönsüz bir seyir. Global piyasaların da fazlaca dalgalı olduğu bugünlerde bireysel yatırımcıların kafası çok karışık. Bir yanda parayı yükselen enflasyon karşısında ezdirmemek ve satın alma gücünü yukarı tutmak derdi, diğer yanda ise bunu sağlayabilecek yatırım enstrümanlarını bulabilmek konusundaki kafa karışıklığı. Peki kurumsal yatırımcılar bu işi nasıl çözüyor. Yani uzun lafın kısası bu dertten kurtulmak için parayı bir profesyonele emanet etmek isterseniz onlar yatırım piyasalarını nasıl görüyor?
Bu kritik dönemde nasıl bir yatırım modeli ve takvimi belirlemek mantıklı? Yapı Kredi Portföy Gernel Müdürü Müge Peker, Paramevzu.com'un sorularını yanıtladı... 

BİRAZ LİKİTTE KALIP FIRSATLAR DEĞERLENDİRİLEBİLİR
ParaMevzu: Piyasalarda kritik bir dönemden geçiyoruz. Bir yanda yabancı yatırımcının bir türlü geri dönüşünü göremediğimiz borsa, diğer yanda TL bazlı tüm varlıkları etkileyen faiz bilmecesi. Mevcut şartlarda kısa vadede yatırımcıların doğru yatırım kararları için nasıl bir takvim belirlemesini önerirsiniz?

Müge Peker: Piyasalarda temkinli olunması gereken bir dönem ancak temkinli olurken bazı fırsatların da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu fırsatları değerlendirebilmek için sene sonuna kadar olan dönemde likit enstrümanlara bir miktar alokasyon yapılarak, oluşabilecek kısa vadeli fırsatlar kullanılabilir. 2022 yılı bahar aylarından itibaren ise daha uzun vadeli portföy oluşturmak için uygun bir dönem olabilir. Tabii bu strateji izlenirken politik ve ekonomik taraftan gelecek yeni haber ve sinyallere özellikle dikkat edilmeli. Her yeni ortamın kendi içinde değişik fırsatlar barındıracağını düşünüyoruz.

TEKNOLOJİ VE ALTIN FONLARINDA HALA FIRSATLAR VAR
Özellikle yatırım fonlarının yatırımcılarını artık global piyasalara da taşıyabiliyor olduğu düşünülürse Türkiye pazarlarına alternatif global fırsatlar hangi alanlarda diyebiliriz? Emtia? Global hisseler? Ya da bunların dışında hangi fırsatlar var?

Yapı Kredi Portföy bünyesinde global piyasalara yatırım fırsatı sunan bazı yatırım fonlarımız var. Yapı Kredi Portföy Yabancı Teknoloji Sektörü Hisse Senedi Fonu yıllardır yatırımcılarımız tarafından beğenilerek satın alınan ABD piyasalarında teknoloji şirketlerine yatırım yapma imkânı sunan bir fon olarak ön plana çıkıyor. Son 5 senedir çok iyi performans gösteren Nasdaq endeksinin bu sene de benzer şekilde yükseldiğini görüyoruz. Bu fonun getirisi yılbaşından beri yüzde 37 seviyelerinde bulunuyor.  Diğer yandan 2020 yılında yüzde 53,5 getiriye sahip Yapı Kredi Portföy Altın Fonumuz da oldukça talep gören bir fon oldu.  Bu fonda da hala fırsatlar olduğunu düşünüyoruz.   

GELECEĞİN SEKTÖRLERİNE YATIRIM, BÜYÜK BİR FIRSAT BARINDIRIYOR
Diğer yandan yine global piyasalara yatırım yapacak son dönem yatırım fonları pazarında tematik fonlara artan ilgiyi takiben farklı temalara tek bir fon çatısı altında yatırım yapan YKP Dördüncü Fon Sepeti Fonu’nu kurduk. 27 Eylül’de halka arz edilen fonun hedefi, geleceğe yön veren farklı temalara profesyonel portföy yöneticilerinin beklentileri doğrultusunda yatırım yapmak. Fon, otomasyon ve robot teknolojileri, genomik, bulut bilişim, uzay teknolojileri, yarı iletken teknolojisi, elektromobilite ve pil teknolojileri gibi yeni teknolojik gelişmelerin lokomotifi olan sektörlerin yanı sıra tarım, seyahat, eğlence ve altyapı sektörlerini de içine alacak şekilde geniş bir yatırım evrenine sahip ve dönemsel olarak beklentiler doğrultusunda bu farklı temalara portföyünde yer verecek. Global piyasalardaki yeni sektörlerde ortaya çıkacak getiri fırsatlarından yararlanmak isteyen fakat hangi sektöre yatırım yapmanın doğru olduğu konusunda çekincesi olan yatırımcılara tek bir fon çatısı altında portföy çeşitlendirmesi ile yatırım yapma fırsatı sunacak fonun, kısa zamanda beğenilen fonlarımız arasında kalıcı bir yeri olacağını düşünüyoruz.

BES KATILIMCILARI FON PORTFÖYÜNÜ YILDA 2-3 DEFA DEĞİŞTİRMELİ

BES katılımcılarının çok ciddi bir bölümünün hala başlangıç fonlarında kaldığı ya da çok az fon portföyü değişikliği yaptığı bir gerçek. Bu da büyük fırsatların kaçması anlamına geliyor. Biraz daha fazla kazanmak isteyen, bu doğrultuda da biraz daha risk almak isteyenlerin şu anki Türkiye şartlarında sizce portföylerini kaç defa gözden geçirmesi daha mantıklı olur?

Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda dalgalanmalar daha sık yaşanabiliyor. Ancak bireysel emeklilik uzun vadeli bir yatırım olduğundan kısa vadeli dalgalanmalar yerine uzun vadeli trendlere odaklanmakta fayda var.  Bu trendleri takip etmek için yatırımcılar, emeklilik şirketlerinin internet sitelerinden ya da müşteri temsilcilerinden destek alabilirler. Genel olarak yılda 2-3 değişiklik yapmak makul olacaktır.

Bunun yanı sıra bu tip değişikliklerle ilgilenmek istemeyen yatırımcılarımız için kurgulanan fon sepeti fonları bulunuyor. Bu fonlar çok varlık stratejisi ile tek bir fon çatısı altında birden fazla stratejiyi barındırıyor. Orta uzun vadede enflasyon ve mevduatın üzerinde getiri hedefleyen yapısı ve düşük dalgalanması ile de dikkat çekiyor.

BORSA VE BONODA İKİ YÖNDE DE AŞIRI RİSKLER ALINMAMALI

Yabancı yatırımcıların ucuz hisse senedi değerlemelerine rağmen Türk hisselerine bir türlü dönüş yapmamasının sebebi sizce ne olabilir? Nasıl bir hikâye Türk borsalarını yeniden yabancı radarına sokabilir?

Ucuzluk mutlaka önemli  bir etken fakat tek başına yeterli değil. Yabancı yatırımcıların TL bazında yapacakları hisse senedi veya TL bono gibi yatırımlar belli bir döviz kuru riski de barındırıyor. Dolayısıyla kurlarda volatilitenin arttığı dönemlerde yabancı yatırımcıların ilgisinde düşüş olabilir. Ancak bu durum zaman içinde stabilite sağlanması ile tersine dönebilir. O nedenle her iki yönde de aşırı riskler alınmaması gerektiğini düşünüyoruz.

PORTFÖYDE LİKİT TUTUP BİR MİKTAR DA ALTIN BULUNDURMAKTA FAYDA VAR
Bildiğimiz gibi bugünün en önemi gündemlerinden biri de paranın enflasyon karşısındaki değerini korumak. Elbette 'Ne kadar risk o kadar getiri' gerçeği bir tarafta. Fakat en azından son dönemde siz özel müşterileriniz için parayı enflasyona ezdirmeme stratejisini nasıl çizdiniz?

Yatırımcıların portföylerinin bir kısmını likit ve/veya görece ‘güvenli liman’ olan enstrümanlardan birinde tutmaları olası fırsatları kullanabilmeleri için önemli. Bu strateji özelikle hisse tarafındaki olası fırsatları kullanarak enflasyonun üzerinde portföy getirileri sağlamak amaçlı kullanılabilir. Yine dünyadaki belirsizliklere ve dünya merkez bankalarının parasal genişleme/teşvik çabalarına istinaden, portföylerde belli miktarda altın bulundurmak iyi bir strateji olabilir. Genel olarak tüm yatırımcılara varlık alokasyonu prensibi ile portföy çeşitlendirmesini öneririz. 

KRİPTO PARALAR REGÜLE EDİLİR VE YATIRIMCI TABANI KEMİKLEŞİRSE DEĞERLENDİREBİLİRİZ

Son dönemde kripto para yatırımları (veya kripto para yatırımı yapan şirketlerin hisseleri) global fon portföyleri içerisinde yer almaya başladı. Türkiye'de ise yasal herhangi bir altyapı bulunmadığı için fonların veya portföy yönetim şirketlerinin bu türden riskli varlıklara giremediğini biliyoruz. Fakat eğer beklenen yasal düzenleme çıkarsa kripto para yatırımları için en azından kendi yatırımcılarının arasında bir talep görüyor musunuz?

Yapı Kredi Portföy olarak yatırımcılarımızın risk algılarına baktığımızda ağırlıkla düşük ve orta riskte olduklarını söyleyebiliriz. Genel olarak, yoğunlukla talep gören fonlarımız mevduat getirisi üzerinde getiriyi dengeli bir dağılımla düşük dalgalanma ile sağlayan, varlık alokasyon stratejisi ile yönetilen fon sepeti türündeki fonlarımız. Diğer yandan ana hedefimiz yatırımcılarımıza orta/uzun vadede istikrarlı getiri sağlamak. Bu sayede yıllardır artan müşteri memnuniyetini sağlıyoruz. Diğer yandan operasyonel kolaylık sağlayan global piyasalarda farklı enstrümanlara yatırım yapan fonlar da bir grup yatırımcı tarafından son dönemde talep görmeye başladı. Bu tür fonların kalıcılığı ve müşteri memnuniyetine olumlu katkısını ilerleyen yıllarda göreceğimizi düşünüyoruz. Kripto para piyasasının regüle edilmesi ve yatırımcılar tarafından güven sağlamasını takiben buradaki yatırımcı tabanının kemikleşmesi akabininde ilerleyen zamanda değerlendirebileceğimiz bir konu olacak. Yapı Kredi Portföy olarak her zaman nihai hedefimiz müşterilerimize istikrarlı ve sürdürülebilir getiri sağlamak.   

BORSADA DOĞRU HİSSEYLE HER ZAMAN FIRSAT YAKALAMAK MÜMKÜN

Yapı Kredi Portföy, halka arzların borsada arz baskısı yarattığı, TL varlıkların baskı altında kaldığı dönemde hangi fonlarıyla öne çıktı?

Yapı Kredi Portföy olarak 2017 yılında müşterilerimize varlık alokasyon prensibini benimsemiş Birinci Fon Sepeti Fonu’nu kurduk. Bu fonun kuruluşundaki hedefimiz tek bir fon çatısı altında farklı stratejileri pasif yönetimle bir araya getirerek portföy çeşitlendirmesi ile orta/uzun vadede istikrarlı getiri sağlamak oldu. Fonun kuruluşu öncesinde, detaylı bir analiz süreci ve ‘backtesting’ adı verilen geçmiş getiri analizleri ile en iyi dağılımı gerçekleştirdik. Fon halka arzını takiben enflasyonun üzerinde memnun edici getirisi ve düşük fiyat dalgalanması ile yatırımcılarımız tarafından oldukça beğenilen ve talep gören bir fon oldu. Müşterilerimizin yüksek talebi ile bu fonu takiben stratejisini geliştirerek yine pasif yönetimli YKP İkinci Fon Sepeti Fonu ve aktif algoritmik bir model ile yönetilen YKP Üçüncü Fon Sepeti Fonu’nu kurduk. Bu fonlar sırasıyla 1,5 milyar TL, 2,2 milyar TL ve 2,1 milyar TL büyüklüğe ulaştı ve her geçen gün yeni yatırımcı talebi ile büyümeye devam ediyor.

Bu fonlara ek olarak global hisse senedi borsa yatırım fonlarına yatırım yapan yılbaşından bugüne yüzde 26,6 getiriye sahip Yapı Kredi Portföy Yabancı Fon Sepeti Fonu ile Koç Holding bünyesinde yer alan şirketlere yatırım yapan ve yıllar itibariyle BİST 100 endeksinden pozitif ayrışan Yapı Kredi Portföy Koç Holding İştirak ve Hisse Senedi Fonu, 2021 yılında yatırımcıların tercih ettiği fonlar arasında yer aldı. Diğer yandan hisse senedi piyasalarında her zaman doğru hisse senedi seçimleri ile fırsatlar yakalanabileceğini düşünüyoruz. Özellikle hisse senedi yatırımcılarına ve portföylerinin belirli bir kısmı ile hisse senedi almak isteyenlere önerdiğimiz Yapı Kredi Portföy Birinci Hisse Senedi Fonu yılbaşından beri BİST100 endeksinden pozitif ayrışması ile yatırımcıların beğendiği bir fon olarak ön plana çıkıyor. 4 Ekim itibariyle BİST100 endeksi yılbaşından bugüne yüzde 5,6 oranında düşmesine rağmen doğru seçimlerle bu fonun getirisi, yüzde 10,9 olarak gerçekleşti.

Ayrıca nitelikli yatırımcılara sunduğumuz ağırlıklı Türkiye Hazinesi yurt dışı borçlanma araçlarına yatırım yapan ve dolar bazında yılbaşından beri yaklaşık yüzde 4 getiriye sahip Yapı Kredi Portföy Balat Serbest (Döviz) Fon yine benzer enstrümanlara yatırım yapan Yapı Kredi Portföy Yeniköy Serbest (Döviz) Fon ve çoklu varlık alokasyonu stratejisi ile yatırım yapan Yapı Kredi Portföy Kalamış Serbest Fon yılbaşından beri yoğun talep gören fonlarımız arasında yer alıyor. Bu fonlara ek olarak fırsatçı yaklaşımı ile farklı bir stratejiye sahip Yapı Kredi Portföy Dragos Serbest Fonu da risk/getiri perspektifinden değerlendirdiğimizde ön plana çıkan fonlarımız arasında. BIST KYD Repo (Brüt) Endeksinin yüzde 20 fazlasını getirmeyi hedefleyen fon, yılbaşından bugüne yüzde 30’un üzerinde getiri sağladı ve karşılaştırma ölçütünün oldukça üzerinde bir performans sergiledi.  

YATIRIMCILAR ARASINDA ALGORİTMİK MODELLERE İLGİ ARTTI

Fon yatırımcıları dışında özel portföy yatırımcılarınız arasında son dönemde yatırım psikolojisi ne durumda ve ilgileri daha çok nerelere kaydı?

Özel portföy yönetimi kapsamında yer alan yatırımcılarımızın ağırlıkla düşük risk seviyesinde mevduat üzeri getiri hedefleyen yatırımcılar olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen son yıllardaki gelişmeler doğrultusunda fırsatçı yaklaşım sergileyen algoritmik modellerle yönettiğimiz modellere de ilgi görmeye başladık. Bu yönetim şekli belirli finansal modellemelerle farklı varlık gruplarında alokasyon gerçekleştirerek piyasa fırsatlarından yatırımcıların aktif olarak yararlanmasını sağlıyor. Buna ek olarak yatırımcılarımızın özel serbest fonlara olan ilgisi de her geçen gün artıyor.