Dövize özel sektör iştahlı, bankalar tok

Yayınlama: 16.03.2023 11:10:00 Güncelleme: 16.03.2023 12:39:59

Yurtiçinde uygulanan kredilendirme politikaları, bankaların kredi arzını sınırlarken özel sektörün de kredi talebinin kısıtlanmasına neden oluyor. Bu durum özel sektörü yurtdışından uzun vadeli borçlanmaya iterken bankacılık sektörü ise yurtdışı borçlarını ödemeyi seçiyor

Dövize özel sektör iştahlı, bankalar tok

Bankalarda bahar dönemi ile birlikte sendikasyonların zamanı geldi. İki banka piyasada talep toplamaya başladı. Ancak veriler bankaların yurtdışı borçlanmada özel sektör kadar iştahlı olmadığını ortaya koyuyor. Merkez Bankası verilerine göre ocak itibariyle bankalarda uzun vadeli dış borç çevirme oranı sadece yüzde 41,6 olurken, oran diğer sektörlerde yüzde 154,4 ve toplamda yüzde 85,1 olarak gerçekleşti. Ocak itibariyle 12 aylık toplamda borç çevirme oranları bankacılıkta yüzde 72,6, diğer sektörlerde yüzde 162,4 ve toplamda yüzde 103,4 seviyesinde. Bankaların kredi iştahının azalması, regülasyonların da kredi kanallarını tıkamasının etkisiyle özel sektör döviz cinsi yüzde 9-11 faiz maliyetiyle yurtdışı borçlanmayı tercih ediyor.

YURTDIŞI KREDİLERE KAYIŞ VAR

Bankaların aksine özel sektör ise yurtdışı borçlanma konusunda çok daha hevesli. Ocak ayında Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün uzun vadeli dış borç çevirme oranı yüzde 154,4 seviyesinde. Üç aylık çevirme oranı da yüzde 105, 12 aylık toplamda dış borç çevirme oranı ise yüzde 162,4 olarak hesaplandı. Bu, özel sektörün her 1 birim borç ödemesine karşılık aynı oranda borçlandığını ortaya koyuyor. Hatta aylık bakıldığında bu oran 1.5 katına çıkıyor.         

Bankacılık sektörü kaynakları reel sektör dış borç çevirme oranını yani borçlanmasını hızlı artıran gelişmenin Akkuyu nükleer santralini inşa eden Rosatom’ın geçen yıl kasımdaki borçlanması olduğunu hatırlatarak bu verinin halen daha 12 aylık dış borç çevirme oranlarında yer aldığını kaydetti. Ancak buna rağmen 3 aylık borç çevirme rasyoları da yüzde 100’ün üzerinde bulunuyor. Bankacılık sektörü uzmanları bu yıl ocakta reel sektörün 0.5 milyar dolar Eurobond ödemesi yaptığını dile getirerek bu farkın ise uzun vadeli kredi borçlanmasıyla karşılanmış gibi göründüğünü ifade etti. Uzmanlar, özel sektörün Eurobond’dan krediye geçiş yaptığını uzun vadeli kredi borçlanmasının arttığını kaydetti.

Özel sektörün yurtdışı uzun vadeli kredilere doğru kayışını Merkez Bankası finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri verileri de doğruluyor. Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün döviz yükümlülüklerine bakıldığında Aralık 2022 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Kasım 2022 dönemine göre 294 milyon dolar azalırken, uzun vadeli olanlar 1 milyar 493 milyon dolar azaldı. Yurtdışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 1 milyar 388 milyon dolar artarken, uzun vadeli krediler 301 milyon dolar yükseldi.

BANKALAR GERİ ÖDEME DÖNEMİNDE      

Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerine göre ocakta bankacılık sektörü yurtdışından sağlanan kredilerde 1.3 milyar dolar geri ödeme yaparken diğer sektörler 548 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi. Bankaların bu yıl ocakta tahvil ve kredilerde bakıldığında yüzde 41,6 olan dış borç çevirme oranı geçen yıl ocak ayında ise yüzde 91 seviyesindeydi. Merkez Bankası tarafından uygulanan döviz varlığına ve kredi faiz ile büyüme oranlarına yönelik regülasyonlar bankacılık sektöründe kredi arzını oldukça düşürmüş durumda. Hele ki döviz cinsi krediler son aylarda düşüş eğiliminde. Tüm bunların sonucu uzunca bir süredir bankacılık sektörü dış borç geri ödemelerine yönelmiş durumda. Bahar aylarına denk gelen sendikasyon yenilemelerinde de piyasa uzmanları yenileme oranlarının yüzde 70 civarında kalmasını bekliyor. Bunun en büyük nedeni ise uygulanan ekonomi ve kredilendirme politikaları olarak gösteriliyor. Bankaların döviz kredisi verme alanları oldukça daraldı ve döviz varlığı taşımak da ek menkul kıymet alımı ile bankalara yük oluşturuyor. Bu nedenle bankacılık sektörü kaynakları yenilenen sendikasyonların bir kısmının geri ödemelerde kullanılabileceğini vurgulayarak sektörün dövize zaten bir ihtiyacı olmadığına da dikkat çekti. Uzmanlar bankaların geri ödeme ve sendikasyonlarda yenilemede düşük oranlarda kalmalarının ise sektör için kötü bir sinyal olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. (Şebnem Turhan/EKONOMİ Gazetesi)