Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), mart ayı faiz kararını açıkladı ve politika faizini sürpriz bir kararla 500 baz puan artırarak yüzde 50 seviyesine çekti. Ekonomistlerin beklentisi, bankanın faizi sabit tutması yönündeydi.
Banka aynı zamanda faiz koridorunu da genişletti ve gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi.
Banka, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikasında duruşun sürdürüleceğini belirtirken; "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacak" olarak değerlendirdi.
Ekonomistler Merkez Bankası'nın adımlarını değerlendirdi:
“CESUR DEĞİL, GEREKLİ BİR ADIMDI”
Murat Özsoy – Biz Finansal Danışmanlık Kurucusu
Merkez Bankası’nın 500 baz puan artırımını cesur bir adım olarak değil, bu şartlarda gerekli olan bir adım olarak yorumluyorum. Eğer Merkez Bankası politika faizini artırmadan pas geçecek olsaydı aslında o adım çok daha fazla risk içeriyor olurdu. Çünkü Türk Lirası’nın reel değerindeki düşüş daha da hızlanır ve döviz kuru yükselişi artardı. Yerel seçimlere de büyük olasılıkla 33TL üzerinde bir dolar/TL kuruyla girilirdi. Bu açıdan Merkez Bankası’nın aslında piyasada karar sonrasında yorumlandığı şekliyle bağımsız ve cesur adım attı söylemlerine katılmıyorum. Hatta tam aksini düşünüyorum.
Seçimlere çok az bir zaman kalmışken TL varlıkları özendirici, TL mevduat faizinin artmasını tetikleyici ve dolar/TL kurundaki ateşi düşürücü bir adım olarak yorumluyorum. Kaldı ki enflasyon görünümünde evet bozulma var, ancak Merkez Bankası’nın basın duyuru metninde belirttiği gibi 500 baz puanlık artış gerektirecek kadar da bozulma yok. Enflasyon görünümü konusunda zaten Merkez Bankası çok iyimserdi. İyimser bakış açısından piyasa gerçeklerine bir dönüş yaptı diye yorumlayabilirim. Ancak Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleri konusunda iyimser bakış açısını bir kenara bırakıp piyasa gibi daha gerçekçi olmaya başlaması ve yüzde 36 olan yıl sonu tahminine ulaşmak konusunda kararlıyım mesajını vermek istemesi sonucunda bedeli en çok ödeyecek kesim de bu sefer daha da yüksek finansal maliyetlere katlanacak zorunda kalan iç piyasaya hitap eden reel sektör firmaları olacak. Dolar/TL kurunun karar sonrası 32TL altına kadar gerilemiş olmasına rağmen yeniden en fazla on gün içerisinde 32.50TL seviyelerine geleceğini düşünüyorum. Kalıcı bir düşüş olmayacaktır.
“TCMB'DEN MESAJ DOLU GÜÇLÜ BİR KARAR”
Seda Yalçınkaya Özer - İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
Merkez Bankası, piyasa beklentisinin önünde 500 baz puan faiz artırdı. Bununla birlikte operasyonel çerçevede değişikliğe gidildi ve faiz koridoru genişletildi. Likidite sıkılaştırılması açısından bu taraf aktif olarak kullanılabilir. Koridoru daha öncesinde 2011-2012 yıllarında kullanılmıştı. Bu dövizde oluşabilecek bir volatil hareket için de önemliydi.
Her yönüyle şahin bir karar metni okuduk. Biriken endişeleri gidermek ve artan spekülasyonları önlemek için mesaj dolu güçlü bir faiz kararı aldığımızı söylemek mümkün. Hem 500 baz puanlık faiz artırımı yapıldı hem bunu +/-300 baz puanlık bant içine alındı hem de gerekli olması halinde para politikası duruşu sıkılaşacaktır ifadesi korundu. Yine aynı şekilde sterilazsyon araçlarının etkin şekilde kullanılacağı ifade edildi. Daha önce Merkez Bankasının gecelik borç verme faizi 1,5 puanla %46,5 idi. Borç alma faizi ise %43,5 idi. Şimdi hem faiz %45’ten %50’ye yükseltildi. Hem de borç alma borç verme koridoru genişliği arttı. Merkez Bankası elini rahatlatmış görünüyor.
Merkez Bankası son bir yıldır piyasanın önünde hareket etme ye özen gösteriyordu. Son aldığımız aylık enflasyon dinamiklerinde yaşanan bozulmayla faiz kararı vermesi tekrar piyasanın önüne geçmesini ve ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli bir mesaj oldu.
Özetle, Merkez Bankası enflasyonda canlı kalmaya devam eden riskleri gördüğünü, bunun önüne geçmek için önden gidebileceğini göstermiş oldu.
“BU 3 BAŞLIK ÖNE ÇIKIYOR”
Etem Öztekin - Ata Yatırım Hazine Genel Müdür Yardımcısı
TCMB’nin bugünkü faiz kararını, belki de uzun zaman sonra piyasanın önüne geçtiği ilk karar diye nitelemek sanırım yanlış olmaz. Kararı 3 ana başlıkta okuyabiliriz. İlki politika faizinin 500 baz puan arttırılarak yüzde 50’ye çekilmesi. Zaten piyasadaki oluşan mevduat, repo, kredi vb faizlerinin yüzde 50’nin üzerinde oluştuğunu ve politika faizinin bu seviyelerin altında kaldığını gözlemliyorduk. Bu karar ile birlikte politika faizi, piyasa faizlerine yakınsamış oldu. İkinci önemli başlık, koridorun bantını politika faizinin 300 baz puan altında ve üstünde olacak şekilde daha açık bir aralıkta oluşturma kararı verdi. Bu da gerektiği takdirde politika faizinin yüzde 53’e kadar sıkılaştırılabileceğini gösteriyor ki ilave %3’lük bir marj küçümsenmeyecek etkiye sahip olabilir. Üçündü nokta ise TCMB’nin gerekirse daha da sıkılaşabileceğini belirtmiş olması ki bence en önemli etkiye sahip olan kısım burası. Bir önceki toplantıda gerekli sıkılığa ulaşılmış olduğunu belirtmesinin önemli bir hata olduğunu hep birlikte görmüştük. Bu toplantıdaki şahin kararlar ve gücün merkez bankasının elinde olduğunu gösterir nitelikteki verdiği sinyallerin, uygulanan politikaların etkinliği açısından oldukça pozitif katkı sunacağını düşünüyorum. (ekonomim.com)