Endeks 100 hisseleri zirvesine hala çok uzakta

EKONOMİ BORSA GAZETESİ 

Yeni ekonomi politikalarıyla artık yabancı yatırımcıların dönüş senaryoları konuşulur oldu. Eğer bu senaryolar gerçekleşirse o zaman Borsa’da hesaplar TL bazında değil dolar bazında yapılmaya başlanacak. TL bazında borsa yükselmiş gibi görünse de hızla yükselen dolar kuru ise her geçen gün Borsa İstanbul’u daha da ucuzlatıyor.

Bir borsa yatırımcısı için 2022 yılını nasıl özetleriz? Herhalde çoğumuzun vereceği cevap tek kelimeyle enflasyonla mücadele yılı olur. Elbette çok yüksek getiriler elde eden yatırımcılar da oldu geçen yıl. Fakat özellikle borsaya geçen yıl ilk kez giren yatırımcıların temel motivasyonu parasını 5’e 10’a katlamaktan daha çok resmi olarak yüzde 80’lere, çoğu kişiye göre de hissedilen yüzde 200’lere varan enflasyon karşısında parasının, servetinin satın alma gücünü koruyabilmekti. Yani 2021’de ihtiyaç duymasa bile alabileceği bir evi, arabayı, arsayı 2022’nin sonunda da üzerine para koymak zorunda kalmadan alabilmekti. Bu hedefe çoğu borsa yatırımcısı ulaştı. Bazıları ise aynı ev, otomobil veya arsadan birkaç tane daha alabilecek bir varlığa ulaşarak 2022’yi tamamladı.

ANA DEĞİŞKEN ENFLASYON DEĞİL DOLARİZASYON!

2023’e geldiğimizde ise durum 2022’den biraz farklı. Belki biraz demek muhafazakar bile kaçabilir. Çünkü enflasyonun baz etkisiyle gerilediği bir yıl yaşarken diğer yandan diğer yandan dolar kurunun özellikle seçim sonrasında sert bir yükselişe başladığı günlerin içerisindeyiz. Şimdi artık paranın satın alma gücünü tehdit eden asıl değişken (en azından şimdilik) enflasyon değil, dolar kurunda yaşanan artış. Fakat ilerleyen aşamada dolar kurundaki artışın fiyat geçişkenliğiyle enflasyon üzerinde yaratacağı etki bizi 2022’deki noktaya getirebilir mi, bu kısmı uzmanlar tarafından bugünlerde tartışılmaya başlandı bile.

Ama en azından şu an için fiyatlama davranışlarında artık gelecekte dolar artmasa bile fiyatların artacağı beklentisi değil, doğrudan doların artması nedeniyle aynı ürünü dolar bazında alamama endişesi etkili olmaya başlamış durumda. Bu da borsada hesaplamaların artık TL bazında değil dolar bazında yapılmasını beraberinde getirebilecek bir gelişme.

YABANCI DÖNERSE?..

Aslında bundan 2-3 yıl öncesine gittiğimizde bu hesaplama zaten dolar bazlı yapılıyordu. Çünkü Borsa’nın yüzde 60’ından fazlasına para birimi TL olan yerli yatırımcılar değil, para birimi dolar, Euro, Sterlin, Japon Yeni olan yabancı yatırımcılar hükmediyordu.

Bu da yabancı yatırımcıların alım-satım kararları verirken ellerindeki hisse senetlerine TL’ye çevireceği dönemde kaç dolar veya Euro edeceğini hesaplamalarıyla gerçekleşiyordu. Haliyle de endeksin zirvesi de hisse senetlerinin en yüksek seviyeleri de hesaplanırken kriter dolar bazlı fiyatıydı.

Şimdi dolar kurunun hareketlenmesiyle yeniden yabancı yatırımcıların en azından bir bölümünün piyasaya dönüşü senaryoları yazılıp çiziliyor. Yabancı yatırımcıların maksimum dolar/TL paritesi seviyesinden piyasaya giriş yapabileceğine yönelik analizler

dolaşıyor ortalarda. Özellikle de Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetiminin başına geçmiş olması, 9 Haziran itibariyle de para ve kur politikasının patronu olan Merkez Bankası’nın başına daha ortodoks bir çizgide olması muhtemel Gaye Erkan’ın atanmış olması yabancıların borsaya dönüşü senaryoları için uygun zemini de yavaş yavaş oluşturuyor. Elbette çoğu yabancı yatırımcının kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’Nin notu üzerine upgrade gerçekleştirmesini bekleyebileceği ve Türkiye’nin 5 yıllık CDS’lerinin en azından 400’ün de altına düşmesiyle ancak harekete geçebileceği, bunu da özellikle MSCI endekslerinde Türk hisselerinin payının artırılmasının asıl büyük fon girişlerini tetikleyeceğini savunanlar da çoğunlukta.

Fakat bundan birkaç ay önce hiç akla bile gelmedik şekilde bugün yabancı yatırımcının tekrar Türk hisselerinde pozisyon almaya başlayabileceği senaryolarını konuşur olduğumuzu da akıldan çıkarmamak gerekiyor.