Fed belirsizliği giderek artıyor mu?

Yayınlama: 04.05.2024 11:21:00 Güncelleme: 04.05.2024 11:17:55

Fed belirsizliği giderek artıyor mu?

Fed merakla beklenen Nisan ayı faiz kararını açıkladı. Faizi beklentilere paralel %5.25-%5.50 seviyesinde sabit tuttu. Tabi gözler asıl Powell’da olacaktı. Powell son gelen yapışkan enflasyon verileri ile beklenti altı gelen büyüme verileri sonrasında faiz indirimleri hakkında acaba ne diyecekti, daha şahin mi olacaktı yoksa tonunu biraz daha yumuşatacak mıydı?

Powell’a geçmeden önce ilk olarak politika metnine değinmek isterim. Powell’ın konuşması öncesinde faiz kararı ile birlikte açıklanan politika metninde bu ay iki önemli değişiklik var. İlki geçen ayki metinden farklı olarak bu ayki metne “son aylarda komitenin %2’lik enflasyon hedefine doğru ilerleme sağlanamadı” cümlesinin eklendiğini görüyoruz. Şahin olarak yorumlayabileceğimiz bu cümle ile Fed “benden yakın zamanda benden faiz indirimi beklemeyin” mesajını çok açık vermiş aslında.

Politika metnindeki bir diğer değişiklik de bilanço küçültme hızı ile ilgili. Buna göre Fed 1 Haziran’dan itibaren Hazine tahvil portföyü küçültme tavanını 60 milyar dolardan 25 milyar dolara indirecek. Fed’in bu hamlesi güvercin olarak yorumlandı. Hatta  bilanço küçültme hızının yavaşlatılacağını gören piyasa daha Powell konuşmaya bile başlamadan “Fed bilanço küçültme hızını yavaşlatmaya başlıyorsa, bundan böyle artık faiz artışı yapmaz” beklentisine bile girdi. Anlaşılan o ki bilanço küçültme hızının yavaşlatılması daha çok gündemde olacak gibi. Temel nedeni de, Fed’in bilanço küçültme hızını yavaşlatmasının tutarsız bir hamle olarak görülmesi. Şöyle ki; bir kesim “Fed bir yandan enflasyon ile ilgili riskler var enflasyon konusunda istediğimiz noktada değiliz derken, bir yandan da bilanço küçültme hızını yavaşlatarak piyasadaki likidite miktarını artırıyor” diye düşünüyor. Haliyle bu konuda “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye düşünen kesim hiç de az değil.

Gazeteciler bilanço daraltımı konusunda Powell’a “bir yandan faizi sabit tutup bir yandan da bilanço küçültmeyi yavaşlatacağız diyorsunuz, bu çelişki değil mi” diye sordu. Powell bu soruya “para politikasının duruşu konusunda bizim ana aracımız faiz, bu nedenle para politikasının sıkılığı konusunda asıl bakmanız gereken yer faizdir” yanıtını verdi. Yani ikisi farklı şeyler demek istedi. Bu noktada Fed bilanço küçültümünü doğrudan para politikası yönetimi aracı olarak görmediğini aksine bunu piyasadaki likidite yönetiminin teknik bir aracı olarak gördüğü mesajını veriyor. Bir diğer deyişle Fed finansal piyasalardaki istikrarı sağlama adına piyasada belirli düzeyde likiditeye ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Bu nedenle bilanço küçültme hızının yavaşlaması sayesinde likiditenin belirli bir seviyenin altına inmeden önlem aldığını öne sürüyor. Öte yandan bilanço daraltım hızının yavaşlatılmasının Fed tarafındaki bir diğer gerekçesinin de, piyasadaki fazla tahvil arzı kaynaklı faizler üzerinde yukarı yönlü bir baskının istenmemesi olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde bu durum yüklü borcu olan Hazine için de ayrı bir baskı oluşturabilir diye düşünülüyor. E tabi bir de Fed enflasyonu düşürürken bir yandan da büyümenin de çok yavaşlamasını istemiyor, haliyle bilanço küçültme hızının yavaşlaması ekonomik büyüme adına destekleyici de olacaktır.

Gelelim Powell’a. Piyasa Powell’ı bir yönü itibariyle güvercin bir yönü itibariyle de şahin algıladı. Hatta konuşma sırasındaki fiyatlama güvercin oldu. Piyasa şahin fiyatlamayı ağırlıklı olarak konuşma sonrasında yaptı. Powell ilk olarak güvercin algılandı çünkü sorulara verdiği cevaplarda “bir sonraki hamlenin faiz artırımı olmasının muhtemel olmadığını” söyledi. Piyasalar bu cevap üzerine oldukça rahatladı, çünkü en son beklenti üstü gelen enflasyon verileri sonrasında az da olsa “Fed acaba yeniden faiz artışı yapar mı” tedirginliği de yok değildi. Bana kalırsa da Powell hiç alışık olmadığımız üzere oldukça açık bir şekilde “faiz artırımı düşünmediklerini” dile getirdi. Buradan anladığım veriler çok zorlasa bile Fed’de tüm şartları zorlayarak faiz artırımından ziyade faizleri uzun süre yüksek tutarak enflasyonla mücadele etme yoluna gidecek.

Gelelim Powell’ın şahin tarafına. Powell faiz indirimleri konusunda “faiz indirimi yapılıp yapılmayacağı konusunda bir güvenimiz yok, bu güven ne zaman oluşur bilmiyorum, belirsiz, faiz indirimi verilere bağlı olacak, zamana ihtiyaç var” yönlendirmesi yaptı. Bana kalırsa bu son dönemdeki yönlendirmelere göre faiz indirimlerinin zamanı ve hızı konusunda çok daha belirsiz bir sürece işaret ediyor. Yakın zamanda “2024’ün bir noktasında faiz indireceğiz” diyen Powell’dan FOMC akşamı bu cümleyi duyamadık. Gazeteciler faiz indirimlerinin zamanına ilişkin aynı soruyu birkaç farklı şekilde sorsalar da Powell faiz indirimleri konusunda  herhangi bir zaman vermeden  ve açık bir yönlendirme yapmadan özellikle sakındı. Haliyle FOMC ile biraz daha kesinleşmesini beklediğimiz faiz indirimleri konusu daha da belirsizleşti diye düşünüyorum. Faiz indirimleri konusunda veriler çok daha önemli hale geldi diye düşünüyorum.

FOMC sonrası Powell’ın konuşmalarından da anladığım şu, Fed gerçekten faiz indirmek istiyor ama her ne kadar yılın geri kalanında enflasyonun düşeceğini bekliyor olsa da yine de emin olamadığından daha açık bir yönlendirme yapamıyor. Dolayısıyla en az bir ya da iki faiz indirimi yapabilecek bir Fed’in şimdilik daha olası olduğunu düşünüyorum. Ama hemen şunu da belirteyim, eğer veriler güçlü gelmeye devam ederse gerekirse bu yıl ve hatta 2025’in ilk çeyreğinde bile hiç faiz indirmeyecek bir Fed’de hiç uzak bir olasılık değil elbette.