Fonlarda risk alanlar ne kadar kazandı?

Yayınlama: 27.04.2024 11:41:00 Güncelleme: 27.04.2024 11:40:39

Fonlarda risk alanlar ne kadar kazandı?

ZEYNEP AKTAŞ

Yüksek faiz ortamı para piyasası fonlarını öne çıkarırken, fon sepeti fonları, karma fonlar, büyüme ve ihracat fonları yüksek getirileri ile yatırımcıları çeken diğer enstrümanlar. Temkinliler enflasyon kadar bir kazanca razı olurken risk alanlar getirilerini iki katına çıkardı.

Yüksek enflasyon ortamında son bir yılda artan faiz sabit getiriden şaşmayanları rahatlattı. Yatırımcının bir kısmı için öncelik birikimini korumak olurken diğer bir kesim için asıl olan birikimini artırabilmek. Yatırım fonları farklı beklentilere cevap veriyor. Bu noktada yatırım fonları dört farklı koldan yatırımcılara seçenekler sunuyor. Hisse senedi fonlarında; karma ve fon sepeti fonları, büyüme ihracat ve iklim temalı fonlar yıllık getirileri ile öne çıkıyor.

RİKS DÜZEYİ YÜKSEK FONLARIN UZUN VADEDE GETİRİSİ YÜKSEK

Bu fonları takip eden yatırımcıların dikkat etmesi gereken en önemli husus ise risk düzeylerinin 6-7 arasında olması. Risk düzeyi yüksek fonlar kısa vadede dalgalı seyirleriyle kayıplara yol açabilir. Ancak uzun vadede kazandıran bu fonlar, yatırımcılar için alternatif oluşturuyor. Yatırımcılar portföylerini çeşitlendirerek getirilerini artırılabilir.

YILLIK GETİRİLERİ %100’Ü AŞIYOR

Yıllık getirileri yüzde 100’ü aşan fon seçenekleri yatırımcıların geleneksel yatırım araçlarının yanında alternatifl eri de değerlendirmesinin önemini gösteriyor.

YATIRIMCILARIN BİLGİSİ VE HABERİ YOK!

Hisse senetlerinde her bir halka arza 2 milyonun üzerinde yatırımcı başvururken yatırım fonlarındaki yatırımcı sayıları 1000, 10.000, 20.000’li seviyelerde dolanıyor. Enfl asyona yenik düşen getirilerle birikimleri eriyen tasarruf sahipleri bir seçenek olabilecekken yatırım fonlarıyla alakalı bilgileri ya hiç yok ya da oldukça sınırlı.

FON PİYASASI BÖYLE BÜYÜMEZ!

Fon piyasası oldukça yüksek bir potansiyele sahip olmasına rağmen sektör aktörleri bu yatırım enstrümanını tanıtmada yetersiz kalıyor. Finansal okuryazarlığın sadece bora ile sınırlı olmadığı bilince çıkarılmalı ve sektör aktörlerinin çok daha aktif rol almalı.