Mahkeme: Halkbank için vereceğimiz kararı bekleyin

Yayınlama: 12.04.2021 14:01:00 Güncelleme: 12.04.2021 14:07:14

Halkbank'ın jürili duruşması New York'ta dün başladı. Mahkeme heyeti, Halkbank cephesinden yeni belge ve bilgi istemeyeceğini kaydederek "Vereceğimiz nihai kararı bekleyin" dedi

Mahkeme: Halkbank için vereceğimiz kararı bekleyin
New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nde yeni haftanın ilk günü 12 Nisan’da yapılan duruşmada Halkbank’ın avukatları ve savcılar üst  mahkemenin üç hakimi Raymond J. Lohier, Jr., Susan L. Carney ve William J. Nardini’nin karşısına çıktı.
Hukukçular duruşmada mahkeme  heyetinin nihai kararını vermesini beklemediklerini belirttiler.

Halkbank’ın ABD’de yargılanamayacağı iddiasıyla yaptığı başvuru, New York'ta İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nde görüşüldü. Mahkeme  heyeti duruşma sonunda, Halkbank’ın avukatları ve savcılıktan yeni  belge ve bilgi istemeyeceklerini kaydederek, ‘‘Vereceğimiz nihai  kararı bekleyin” dedi.

Amerikanın Sesi'nden Can Kamiloğlu'nun haberine göre, Üst mahkeme  hakimleri, Amalya Kearse, Jose Cabranes ve Joseph Bianco,  telekonferans aracılığıyla düzenlenen duruşmada tarafları dinledi ve  çeşitli sorular yöneltti.

Toplam 46 dakika süren duruşmada, Halkbank’ı Williams & Connolly LLP hukuk firması avukatlarından Simon A. Latcovich, iddia makamını da New York Güney Bölgesi Başsavcı Yardımcısı Sidhardha Kamaraju temsil  etti.

Mahkeme heyeti ilk sözü Halkbank’ın avukatı Latcovich’e verdi.
Avukat Latcovich, şimdiye kadar ABD tarihinde hiçbir ülkenin ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ nedeniyle bir ceza mahkemesinde  yargılanmadığını söyledi. Halkbank’ın avukatı savcılığın iddia ettiği  gibi bu yasanın sadece sivil hukukla ilgili yargılamalarla sınırlı  olmadığını, ceza mahkemelerinin de bu kapsamda olduğunu geçmişteki  bazı davalardan örnekler vererek savundu.

Avukat Latcovich, bir kamu kuruluşu olan Halkbank’ın ABD’de  yargılanamayacağını iddia ederek, ABD yargısının bankayı yargılama  yetkisi olmadığını ve bankanın burada yargılanmasının Türkiye’yi  yargılamakla eş anlamlı olduğunu, geçmişte buna benzer davalarda  alınan bazı kararları da Anayasa Mahkemesi’nin bozduğunu vurguladı.

Avukat Latovich, mahkeme salonlarının bir savaş meydanı  olmadığını, ülkelerle ilgili siyasi ve ekonomik cezaların bu mahkeme  salonlarında verilmemesi gerektiğini savundu.

Halkbank’ın avukatı Latovich mahkeme heyetinin çeşitli sorularını  da yanıtladı. Mahkeme Heyeti Başkanı Jose Cabranes, Avukat Latovich’e,  ‘‘Halkbank’ın ticari işler yapan bir kuruluş olduğu doğru mudur?’’  dedi, ayrıca bir kamu kuruluşuysa ticari faaliyetlerine ek olarak Türkiye’de ne tür çalışmalar yaptığını sordu. Avukat Latovich bu  soruyu,” Evet ticari bir kuruluş. Türk vatandaşları Halkbank  aracılığıyla tahakkuk eden vergilerini ödeyebiliyor” diye yanıtladı.

Hakim Cabranes, “Her mahalledeki şekerci dükkanı bile hükümet adına  vergi toplayabilir. Bunu herkes yapabilir. Vergi topluyor diye şekerci  dükkanı yargı dokunulmazlığına sahip olabilir mi?’’ sorusu ile yanıt  verdi.

Hakim, Avukat Latovich’e ayrıca devlet kuruluşu olarak ABD’de yargılanamayacağını iddia ettikleri Halkbank çalışanlarının devlet  memuru olup olmadıklarını ve diplomatik bir dokunulmazlıktan  yararlanıp yararlanmadıklarını sordu. Latovich, bu soruyu da “Devlet  memuru değiller ve dokunulmazlıkları da yok” şeklinde yanıtladı.

Savcılık adına duruşmada söz verilen Sidhardha Kamaraju, Halkbank’ın Amerikan finans sistemini kullanarak bir milyar dolar  tutarında kara para akladığını, bu suçun ABD mahkemelerinin yargılama  yetkisi içinde olduğunu, Halkbank’ın ‘Bağımsız Yabancı Devlet
Dokunulmazlığı Yasası’ kapsamında olmadığını iddia etti.

Savcı Kamaraju, Halkbank’ın avukatlarının kapsamında olduklarını  belirttikleri yasanın yalnızca hukuk davaları için geçerli olduğunu  söyledi. Mahkeme heyeti Savcı Kamaraju’ya da şimdiye kadar geçen yargı  sürecinde Halkbank çalışanlarının bu yasa kapsamında diplomatik  dokunulmazlıkları olup olmadığını sordu. Savcı Kamararaju bu soruya,
Halkbank’ın uluslararası bankacılıktan sorumlu başkan yardımcısının da  federal mahkemede yargılandıktan sonra hüküm giydiğini, ayrıca  hazırladıkları iddianamede Halkbank’ta çalışan yöneticilerin de  suçlandıklarını hatırlatarak, “Bu kişilerin diplomatik  dokunulmazlıkları yoktu. Burada yargılanmalarına engel bir durum  yoktu” yanıtını verdi.

Mahkeme heyeti Savcı Kamaraju’ya, Türkiye’nin daha önce Halkbank  çalışanlarının ABD’de yargılanamayacakları konusunda müdahil olup  olmadıklarını sordu. Savcı Kamaraju, şimdiye kadar Halkbank  çalışanlarının bu ülkede yargılanması konusunda Türkiye’nin resmi bir  müdahalesinin olmadığını kaydetti.

Mahkeme heyetinin Başsavcı Kamaraju’ya son sorusu da bir alt  mahkemenin daha önce Halkbank’ın jürili seri duruşmaları için  belirlediği 3 Mayıs’taki takvimin yeniden devreye girmesine hazır olup  olmadıkları oldu. Başsavcı Yardımcısı Kamaraju hazır olduklarını, ancak salgın nedeniyle bazı ayarlamaların yapılabileceğini belirtti.