Hintli seçmenin bir numaralı endişe kaynağı işsizlik

Yayınlama: 25.04.2024 17:26:00 Güncelleme: 25.04.2024 17:25:30

Altı haftalık bir seçim dönemine giren Hindistan’da muhalefet lideri Rahul Gandhi, hükümeti ülkeyi “işsizliğin merkezi” haline getirmekle suçluyor. Hindistan’daki seçmenlerin işsizliğin bir numaralı endişe kaynağı olduğunu belirtilirken, istihdam raporu ülkedeki tüm işsizlerin %83′ünü 15 ila 29 yaş arasındaki gençlerin oluşturduğunu ortaya koydu

Hintli seçmenin bir numaralı endişe kaynağı işsizlik

Hindistan’da 19 Nisan itibariyle başlayan ve toplamda altı hafta sürecek olan genel seçimlerde 969 milyon seçmen oy kullanma hakkına sahip olacak. Ülke genel seçimlerin ikinci aşamasına hazırlanırken, muhalefet lideri Rahul Gandhi'nin Başbakan Narendra Modi ve iktidardaki Bharatiya Janata Partisi'ni (BJP) ülkeyi "işsizliğin merkezi" haline getirmekle suçlamasıyla işsizlik konusu giderek daha fazla gündeme geliyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve İnsani Gelişim Enstitüsü (IHD) tarafından geçen ay yayınlanan "Hindistan İstihdam Raporu 2024 "e göre, özellikle de ülkenin gençleri işsizlikten muzdarip durumda. 15-29 yaş arası gençler Hindistan'daki tüm işsizlerin %83 gibi şaşırtıcı bir oranını oluşturuyor.

CNBC’nin ILO-IHD'nin genç işsizliğine ilişkin manşet rakamlarına dayandırdığı haberine göre, bu seçim döneminde önemli bir tartışma konusu haline gelen ve 2019'da %17,5 olarak hesaplanan genç işsizlik 2022'de %12,4'e, 2023'te ise %10'a geriledi. Öte yandan hükümet verilerine göre, ülkedeki genel işsizlik 2023 yılında %3,1’e gerilerken bu oran 2022 yılında %3,6 ve 2021 yılında %4,2 olarak hesaplanmıştı. Bununla birlikte Mart 2024 için açıklanan işsizlik oranı ise %7,6 oldu. Hindistan hükümetine göre 2021-22'den itibaren beş yıl boyunca 1,97 trilyon rupi (yaklaşık 24 milyar dolar) harcama yapacak olan üretim bağlantılı teşvik programları potansiyel olarak 6 milyon yeni istihdam yaratabilir.

Muhalefet lideri Gandhi, Modi’nin ülkedeki işsizliği daha da arttırdığını iddia ederken, “İstihdam sağlayabilenler, para politikasının etkisinin azaltılması ve yanlış Mal ve Hizmet Vergisi rejimi nedeniyle harap oldular" ifadelerini kullandı. Modi'nin iktidardaki partisini işsizlik konusunda köşeye sıkıştırmak isteyen Gandhi, ülkedeki işsizlik durumunu "saatli bomba" olarak nitelendiriyor.

Modi sarsılan ekonomiyi düzeltme vaadiyle iktidara ilk kez geçtiği 2014 yılından iki yıl sonra aldığı kararla ülkede yolsuzluk ve kara parayla mücadele için 500 ve 1000 rupilik banknotları piyasadan çekme kararı almış, bu hareket geniş çapta eleştirilmişti. Modi’nin rakibi Manmohan Singh tarafından "muazzam kötü yönetim" olarak etiketlenen bu durum Modi'nin 2019'da daha da güçlü bir yetkiyle ikinci dönemini garantilemesine engel olmamıştı.  Ekonomist Arun Kumar CNBC'ye yaptığı açıklamada, ülkedeki örgütsüz sektörün para politikasının etkisinin azaltılmasının sonuçlarından kurtulamadığını ve bunun ülkedeki yüksek işsizliğin temel nedenlerinden biri olduğunu belirtiyor.

KADIN İSTİHDAMI ENDİŞE VERİCİ DERECEDE DÜŞÜK

Bu ayın başlarında Gelişmekte Olan Toplumları Araştırma Merkezi (CSDS) tarafından yapılan bir anket işsizliğin Hindistan'daki seçmenler arasında bir numaralı endişe kaynağı olduğunu gösterdi. Ankete katılanların %62'si son beş yılda iş bulmanın daha zor hale geldiğini belirtirken, %32'si BJP'yi tekrar seçmemelerinin en önemli nedeninin artan işsizlik olduğunu söyledi.

 

Ancak aynı anket, katılımcıların %44'ünün Modi hükümetine bir şans daha vermeye istekli olduğunu, buna karşılık %39'unun görevdeki hükümeti yeniden seçmek istemediğini gösterdi.

Kumar, örgütsüz sektörden örgütlü sektöre ve emek yoğun sektörlerden sermaye yoğun sektörlere geçişin Hindistan'ın istihdam yaratma kapasitesinde bozulmaya yol açtığını söyledi. Hindistan Merkez Bankası eski Başkanı Raghuram Rajan da geçtiğimiz hafta benzer endişeleri yineleyerek deri ürünleri gibi emek yoğun sektörlerde istihdamın azaldığına işaret etmişti.

George Washington Üniversitesi'nde Hindistan'ın nasıl gelişmiş bir ekonomi haline getirilebileceği konusunda konuşan Rajan, “İşsizlik rakamları yüksek, örtülü işsizlik daha da yüksek. İşgücüne katılım düşük, kadınların işgücüne katılımı gerçekten endişe verici derecede düşük” ifadelerini kullanmıştı.

İSTİHDAM YARATMA SERMAYE YOĞUN HALE GELDİ

Kumar, cep telefonu sektörüne atıfta bulunarak, Hindistan'ın üretim hamlesinin sınırlı katma değer ve artan makineleşme nedeniyle şimdiye kadar istihdam sorununu çözemediğini belirtti.

ILO-IHD raporuna göre üretim, sermaye yoğun ve emek tasarruflu hale geldi. Artan makineleşme ile birlikte Hindistan’da istihdam yaratma sermaye yoğun hale gelirken, 1990'lara kıyasla 2000-2019 yılları arasında daha az sayıda işçi istihdam edildi. Emeğin yoğun olduğu alanlarda düşüş yaşandığını belirten Kumar, “Daha fazla iş sorunumuz olmasına şaşmamalı” dedi. Kumar gibi ekonomistlere göre, hükümet imalat sektörünü canlandırmak için üretime bağlı teşvik programları gibi önlemler alıyor, ancak artan makineleşme nedeniyle bu önlemler henüz anlamlı bir istihdam yaratmaya dönüşmedi.

“HİNDİSTAN BEŞ YIL İÇİNDE ÜÇÜNCÜ BÜYÜK EKONOMİ OLACAK”

Her ne kadar işsizlik seçmenlerin gündeminde ön sıralarda yer alsa ve muhalefet partilerinin iktidardaki BJP'yi zor durumda bırakmak için gündeme getirdiği en önemli konu olsa da, yapılan pek çok anket Modi'nin bu seçimi de güçlü bir şekilde kazanacağını gösteriyor. Modi üçüncü kez iktidara gelirse, ülkenin ilk başbakanı olan Jawaharlal Nehru'dan sonra bu başarıyı elde eden ikinci başbakan olacak.

En hızlı büyüyen büyük ekonomi olarak Hindistan, S&P Global Ratings baş ekonomistinin deyimiyle "küresel ekonominin parlayan yıldızı" olarak görülüyor. Şimdiden İngiltere'yi geçerek dünyanın beşinci büyük ekonomisi haline gelen Hindistan'ın beş yıl içinde Japonya ve Almanya'yı geçerek üçüncü büyük ekonomi olması bekleniyor. Ayrıca şu anda dünyanın en büyük dördüncü borsası olan Hindistan borsası tüm zamanların en yüksek seviyesinde seyrediyor. Öte yandan Modi'nin ikinci dönemi Hindistan'ın 1990'ların başında piyasaları serbestleştirmesinden bu yana en düşük GSYH büyüme dönemine sahne oldu.

 

Sandık başına giden ülkede bu gibi etmenler Modi’nin ülkenin kendi gözetiminde ekonomik bir güç merkezine dönüştüğüne dair anlatısını güçlendirmesine yardımcı olurken, ülke içinde, Hindistan'ı her zamankinden daha yükseklere taşıyan dümenin başındaki istikrarlı el imajını güçlendiriyor.

GSYH BÜYÜME TAHMİNİ YUKARI YÖNLÜ REVİZE EDİLDİ

Hindistan Merkez Bankası tarafından yayınlanan aylık bültende, ülke ekonomisinin demografik kazanımlarını elde edebilmesi için önümüzdeki on yıl içinde yıllık %8-10 oranında büyümesi gerektiği belirtildi. Bültende, “Hindistan ekonomisinin önümüzdeki otuz yıl içinde kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için, 2018‘den itibaren tahakkuk etmeye başlayan ve hesaplamalara göre 2055’e kadar sürecek olan demografik temettüyü elde etmek üzere önümüzdeki on yıl içinde yılda %8-10 oranında büyümesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.

Öte yandan Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tahminine göre, Hindistan'ın nominal gayrisafi yurtiçi hasılası 2025 yılında Japonya'yı geçerek dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi haline gelecek.

Hindistan için büyüme tahminlerini revize eden IMF, ülkenin 2024-25 mali yılında gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme tahminini bir önceki tahmin olan %6,5'ten %6,8'e yükseltti. Revizyon, IMF'nin Hindistan'ın güçlü iç talep ve artan çalışma çağındaki nüfusla desteklenen ekonomik beklentilerine olan güvenini yansıtırken, ülke GSYH'sinin 2025 yılında 4,339 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

IMF'nin raporu ayrıca daha geniş küresel ekonomik ortama da değinerek küresel ekonominin kayda değer bir direnç gösterdiğine dikkat çekti. Küresel reel GSYH büyümesinin hem 2024 hem de 2025 yıllarında %3,2 ile 2023 yılı için tahmin edilen büyüme oranına paralel bir hızda devam etmesi bekleniyor. (Dilay Hatip/EKONOMİ Gazetesi)