İkinci tur stratejisi nasıl olmalı?

Yayınlama: 20.05.2023 17:08:00 Güncelleme: 23.05.2023 12:59:01

Hisse toplamaya başlamak için en iyi hafta olabilir mi? Yoksa savunmaya geçme zamanı mı? Uzmanlar, Cumhurbaşkanlığı yapbozunu bir araya getiriyor.

İkinci tur stratejisi nasıl olmalı?

Serap SÜRMELİ

Siyasi inançlara veya olabileceğini düşündüğünüz siyasi sonuçlara dayalı yatırım yapmak, duygusal bir karardır ve yatırımla ilgili duygusal kararlar pek de iyi sonuç vermez. Öncelikle, anketler cesaret verici olsalar da seçim sonuçlarını garanti etmez. Kaldı ki, pek çok piyasa olayında olduğu gibi zamanlama veya sonuç konusunda doğru tahmini yapsanız bile, bunun borsayı nasıl etkileyeceği konusunda yanılabilirsiniz.

Piyasaların seçime nasıl tepki vereceği, hangi adayın kazandığının yanında sonucun itiraz edilemeyecek kadar kesin olmasına da bağlı. Bu açıdan cumhurbaşkanlığı yarışının ilk turu, sonuçlara ilişkin netlik isteyen yatırımcıların içini rahatlatmadı.

Yine de yatırımcıların, seçim sonrası kamu politikalarından kaynaklanabilecek ekonomik oynaklığın getirebileceği, kapsayıcı ekonomik türbülansın -hem beklenen hem de gerçek olabilecek- sonuçlarına karşı hazırlanmaları gerekiyor.

Cevap bekleyen iki kritik soru var:

Bazı yüksek kaliteli hisseleri toplamaya başlamak için en iyi hafta olabilir mi?

Yoksa işaretler bize savunmaya geçme zamanının geldiğini mi gösteriyor?

Piyasa yapıcıları yatırımcılar için “ikinci tur” stratejisinin nasıl olması gerektiğini EKONOMİ Gazetesine anlattı…

“KREDİLİ İŞLEM İLE KALDIRAÇLI ÜRÜNLERDEN UZAK DURULMALI”

Onurcan Bal- Phillip Capital Araştırma Müdürü

Bir süredir seçimin ilk turda sonuçlanabileceğine ilişkin güç kazanan beklentiler, bankalar öncülüğünde Borsa İstanbul’da yükselişleri beraberinde getirmişti. Ancak 14 Mayıs Pazar günü gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda sonuçlanmazken, YSK Başkanı ikinci tur seçimlerinin 28 Mayıs Pazar günü yapılacağını açıkladı. Bu durum Borsa İstanbul’da seçim sonrasındaki ilk işlem gününde sert satışları beraberinde getirdi. Özellikle bankalar öncülüğünde yaşanan sert satışlar ve taban fiyatlamalar öne çıktı. Seçimin ilk turda sona ereceği beklentisi ile alınan pozisyonların pazartesi günü kapanmasına bağlı yaşanan satışların ardından, Borsa İstanbul’da bu hafta içerisinde dengelenme eğiliminin öne çıkabileceğini düşünüyoruz. Seçim sonuçları netlik kazanmadan, piyasalarda dalgalı seyrin devamı beklenebilir. Bununla birlikte önümüzdeki bir hafta boyunca, seçim süreci ve siyasi cephedeki gelişmeler, yurt içi piyasalarda zaman zaman dalgalanmaları ve gün içi volatilitede artışı beraberinde getirebilir. Bu nedenle seçim öncesi dönemde kredili işlem ile kaldıraçlı ürünlerden uzak durulmasının ve anaparayla işlem yapılmasının daha sağlıklı olacağı kanısındayız. 

Borsa İstanbul’da geçen yılki güçlü yükselişlerin ardından yaşanan kâr realizasyonları, alternatif getirilerin öne çıkması, seçime ilişkin belirsizlikler ve zayıflayan alım iştahı nedeniyle, 2023 yılında genel olarak zayıf bir görünüm öne çıktı. Seçim öncesi süreçte de dalgalı bir seyrin etkisini sürdürdüğünü görebiliriz. Ancak bu noktada Borsa İstanbul’un mevcut seviyelerinin ciddi ölçüde iskontolu olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. BIST-100 Endeksi’nin F/K’si (Fiyat/Kazanç) 4,5 seviyelerinde bulunurken, bu seviyeler en son 2008 – 2009 yıllarında küresel krizin yaşandığı dönemde görülmüştü. Özellikle son iki finansal sonuç döneminin borsada anlamlı bir şekilde fiyatlanamaması ve belirsizliklerin hisseler üzerinde baskı oluşturması, çarpanlar anlamında iskontonun derinleşmesine neden oldu. Borsadaki mevcut iskonto dikkate alındığında temel görünümünü güçlü ve istikrarlı seyreden şirketlerin orta vadeli bakış açısıyla tercih edilmesinin ve endekste yaşanabilecek olası geri çekilmelerin kademeli alım fırsatı olarak değerlendirilmesinin faydalı olabileceği kanısındayız. Kısa süreli seçim belirsizliğinin ardından yurt içindeki enflasyonist ortam ve ucuzluk algısının etkisiyle, Borsa İstanbul’da yılın ikinci yarısında pozitif bir seyrin yaşanabileceğini düşünüyoruz. Orta vadeli bir bakış açısıyla portföylerde hisselerin yer alması gerektiği ve mevcut seviyelerin bu anlamda cazip olduğu düşüncesindeyiz.

Teknik olarak BIST-100 Endeksi’ne baktığımızda, bu hafta içerisinde etkili olan satışlarla 200 günlük üssel ortalamanın (4.395) yeniden test edildiği ve şu an için bu ortalamanın destek mahiyetini sürdürdüğü görülmektedir. Mayıs ayında yaşanan geri çekilmelerde güçlü bir destek olarak çalışan 200 günlük ortalama altına sarkmalarda, 2 Mayıs’ta test edilen 4.311 seviyesi takip edilecektir. 200 günlük ortalama ile 4.311 seviyesi altında olası kapanışlar, endekste panik satışlarını beraberinde getirebilir. Bu durumda 4.200 – 4.000 bölgesine doğru geri çekilmeler ve bu bölge içerisinde konsolide çabası izlenebilir. 200 günlük ortalama üzerinde 4.500 yatay trendi kısa vadede ilk önemli seviye olarak karşımıza çıkmaktadır. 4.500 üzeri günlük kapanışlarda 4.600 – 4.700 ve 100 günlük üssel ortalamanın bulunduğu 4.824 seviyeleri direnç konumunda bulunmaktadır. 100 günlük ortalama üzerinde 5.000 seviyesine doğru yükselişler yaşanabilir. Psikolojik öneme sahip 5.000 seviyesi geçilecek olursa, alımların hız kazandığı bir fiyatlama yaşanabilir. Elbette bu süreçte yükselişlerin hacimle desteklenmesi de önem taşımaktadır.

“SEÇİME DOĞRU PİYASAYLA İNATLAŞMAK YATIRIMCININ ALEYHİNE OLUR”

Eda Karadağ-Gedik Yatırım/Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı

İkinci tur öncesi piyasada görünüm belirsiz. İlk tur sonrası haftanın ilk işlem gününde piyasada sert fiyat hareketleri izlenmişti. İkinci işlem günü ve sonrasında piyasanın biraz sakinleşmeye başladığını ve geri çekilmelerde sınırlı kaldığını gördük. Piyasanın bu noktada toparlanmaya çabaladığını gözlemliyorum. Yine de borsa için bu dönemde net bir yönden bahsetmek zor olacaktır. 14 Mayıs öncesi de bir yön belirleyemiyorduk, bunu 28 Mayıs gününe kadar uzatmak mümkün. Seçim öncesi son hafta hassasiyet artabilir, zaman zaman gün içi oynaklık yüksek kalabilir. Özellikle bu tarz belirsizliğin olduğu dönemlerde, yatırımcı profilleri ön plana çıkıyor. Borsaya uzun vadede yatırım yapan yatırımcılar için geri çekilmeler fırsat olarak değerlendirilebiliyor. Uzun vadeli yatırımcı şirketine güveniyor ve şirketini iyi tanıyorsa, ona göre pozisyon alıyor. Her zaman söylediğim gibi yatırım yaparken, şirketlere ortak olduğunuz için faaliyet alanlarını, nakdini, borç durumunu ve ihracattaki payını görmeniz daha sağlıklı bir yatırım yapmanızı sağlayacaktır. Ancak kısa vadede getiri sağlamaya çalışan yatırımcılar için zorlu bir süreç oluyor. Bu nedenle seçime doğru zaman daraldıkça piyasayla inatlaşmak, yatırımcının aleyhine olur. Oynaklığın yüksek olduğu zamanlarda daha sakin kalmalılar. Seçim bittikten sonra piyasanın ilk etapta bir reaksiyonu olacaktır. Ancak bu etki dağılmaya başlayacak. Seçim belirsizliği ortadan kalkacak. Ondan sonra fiyatlamalar sakinleşecek ve piyasa sonrasına odaklanacak. Yılın ikinci yarısı için yabancı beklentisi de yüksek. Olası böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde, borsanın yükselişini de destekleyecektir. Seçim sonrası atılacak adımlar, piyasaya verilecek güvenle birlikte tabloyu daha net göreceğimizi düşünüyorum. Bir sürü yatırım aracımız var. Sadece borsaya odaklanmamak gerekiyor. Yatırımcı bir sepet yapabilir ve bu sepette, hisse senedi, altın, euro bond, yatırım fonlarıyla ilgili araçlarda eklenebilir. Sadece hisse senedine yatırım yaparak, riski büyütmek yerine. Yatırımını farklı araçlara da dağıtıp, riski minimize edebilirler. Böyle bir dönemde kendilerini bu şekilde koruyabileceklerini değerlendiriyorum.

“ÖNÜMÜZDEKİ 6 AY ÇOK ZOR VE BELİRSİZLİKLERİ İŞARET EDİYOR”

Cemal Demirtaş- Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı

BIST100 Endeksi, seçimden önceki hafta banka hisseleri liderliğinde yükselmişti. Oylamanın ilk turunda kimse yüzde 50’nin üzerinde bir çoğunluğa ulaşamadı.

İkinci tur seçimlerine kadar olan sürede borsada sert dalgaların yaşanacağı seanslar görebiliriz. İlk günlerden itibaren bunun emarelerini, hisse bazlı aşağı ve yukarı yönlü sert hareketleri gördük.

Piyasalar önümüzdeki süreçte ikinci tur sonucunu fiyatlamaya çalışacaktır. 28 Mayıs sonrasında ise seçilen Cumhurbaşkanı’nın siyasi ve ekonomik söylemlerini fiyatlanmaya başlayacaktır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananını kim olursa olsun, özellikle izlenecek mali ve parasal politikalar hem borsanın hem de TL’nin yönü hakkında ipuçları verecektir.

Global ekonomilerin yavaşladığı bir ortamda, Türkiye’de uygulanan düşük faiz politikaları devam ederken, enflasyon kaynaklı maliyet baskısı ihracatçı şirketler tarafından da fazlasıyla hissedilmektedir.

Yılın ilk çeyreğinde ihracat üzerindeki baskı daha net hissedilirken, iç pazar kaynaklı büyümenin devam etmesi de zorlaşmıştır.

Bu belirsizlik ortamında yatırımcılar da kazanmaktan ziyade kaybetmemeye odaklanmalıdır. Hisse senedi ağırlıklarını biraz daha aşağıda dengelerken, hisse seçimlerinde dikkatli olmalıdırlar.

Önümüzdeki altı ay zorlukları ve belirsizlikleri işaret ediyor. Bu dönemde, Bim, Migros, Coca Cola İçecek, Şisecam, Tav Havalimanları ve Tofaş gibi güçlü iş modelleri olan ve katma değeri yaratan şirketlere yatırım yapmak tercih edilebilir.

“SEÇİM SONLANMADAN BELİRSİZLİK BASKISINI YAŞAYACAĞIZ”

Seda Yalçınkaya Özer- İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

Seçim kesin olarak ikinci tura kaldı ve piyasa Perşembe günü kazandığı iyimserliğin tamamından fazlasını, haftanın ilk iki gününde geri verdi. Bankacılık endeksi üçüncü günün sonunda yüzde18 geriledi ve en çok kaybettiren sektör oldu. Borsa için tepki alımlarının yaşandığı bir günü geride bıraktık diyebiliriz. Ancak ikinci tur seçimler tamamlanana kadar endekste baskılı bir ortamın sürmesi mümkün görünüyor. Başka bir değişle, seçim sonlanmadan belirsizlik baskısını yaşamaya devam edeceğiz. İkinci tura kadar olan sürede siyasi cepheden gelecek açıklamalar ve algılamalarla Borsa endeksi, yönünü aramaya devam edecek gibi görünüyor. Mevcut iktidarın uyguladığı ekonomi politikalarının devam edebileceğine yönelik güçlü algılar, çimento ve GYO şirketlerinde yükseliş eğilimini hızlandırdı. Ancak, seçim sonuçlanmadan bu sektörlerde yükselişin devam edip etmeyeceğini tahmin etmek hayli zor.

Kısa vadeli bakan yatırımcılar için zor bir piyasa. Dolayısıyla yüksek miktarda kredili pozisyon taşımak riskli olabilir. Seçim sonrasında oluşabilecek fırsatları değerlendirmek için bir miktar nakde geçilebilir. Daha orta ve uzun vade bakan yatırımcılar için hikayesi ve yatırım kararı olan şirket hisselerinde yaşanan geri çekilme, iyi bir alım fırsatı vermeye devam ediyor. Tüm bunlarla birlikte kurda yukarı yönlü eğilimin tempo artırdığını izliyoruz. İhracatçı şirketler ve yabancı para pozisyon fazlası olan şirketlere olumlu yansıması olabilir.

“PİYASALARDA YÜKSEK VOLATİLİTENİN DEVAMINI BEKLİYORUZ”

Çağlar Toros- İnfo Yatırım Stratejisti

İlk tur öncesi BİST100 endeksi yüzde 9’a yakın yükselişle haftayı tamamladı. Bu yükselişin nedenlerine baktığımızda, artan yabancı takas oranı ile birlikte 14 Mayıs seçiminde Millet İttifak’ının anketlerde önde olması, Ortodoks politikaya geçiş algısını da hızlandırdı. Memleket Partisi Başkanı Muharrem İnce’nin de adaylıktan çekilmesi, anketlerde Millet İttifakı’nın lehine gösterilirken, hem seçimin ilk turda biteceği beklentileri hem de Ortodoks politikaya geçişte faiz artışlarının bankalara olumlu yansıyacağı beklentisi ile bankacılık sektörü önderliğinde endeks değer kazandı.

Seçimin ilk turunda beklentinin tam tersi gerçekleşti. Beklentilerin alındığı, gerçekleşmelerin satıldığı son iki haftalık süreçte, mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na yaklaşık beş puanlık bir fark attı. Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısında da ağır basması, anket sonuçlarını çürütürken, belirsizlik ortamını da kuvvetlendirdi. BİST100 endeksi 15 Mayıs sabahına devre kesici ile başladı. YSK Başkanı’nın açıklaması ile seçim ikinci tura kaldı. İkinci turun kesinleşmesi ile haftanın ilk işlem gününde endeks yüzde 6 değer kaybetti. Piyasalar şimdi, Kılıçdaroğlu için meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nda olduğu bir belirsizliği, Erdoğan için mevcut politikaların devam edeceği görüşünü fiyatlıyor.

Piyasalar belirsizliği sevmez. İkinci tur sürecine kadar piyasalarda yüksek volatilitenin devamını bekliyoruz. Seçim sonrasında daha rasyonel fiyat hareketlerinin olacağı kanaatindeyiz. Anlık konjonktürde yatırımcıların kredili işlemlerden uzak durması en önemli tavsiyelerimiz arasında. Çünkü, momentumun ve kademelerin düşük olduğu piyasalarda volatilitenin yüksek olması kaçınılmaz. Belirsizlik ortamında en büyük kılavuzumuz şirket bilançoları oluyor. İyi gelen bilançolar önümüzü göremediğimiz durumlarda bize pusula oluyor. Düşüşlerde fazla panik, yükselişlerde fazla cesaretli olunmamalı. Seçim belirsizliğinin kalkması ile hem anlık konjonktürden olumlu etkilenen sektörlerin hem de temel ile teknik analiz değerlemelerinin ön plana çıkmasını bekliyoruz.

“YATIRIMCIN PARASINI DÖVİZDE TUTMASININ PEK BİR GETİRİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ”

Baki Atılal- A1 Capital Araştırma Genel Müdür Yardımcısı

Seçim haftasındaki fiyatlamalara baktığımızda, ilk turda biteceği ve değişim olacağı beklentisiyle, bankacılık sektörü önderliğinde dikkati çeken bir ralli yapmıştık. Fakat, seçiminin ikinci tura kaldığının neredeyse sabah saatlerinde belirginleşmesi, seçim haftası hisse senedi tarafında alışta olan yabancıların pazartesi ve salı günü yoğun satışlarıyla karşılaşmamıza neden oldu.  Sonrasında düşük faiz politikasının devam edeceği, kurdaki baskının süreceği beklentileri, sanayi sektöründe alımlara ve ardından da bankaların iki günlük satıştan sonra konsolide olmalarına imkan sağladı.

Sonuç olarak, ister 200 günlük ortalamalardan döndük diyelim, ister zaten bütün riskler fiyatlardaydı diyelim veya yabancılar geçen hafta aldıklarını bıraktı, yine biz bize kaldık diyelim… BIST100 endeksi 4405 seviyesinden dönüş yaptı. Ve hacimli bir dönüş yaptı. Peki, belirsizlikler bitti mi? Hayır bitmedi, çünkü başkanlık sisteminde başkanın kim olacağı, parlementodan bir adım önde.

Dolayısıyla bu süreçte yatırımcın parasını dövizde tutmasının pek bir getirisi olacağını düşünmüyoruz. Çünkü son iki gündeki Merkez Bankası’nın bankalar üzerindeki yeni düzenlemeleri, kur tarafında hareket istenmediğinin açık göstergesi. Diğer taraftan bankacılık sektörüne yönelik bu adımlar, tahvillere yönelimi artırınca burada da ciddi gerilemeler gördük. Bu durum bono fonu yatırımcısı açısından olumlu oldu.

Mevduat tarafında hala yüzde 30-32 bandında faizleri görüyoruz ki bu birinci fırsat. Diğer taraftan, KKM’de özellikle döviz dönüşlü de yatırımcıların kalmaları için faiz+döviz cinsi opsiyon faizleri ile birlikte yüzde 26-30 bandında döviz faizleri elde etme imkanları oluştu ve bu ikinci bir fırsat. BİST’te düşüş olmasına karşın, büyüme odaklı sanayi hisselerinde pozisyonlanma yapan yatırımcılar, düşüşlerden pek etkilenmediler dolayısıyla bu hisseler de üçüncü bir fırsatı yaratıyor.

Altın tarafında bu dönemde FED ve ECB’nin faiz artırımı sürecinde durma eğiliminin azalması nedeniyle fırsat görmüyoruz. Likidite sıkışıklığından ve kur artışı beklentisinden, ALTINS1 (Darphane Altın Sertifikası) yatırımcısı da 15,33 seviyelerinde beklenti gerçekleşmeyince, 14,02 seviyelerine kadar kayıp, ve spotla ALTINS1 arasındaki farkla 2,5’lardan 1,5’lara geriledi ve bunun normalde 0,50- 0,80 bandında olması gerekir düşüncesindeyiz.

Sonuç olarak; mevduat, KKM ve BİST sanayiden oluşan bir sepetle, bu sürecin geçirilmesini tavsiye etmekteyiz.

“YATIRIMCILAR İKİNCİ TUR STRATEJİSİNİ RİSKLERİ ÖLÇÜSÜNDE DEĞERLENDİRMELİ”

Onur Altın- İkon Menkul Araştırma Müdürü

Yatırımcılar seçim riskleri ışığında kendilerine yeni bir yol arıyor. Son 4-5 senedir çeşitli sebeplerle borsaya girişlerin ve bunun da BİST100’ü artırdığını görmüştük. Ancak son 4-5 aydır yatay seyreden borsa karşısında yatırımcılar yeni arayışlara girmiş durumdalar. İlk tur sonuçlarının ardından, piyasalar açısından çok karmaşık bir 15 güne girildiğini söyleyebiliriz. Bu zaman dilimi içerisinde öncelikle yatırımcıların her türlü fiyatlamaya hazır olması gerektiğini söyleyelim. Yatırımcılar ikinci tur stratejisini riskleri ölçüsünde değerlendirmelidir. Riski sevenler, daha çok borsa gibi riskin yüksek olduğu yatırım araçlarını tercih edebilirler. Ancak az risk alabilen yatırımcıların dolar ve altın tarafına yönelmeleri daha mantıklı olacaktır. Hiç risk almak istemeyen yatırımcıların ise devlet tahvili ve mevduat faizini tercih etmeleri yerinde bir karar olacaktır.  Genel olarak bu süreçte yatırım araçlarını değerlendirdiğimizde, borsada yükselişi sınırlı görüyor ve satış baskısının ön plana çıkma ihtimalini yüksek buluyoruz. İkinci tura ilişkin Erdoğan’lı senaryolar ve sürmekte olan ekonomi politikalarını aynen devam ettireceği beklentisinin, yabancı çıkışını artıracağını düşünüyoruz. Bu durum borsa üzerinde baskı oluşturacaktır. Altın tarafında ise, aslında 15 günlük süreç içerisinde sınırlı düşüş bekleyen tarafta olmakla birlikte, doların ne kadar yükseleceğine bağlı olarak yatay da seyredebilir. Gram altının yükselebilmesi için Dolar/TL’nin yükselmesi gerekiyor. Dolar/TL yükselmediği sürece, gram altının yükselmesi mümkün olmayacaktır. Çünkü ons altın tarafında satış bekliyoruz. Dolar/TL’de ise kısa vadede piyasa beklentilerine katılmıyoruz. Çok sınırlı bir yükseliş yaşanacağı kanaatinde olmakla birlikte, kurlarda yükselişi asıl 1-2 ay sonra bekliyoruz. Hatta yılsonuna doğru, herkesin beklentisinin oldukça üzerinde bir Dolar/TL seviyesi görülürse şaşırmamalı. Çünkü hem cari açıkta ve dış ticaret açığında ki artış hem de döviz rezervlerindeki azalış bize 2 sene önceye benzer bir kur krizi ile karşı karşıya olduğumuzu, ancak bunun için biraz daha zamanın olduğunu gösteriyor.

HAZIRLIKLI OLUN: OYLAMAYA GÜNLER KALA TEMEL BİR KILAVUZ

Yatırımlarınızda büyük değişiklikler yaparak siyasi korkulara veya beklentilere boyun eğmek özellikle zarar verici olabilir. Google aramasının, ani bir durgunluk, piyasalarda gerileme, hisse senetlerinde düşüş öngören çok sayıda sonuç döndürmesinin hiçbir değeri yok.

BIST-100 Endeksi’nin F/K’si (Fiyat/Kazanç) 4,5 seviyelerinde. Bu seviyeler en son 2008 – 2009 yıllarında küresel krizin yaşandığı dönemde görülmüştü. Hikayesi olan şirketlerde al-ve-tut için yılın en iyi haftası olabilir.

Borsadaki oynaklığın seçime giden günlerde yükseldiğini hatırlamak önemlidir. Fiyatlamalar sakinleşecek ve piyasa sonrasına odaklanacaktır. Kur, yukarı yönlü eğilim etkisindeyken, ihracatçı ve yabancı para pozisyon fazlası olan şirketlere olumlu yansıması olabilir.

Kısa vadede geçmiş yardımcı bir rehberdir, ancak hepimizin bildiği gibi geleceğin vaatleri yoktur. Kemerlerinizi bağlayın: Artan oynaklığa hazırlanın. Kazanmaktan ziyade kaybetmemeye odaklanın. Dolayısıyla yüksek miktarda kredili pozisyon taşımak riskli olabilir.

Cesur tahminlere dikkat edin: Piyasanın yeni bilgileri bünyesine alıp ne kadar çabuk toparlanabildiğini hatırlayın. Merkez Bankası’nın bankalar üzerindeki yeni düzenlemeleri, kur tarafında hareket istenmediğinin açık göstergesi.

Dolar/TL seviyesi üzerindeki baskı, altın fiyatlarını da etkisine almış görünüyor. Mevduat tarafında hala yüzde 30-32 KKM’de yüzde 26-30 bandında döviz faizleri elde etme imkanları varken piyasayla inatlaşmanın olası sonuçlarını dikkate alın.