KKM sonrası 3 seçenek: Gayrimenkul, otomotiv ve yeni halka arzlar

Yayınlama: 28.08.2023 09:54:00 Güncelleme: 28.08.2023 09:58:50

Vadesi dolan döviz çevrimli KKM’nin yüzde 5'i, TL çevrimli KKM’nin de yüzde 50'si mevduat hesaplarına dönecek.

KKM sonrası 3 seçenek: Gayrimenkul, otomotiv ve yeni halka arzlar

SERAP SÜRMELİ 

Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkacak para, yüksek enflasyondan korunmak için farklı adreslere gidecek. Piyasa uzmanlarına göre altın, döviz, borsa, eurobond, yurt dışı finansal enstrümanlar yeni seçenekler olabilir. Ancak gayrimenkul ve otomotiv bir adım önde görünüyor. Borsa kanadında ise özellikle halka arzlar, nakit döngüsü negatif, cari oranı 1’in üzerinde ve net borcu eksi olan şirketler, KKM pastasından pay alabilir.

Görünen o ki, en azından orta vadede devam edecek daha yüksek enflasyon ve daha yüksek faiz oranları dönemine giriyoruz. Yatırımcılar için sorunlu senaryo, faiz getirisinden beslenen basit ve ‘geleneksel’ portföyün enflasyona dayanıklı olmamasıdır. Merkezin enflasyon tahmini şu anda yüzde 60’a dayandı ve sizinki bunun çok üzerinde olabilir. Politika faizinin (%25) enflasyonun bu kadar altında kaldığı her yerde, düşük riskli yatırımların hayat pahalılığına ayak uydurabilme umudu tükenir.

Bu da yatırım ortamını zorlaştırıyor. Bir yandan yatırımcılar yüksek enflasyona karşı korunmaya, hatta bundan faydalanmaya çalışıyor. Öte yandan, yüksek fiyatların olumsuz etkileri nedeniyle talepte bir çöküş yaşanabilir. Önünde sonunda daha iyi zamanlar geri gelecek olsa da enflasyon ve resesyonun gel-git endişeleri nedeniyle yatırımcıların dalgalı piyasalara hazırlıklı olmaları gerekiyor. Ancak tüm bu dalgalanmalarla baş etmek kolay değil. Enflasyonu aşan bir getiri elde etmek, gerçekten zorlu bir senaryo…

KKM konforunu terk etmeye zorlanan her yatırımcı, enflasyonu yenmek için en iyi yatırımın yolunu arayacak -hepsi aynı anda. Piyasa böyle zamanlarda, yatırımcıların çoğu için 'acıyı' en üst düzeye çıkarma eğilimindedir.

Enflasyonun yükseldiği dönemlerde, gerçek varlıklar (hisse senetleri, mülkler ve emtialar ) nakit veya tahvillerden daha iyi performans gösterme eğilimindedir. Birkaç on yıl boyunca borsa, enflasyonun üzerinde ortalama yıllık getiriler elde etti. Bu bir sır değil.

Ancak borsa en güçlü alternatif olduğunda, hisse senedi piyasası kaçınılmaz olarak boğa tuzağını kurar. Hala büyük bir büyümeyi fiyatlayan pahalı hisse senetleri bilinen en tehlikeli boğa tuzağıdır. Bir bakışta pahalı görünen, ancak aynı zamanda prim değerlemesini haklı çıkaracak kadar hızlı büyüyor gibi duran, ‘fazla cazip’ hisse senetleri…

Piyasa coşkusunun kurbanı olmaktan kaçınmanın bir yolu, işler çok köpüklü hale gelmeden, yol boyunca her zaman biraz satın almaktan geçiyor. Elbette bu tek başına bir yol değil. Böyle belirsiz zamanlarda yatırımcıların getirileri desteklemek için atabileceği daha başka adımlar da var. Piyasa profesyonelleri şimdi yön tabelalarını ve patika yolları sizin için yeniden işaretledi.

Uzmanlar KKM’den çözülen paranın döviz, altın, borsa, eurobond, yurt dışı finansal enstrümanlar gibi reel varlıklara yöneleceğinden emin. Ancak, gayrimenkul ve otomotiv bir adım önde görünüyor. Risk iştahı düşük KKM yatırımcısının borsa ile ilgili endişeleri söz konusu. Yine de özellikle yeni halka arzlar, nakit döngüsü negatif, cari oranı 1’in üzerinde ve net borcu eksi olan şirketler, KKM pastasından kaynak toplayabilir.

“PORTFÖYLER DEĞİŞECEK”

ALB Yatırım Araştırma Yönetmeni Uğur Aydın: Toplam mevduat hacmi içerisinde yaklaşık yüzde 26’lık paya sahip KKM uygulamasından çıkışa yönelik hamleler, hem bireysel hem kurumsal yatırımcının portföy tercihlerinde değişikliğe yol açacaktır. 11 Ağustos ile biten haftada 3,36 trilyon TL’ye kadar ulaşan KKM; riskten kaçan yurt içi bireysel yatırımcı ve vergi avantajından yararlanmak isteyen kurumsal yatırımcı için son derece cazip bir ürün olarak mevduat içerisindeki payını giderek arttırdı.

Bundan sonraki süreçte KKM hesaplarının standart vadeli mevduata ve diğer TL bazlı finansal ürünlere geçişi için teşvikler kademeli olarak artacaktır. Bu noktada mevduat faizlerinin reel olarak durumu, bireysel ve kurumsal yatırımcının tercihinin temel belirleyicisi olacaktır. Yıl sonu ve 12 ay sonraki TÜFE artış beklentilerinin sırasıyla yüzde 59.5 ve yüzde 42 olduğu bir ortamda, mevduat faizlerindeki yükseliş, bu enflasyon beklentileri altında kalırsa; negatif reel faiz etkisi ile yatırımcıların, vadeli mevduat hesabı tercihlerinin sınırlı kalabileceğini öngörüyoruz.

Mevcut konjonktürde yatırımcılar için ideal portföy dağılımının; sektör ve hisselerde ekstra seçici olmak kaydıyla yüzde 50 BIST, yüzde 20 yurt dışı hisse fonları, yüzde 20 altın ve yüzde 10 eurobond şeklinde olabileceğini değerlendiriyoruz.

HANGİ ŞİRKETLER DAHA AVANTAJLI

Bizim açımızdan da en büyük olasılık olarak öne çıkan negatif faiz ortamında; döviz, altın, borsa, eurobond, yurt dışı finansal enstrümanlar ve gayrimenkul ya da otomobil gibi reel varlıklar, alternatif olacaktır. KKM’yi tercih eden yatırımcıların, risk almaktan kaçınan, daha ihtiyatlı bir profili olduğunu kabul edersek; bu yatırımcı profili özelinde altın, döviz, dövize endeksli finansal varlıklar ve reel varlıklar, daha da ön plana çıkacak gibi görünmektedir. “Mevduatta makul bir reel faiz” olmayacağı varsayımı ile birlikte, yurt içi döviz talebinin artabileceği bir senaryo ihtimalini yüksek görüyoruz.

Mayıs ayından beri TL bazlı yaklaşık yüzde 80 yükselen BIST-100 endeksinin durumu, bu yatırımcılar için riskli görünebilir. Dolayısıyla alternatifler arasında borsanın, KKM yatırımcısı tarafında “risk algılarına uygun olmadığı” için son sıralarda kalabileceğini düşünüyoruz. Buna rağmen son 3 ayda hızlı yükseliş ve rekor serisine rağmen borsada hâlâ potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte borsa tarafında mevcut konjonktür ve hızlı fiyat yükselişleri sebebiyle, riskgetiri dengesi açısından ekstra seçici olunması gereken bir dönemdeyiz.

KKM’den çıkış sürecinde mevduat ve kredi faizlerinin daha fazla yükselebilecek olması, işletme sermayesi ihtiyacı yüksek ve kısa vadeli finansal borçları fazla olan şirketleri zorlayabilir. Bu nedenle ilerleyen dönem için nakit döngüsü negatif, cari oranı 1’in üzerinde ve net borcu eksi olan şirketlerin, faiz hadlerinde yükselişe karşı daha dayanıklı durabileceğini ve bu şirketlere para girişi olabileceğini düşünüyoruz. Diğer yandan kurda yeni yükseliş olasılığı; net döviz pozisyonu pozitif, ihracat oranı yüksek ve dövize endeksli ciro elde eden şirketleri de öne çıkarabilecektir. Bu bağlamda döviz kuru yükselişinden fayda sağlayabilen şirket ve sektörlere, risk almak isteyen KKM yatırımcılarının da yönelebileceğini görebiliriz.

“KURUN 30 TL VE ÜSTÜNÜ GÖRMESİ SÜRPRİZ OLMAZ”

Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar: KKM mevduatlarının azalması ve kademeli olarak kaldırılmasının hedeflenmesi dövize ve altına olan talebi artırabilir. Yüksek enflasyon ortamında her şeyin olduğu gibi döviz fiyatlarının da yükselmesini beklemek makuldür. Ancak bunun sert bir şekilde olması istenmez zira hem enflasyona hem ticarete ciddi manada zarar verir. Yıl sonuna doğru dolar kurunun şimdiki fiyatından yüksek olması kurun 30 TL ya da üzerini görmesi sürpriz olmaz.

Borsanın genel durumuna bakılınca seçimlerden bu yana yaklaşık yüzde 80 yükselmiş bir BIST-100 endeksi var. Merkez Bankası ve para politikası ile beklentiler, yabancı girişi ile ilgili beklentiler ve yüksek enflasyon beklentileri endeksi destekliyor. Bilançoların büyük çoğunluğu olumlu geldi. 2023 beklenti yıl sonu kârlarına göre hesap yapıldığında borsa da yükselişin bir miktar daha devam etmesi 8.000 üzeri 9.000 seviyesine yaklaşan değerler şaşırtıcı olmaz. Bununla beraber 7.400 ve 7.000 seviyelerine doğru olabilecek düzeltmeye karşı hazırlıklı olunmalı. 

“300 DOLAR SEVİYESİNE KADAR ENDEKSTE YÜKSELİŞ DEVAM EDER”

İnfo Yatırım Araştırma Stratejisti Çağlar Toros: Yeni ekonomi yönetiminin rasyonelleşme yönünde attığı adımlarla ve sadeleşme söylemlerinin ardından gelen bu hamlenin, Türkiye’nin son dönemde artan döviz rezervleri, gerileyen risk primi, yabancı yatırımcı girişleri gibi olumlu haber akışı ve gelişmelerin aksine; kısa vadede bankalar üzerinde realizasyon yarattı. Bu düzenleme bankacılık sektör kârlılığını baskılayabilir. Mevduata yönelimin artma beklentisi ve olası mevduat faizlerinin yukarı hareketi ile birlikte risksiz getirilerin enflasyona yaklaşması Borsa’dan para çıkışlarını hızlandırabilir. Tabii, bu durum mevduat faizlerinin KKM’ye yaklaşması durumunda gündeme gelebilir.. Politika faizinin enflasyonun altında kaldığı bir yerde banka mevduatlarının da yukarı yönlü çekilme durumu bankacılık tarafındaki kârlılığı baskılayabilir.

Olası mevduatların yaklaşmaması durumunda alternatif getiri arayışında Borsa’nın üst sıralarda yer alacağını düşünüyoruz. TCMB’nin enflasyon tahminini yüzde 58, bizim yüzde 60’lı seviyelerde olduğu bir durumda tasarrufların azalması ve risksiz getirilerin enflasyon karısında yeteriz kalması tekrar yatırımcı ilgisinin Borsa’ya kaymasına neden olabilir ki şu an rekor yatırımcı ile Borsa İstanbul’da işlemler yapılıyor.

Kısa vadeli bakacak olursak BIST-100 endeksi, Temmuz ayı başından beri merdiven olarak tabir ettiğimiz bir yükseliş yöntemine dahil olarak 6.000 seviyesinden başlayarak 7.800 seviyesine kadar yükselişini sürdürdü. Bu tarz yükselişler genelde Uptrend diye tanımladığımız yükselişlerde gözlemlenir. Endekste dolar bazında 300 dolar seviyesine kadar bu trendin devam etme olasılığını yüksek buluyoruz.

Borsa İstanbul tarafında ulaştırma ve otomotiv sektöründe potansiyel olduğunu düşünmekteyiz. Yolcu trafik sayılarındaki artış ve turizm sezonu olması ulaştırma sektörünü ön plana çıkarıyor. THYAO, TAV ve PGSUS’u izleme listemizde tutmaya devam ediyoruz.

Otomotiv tarafında ise kurdaki yükseliş satışlara yansıtılabiliyor. ODD verileri rekor satışlara işaret ederken, şirket finansalları da bu durumun etkisini bize göstermiş durumda. Çip krizinin azalması, iç satışlardaki artış beklentileri, kurdaki yükseliş ile ihracat potansiyeli ve elektrikli araç yatırımları otomotiv sektörüne katalist etki yaratıyor. TOASO, DOAS ve FROTO izleme listemizde olan hisseler.

“GAYRİMENKUL VE OTOMOTİVE YÖNELEBİLİR”

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal: En önemli parametre, kurun durumu. Kur yükselirken KKM yatırımcısı parasını ya KKM’de devam ettirir ya da DTH’a geçer. KKM’den çözülen ve mevduata gitmeyen paranın bir kısmı doğal olarak gayrimenkule ve son dönemlerin getiri rekortmeni otomotive de yönelebilir.

KKM’den çıkıp TL mevduata yönelim stratejisinin başarılı olması için kurlardaki oynaklığın giderilmesi gerekmektir.

Rezerv artışı mevduat faizlerindeki artıştan değil, yabancı para zorunlu karşılıklarda “1 aya kadar vadeli” mevduatın zorunlu karşılık oranının yüzde 25’ten yüzde 29’a çıkarılması kaynaklıdır. Buradan yaratılacak rezerv artışı da olası dövize yönelime karşı tampon işlevi görebilir. Bizim senaryomuzda kurlarda ciddi sıçrama beklentimiz bulunmamakta ve yıl sonu için dolarda 30 TL seviyelerinde gerçekleşmesini, dengelenme yılı 2024 içinse beklenen enflasyon kadar artış olmasını beklemekteyiz.

KKM müşteri profili zaten mevduat tabanlı, yani sabit getiri peşinde olan kesim. Sabit getirinin yanında kur artışından da yararlanmak isteyenler. Bunların borsa gibi volatil risk derecesi yüksek enstrümanlara ilgisinin yok denecek kadar az olduğunu görmekteyiz. Gelenler de doğal olarak ilk önce halka arzlara, ardından likitidasyonu yüksek, yüksek enflasyondan yararlanacak, fiyatlamada olası gelişmeleri yansıtabilecek olan hisse ve sektörlere yönelecektir.

Hem KKM’den çıkış stratejisi hem de 2024 ortasına kadar yüksek enflasyonla devam edeceğimizin açıklanmasıyla birlikte; XGIDA, XSGRT, XUTEK ve XBLSM sektörlerinin yanında perakende sektörünün iştirakleri nedeniyle NAD artışı yaşayacak olan holdinglerin, ve bütün dünya da büyüme beklentilerinin kesintisiz artış gösterdiği Havacılık sektörü firmalarından oluşacak portföyün enflasyona karşı yatırımcıları korumasını beklemekteyiz.

Bizim model portföyümüzde bu doğrultuda; AKCNS, AKGRT, CCOLA, DOAS, TOASO, FROTO, KCHOL, MAVI, TCELL, THYAO ve TUPRS’dan oluşmaktadır. PGSUS, SOKM, MGROS, BIMAS, ANSGR da takibimizde olan hisselerdir.

Enflasyonist ortamda en doğru strateji varlık satın almaktır. Dolayısıyla biz önceliği Hisse senetlerine vermekteyiz. Ardından yükseliş beklentisinde olduğumuz mevduat diğer bir tercih ettiğimiz enstrüman. CDS tarafındaki gerileme eurobondlar üzerinde olumlu etki yapacağından üçüncü tercihimiz de eurobond olmaktadır.

“DÖVİZE ENDEKSLİ ENSTRÜMANLAR TERCİH EDİLEBİLİR”

Alnus Yatırım Araştırma Direktörü Volkan Dükkancık: Alınan kararları özetleyecek olursak; Döviz dönüşümlü mevduat kapsamında kur koruması kullananlardan vadesi dolanların minimum yüzde 5’i, TL KKM hesaplarında vadesi dolanların minimum yüzde 50’si TL mevduat/katılma hesaplarına geçirilecek. Bu şartlar sağlanamazsa, eksik kalan tutar kadar menkul kıymet tesis edilecek, yani bankalar bu kez de KKM hesaplarını kapatamadıkları için, düşük faizli tahvil almak zorunda kalacak.

Diğer taraftan bankaların tutturması gereken yüzde 57’lik TL mevduat oran şartı ile TL ticari kredi faizlerinin belirlenmesinde kullanılan tavan uygulaması kaldırıldı.

Bir de döviz mevduatlarda uygulanan zorunlu karşılıklar, TCMB brüt rezervlerine katkı sağlamak amacıyla, artırıldı.

Vadesi gelen KKM hesaplarını, Türk Lirası mevduat hesabına dönmeleri yönünde bankalara hedef getirilmesi ve bu hedefi tutturamayan bankaların ek menkul kıymet tutmak zorunda kalacak olması önümüzdeki günlerde TL mevduat faizinin belirgin oranda artmasına sebep olacaktır. Diğer taraftan kredilerde çift kademeli faiz tavanı kaldırılırken TCMB’nin açıklayacağı katsayı oranıyla kredi faizleri belirlenecek. Bu durumda TL kredi faizlerinin de yükselmesi bekleniyor. Etkilerini KKM vadeleri doldukça daha net görmeye başlayacağız. Ancak ilk etapta öngörebileceğimiz noktalar, yükselen mevduat faizleri ve kurda tekrar yukarı yönlü bir beklentinin oluşmaya başladığı noktasında. Yaz döneminin sonuna yaklaşıyor olmamız ve yılın son çeyreğinde artacak dış ödemeler nedeniyle kur da zaten yıl sonuna doğru beklediğimiz hareketlilik böylece biraz erkene çekilmiş oldu. DolarTL cephesinde yıl sonu için 30 TL seviyelerinin fazlaca konuşulmaya başlayacağını düşünüyoruz. Yatırımcıların bu dönemde, imkanları ölçüsünde KKM’ye devam etmeleri bence ilk tercih olmalı. KKM faizleri, bankalar tarafından çok düşük tutulacak olursa buradan bir miktar Dolar/TL cephesine de geçişler görebiliriz.

Özetleyecek olursak, gelinen son durum itibariyle, negatif reel faiz sürecinin bir süre daha geçerli olmaya devam edeceğini düşündüğümüz için biz bu aşamada portföyümüzde, 3 ay öncesine oranla daha düşük bir risk iştahına sahip olmakla birlikte hisse senedi ağırlığını yüzde 50 seviyesinde tutmaya devam ediyoruz. Kalan kısım için dövize endeksli enstrümanları tercih etmiş durumdayız. Burada kalan yüzde 50’lik kısım gram altın ve KKM arasında dağıtılabilir.

“EN FAZLA YÜZDE 5’İ BORSAYI TERCİH EDEBİLİR”

Dinamik Yatırım Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş: KKM’de para tutan yatırımcılar genellikle riskten uzak, orta yaşın üzerinde bir kesimi temsil ediyor. Riskten uzak olan yatırımcının da aslında yatırım tercihlerinde Türk Lirası mevduat, döviz gibi riski düşük enstrümanlar yer alıyor. Borsa, son dönemde artan yatırımcı sayısıyla bir popülarite kazansa da KKM’den çıkan paranın sınırlı bir kısmının hisse senetlerinde değerlendirilebileceğini tahmin ediyoruz. Bu oranın en f azla yüzde 5 civarında olabileceği görüşündeyiz. KKM’den çıkış normalleşme adımı olarak yorumluyoruz ve bundan sonraki adımlarda da bu gelişmelerin devam edeceğini, Borsa İstanbul’daki alternatifsizlik algısının piyasalarda aktif olduğunu düşünüyoruz. İlk sıramızda yüzde 60 ile Borsa İstanbul yer alıyor. Bunun yanına yaklaşık yüzde 10 döviz yüzde 10 eurobond ekleyerek portföyümüzü çeşitlendirebiliriz. Her portföyün olmazsa olmazı altına da yüzde 20’lik bir pay verebiliriz.

“MEVDUAT FAİZLERİ EYLÜLÜN İKİNCİ YARISINDA YÜKSELİR”

Ata Yatırım Hazine Genel Müdür Yardımcısı Etem Öztekin: Unutmamak gerekir ki bu yatırımcı kitlesi belirli bir süredir KKM’deki kur farkını almaya alışmış ve bir anlamda yabancı parada durmanın avantajını keşfetmiş bir kitle haline geldi. Hâl böyleyken bu kitlenin tekrar düz TL mevduata geçmesi için; yüksek TL mevduatı ve ilgili dönemde daha stabil bir döviz kuru gibi şartların sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu durumda; bankalara verilen hedefin ilk ölçüleceği dönem olan Eylül ikinci yarısında yükselmesini beklediğimiz TL mevduat faiz oranlarıyla birlikte, KKM dönüşlerinin kısmi olarak önce düz TL mevduata geçeceğini, ikna olmayacak kesimin ise ya KKM’de kalacağını ya da döviz mevduata geçeceğini düşünüyoruz.

Ekonomi yönetimi de eşzamanlı olarak döviz mevduatlarındaki zorunlu karşılık oranlarını yükselterek aynı amaca yönelik iki şeyi hedeflemiş olabilir. Birincisi brüt döviz rezervlerini yaklaşık 5 milyar dolar artırarak önemli kur hareketlerinin önüne geçebilmek için elini güçlendirmek. İkincisi de KKM’den dönecek yatırımcıların vadesiz de olsa döviz mevduata geçmesi halinde, bu durumu bankalar için daha maliyetli hâle getirmek. Bu açıdan, kendi içinde tutarlı kararlar olduğu görüşündeyiz. Bundan sonra önemli olan nokta hedeflenen değişikliklerin -başta faiz oranları olmak üzere- kararlılıkla uygulanıp uygulanamayacağı olacak. KKM dönüşlerinden borsaya geçecek kısmının çok sınırlı kalacağı düşüncesindeyiz. Borsaya geçecek yatırımcıların ise, geçmişinde çok fazla borsa deneyimi olmayabileceği kabulüyle, daha çok BIST-100 hisselerine ya da yatırım fonlarına geçebileceğini öngörüyoruz.

“DÖVİZ, ALTIN VE BORSAYA YÖNELİR”

İkon Menkul Portföy Aracılığı Birim Yöneticisi Doğancan Öncan: KKM’den çıkış yapacak olan paranın TL mevduat faizi beklenildiği gibi yükseltilmediği süreçte altın-döviz ve özellikle son günlerde herkesin gündeminde olan Borsa’ya kayması kaçınılmaz olacaktır. TL mevduat faizinin, en az beklenen enflasyon kadar arttırılamadığı bir ortamda KKM’den çıkacak para dövize(altın aynı zamanda) ve borsaya kaymaya devam edecektir diye düşünüyoruz. Çünkü kredi faizi limiti sebebiyle bankaların mevduat faizlerini KKM’nin çözülmesini sağlayacak kadar arttıramayacağı düşünülüyor. KKM yatırımcısının geleneksel olarak riski çok sevmediğini göz önüne alacak olursak, burada KKM’den dönenlerin eğer risk iştahlarında bir artış olmamışsa Dolar ya da altın tarafına ağırlık vermelerini biraz daha olası görüyorum.

Banka hisseleri KKM’den dönüş kararından en fazla etkilenen sektör oldu. Bu sebeple yatırımcının şimdilik buraya yönelmeyeceği ve bir miktar düzeltme beklemesi kuvvetle muhtemel. Havayolu şirketleri de düzeltmelerine başladılar gibi gözüküyor. Bunun haricinde borsadaki yükselen sektörlerde hazır gıda, giyim, enerji ve gayrimenkul tarafının öne çıktığını görmekteyiz. Özellikle gıda sektöründeki talep, enflasyona rağmen yüksek. “BİM”, “Migros” ve “Şok Marketler Ticaret” hisseleri gıda sektöründe gözden geçirilmeli. Hazır giyim tarafında “Mavi Giyim” ve “Arsan Tekstil” dikkat çekiyor.

Enerji sektörü için akaryakıt fiyatlarının TL bazında hızla artmasından dolayı bu şirketin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. “Aygaz”,”Odas Elektirik”, “Zorlu Enerji”, “Aksa Enerji”, “Smart Güneş Enerjisi” ve “Naturel Enerji” göze çarpan diğer hisseler. Bu hisseler arasında yenilenebilir enerjinin de olduğunu belirtmek isteriz. İdeal portföy için eğer mevduat faizlerinin ikna edilebilir bir düzeye gelebildiği ya da yaklaşabildiği bir senaryoda yüzde 30 borsa, yüzde 25 döviz, yüzde 10 altın ve yüzde 35 TL mevduatı önerebiliriz.