Körfez yatırımı arifesinde takip edilmesi gereken 43 hisse

Yayınlama: 07.08.2023 09:45:00 Güncelleme: 07.08.2023 09:44:14

50,7 milyar dolarlık Körfez yatırımı arifesinde tüm dikkatler, bu kaynağın hangi sektörler üzerinden hangi şirketlere akacağına çevrildi. 8 yatırım uzmanı ipuçlarını takip etti ve 43 hisseyi işaret etti.

Körfez yatırımı arifesinde takip edilmesi gereken 43 hisse

SERAP SÜRMELİ

Covid-19 salgını küresel ekonomiyi durdurup enflasyonu katalize ettikten sonra, Emirlik liderleri, diğer ülkelere geçmişin eksiklikleri yerine gelecek finansal fırsatlara odaklanmaları için ilham verici bir inisiyatif aldı.

Ukrayna'daki savaşla birlikte enflasyonun sıkılaşan kıskacı yeni AB yatırımlarının iştahını keserken, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki (KİK) ülkeler için devasa bir oyun alanı yarattı. Bu, bütün bir Orta Doğu'yu sınır ötesi yatırım yapma kararlarında birleştiren şeydir.

Örnek vermek gerekirse, Birleşik Arap Emirlikleri kısa bir süre önce 2021'de 50’nci yılını kutladı ve ekonomisini önümüzdeki yarım yüzyıla taşımak için 50 ulusal proje başlattı. Benzer şekilde ve hemen ardından Suudiler birkaç trilyon dolarlık 2030 vizyonunu duyurdu. 

Bölge ülkeleri başlangıcından bu yana artan uluslararası desteğe sahip birçok umut verici yatırım programını hayata geçirme sözü veriyor. 

Küresel düzeyde, Orta Doğulu liderler, uzmanlaşmış vasıflı işçilerin girişimci ruhunu korumanın ve startup'ların kurulmasına destek sağlamanın önemini kabul ediyor. Bu yüzden sınır ötesi yatırımlarla kendilerini ortaklıklara açmak için büyük bir çaba sarf ediyorlar.

Körfez ülkeleri aynı zamanda Avrupa ülkelerinin kopyalayamayacağı bir şeyi de gündeme getiriyor: Ekonomik gençlik. Yüzlerce yıl sonra, Avrupa ekonomileri bir şekilde öngörülebilir hale geldi. Örneğin mevcut BAE ve Katar ekonomileri 60 yaşın altında. Modern çağda kısa bir ekonomik geçmişe ve hoş bir şekilde öngörülemeyen bir ekonomik geleceğe sahipler.

Tabii ki, Körfez ülkeleri GSYİH'lerini desteklemek için petrol ve gaz ihracatına güveniyor. Bununla birlikte, bu ülkelerin, bu petrol ve gaz kârlarından elde edilen serveti diğer ekonomik sektörleri ve bir bütün olarak küresel ekonomiyi desteklemek için kullanarak, ekonomilerini çeşitlendirme konusunda benzersiz bir konumda oldukları gerçeğini değiştirmiyor.

Türkiye, geçtiğimiz on yılın büyük bölümünü - Libya'dan Suriye'ye ve Doğu Akdeniz'e uzanan büyük bir savaş hattında - Körfez ülkeleri üzerindeki etkisini genişletmeye çalışarak geçirdi. Körfez sermayesini Türk ekonomisindeki büyük gerçekliğe – döviz likiditesi sorunu- uyarlama niyetinde. Ankara’nın son zamanlarda Körfez ülkelerine yönelik teklifleri, daha geniş bir çabanın parçası gibi duruyor.

Nihayet, 50,7 milyar dolarlık bir yatırım paketi üzerinde anlaşmaya varıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımlarda kullanılacak malzemelerin yerli üretim olması şartını, son anda anlaşmaya ekletmeyi başardı. Şimdi, yatırım uzmanları bu kaynağın hangi sektörler üzerinden hangi şirketlere akacağına dair ipuçlarını değerlendirip, birtakım tahminlerde bulunacaklar. 

AĞIRLIKLA YENİLENEBİLİR ENERJİYE

ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz: Anlaşmanın içeriği ve ayrıntıları henüz netleşmese de elde edilen bilgilere göre 50.7 milyar dolarlık anlaşmanın yaklaşık 30 milyar dolarının enerji alanında özellikle de yenilebilir enerji sektörünü kapsaması bekleniyor. Bu bağlamda güneş panelleri, deniz üstü rüzgâr türbinleri ve bununla ilgili projelerin yanı sıra doğalgaz ve petrol gibi alanlardaki yatırımların ön plana çıkması bekleniyor. Bu yatırımların yanı sıra Türkiye’nin yenilemeyi ve aynı zamanda potansiyelini artırmayı düşündüğü termik santrallerinin de anlaşmada öne çıkarılan konular arasında olduğu söyleniyor.

Anlaşmada BAE’nin Türkiye’ye yenilebilir enerji sektörü ile ilgili yapacağı yatırımlarda yerli ve milli ürünlerin kullanılması şartı oldukça dikkat çekici. Bu demektir ki bu alanda yapılacak yatırımlarda ithalat yerine mümkün mertebe yerli üreticinin ürettiği ürünlere yer verilmesi hedefleniyor. Bu nedenledir ki körfezden gelecek yatırımlarda yenilebilir enerji alanında bilhassa kendi bilgi ve ürününü üreten halka açık olan veya olmayan şirketlerin ön plana çıkması beklenebilir.  Bu bağlamda piyasada Smart Güneş Teknolojileri, Yeo Teknoloji, Girişim Elektrik, Astor Enerji, Europower Enerji, CW Enerji, Kontrolmatik gibi yenilebilir enerji alanında faaliyetleri bulunan şirketlerin ön plana çıkabileceği düşünülüyor.

DEPREM TAHVİL ANLAŞMASI İBREYİ MÜTEAHHİTLERE ÇEVİRİYOR

Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguş Erbaş: Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında imzalanan anlaşmaların büyük bölümünün yenilenebilir enerji yatırımları olduğu belirtildi. Ancak geriye kalan kısmı da göz ardı etmemek gerekiyor. Burada, inşaat ve savunma sanayi ön plana çıktı. Hatta yapılan açıklamalarda yurt dışındaki büyük projeler için Türk müteahhitlerinin adının geçmesi dikkat çekici.

Türkiye anlaşmalarda, ‘yerli ve millilik’ şartını içeren maddelerin yer almasını talep etti. Körfez ülkelerinin Türkiye’ye yapacağı yatırımlarda büyük oranda yerli ve milli ürünlerin kullanılması şartı anlaşmaya girdi. Dolayısı ile tedarik zincirinde yer alan firmaların hisse senetleri de bu haberden pozitif anlamda nasibini aldı.

Bugün baktığımızda kârlılık olmasına rağmen yüksek borç miktarı olan fakat bu büyük projelere imza atabilecek enerji firmalarının hisse senetlerine talep oluştuğunu görüyoruz. Aynı şekilde bir süredir endeksin gerisinde kalan fakat büyük inşaat projelerinde yer alabilecek gayrimenkul firmaları da bir şekilde ön plana çıktı. Bir diğer ilgi çekici ayrıntı da, Körfez turu sırasında 6 Şubat depremlerinin maliyetinin karşılanması için Birleşik Arap Emirlikleri ile deprem tahvili anlaşması imzalanması.

Körfez Yatırımları arifesinde takip edilecek sektörler enerji, inşaat, savunma sanayi, teknoloji ve telekomünikasyon olarak sıralayabiliriz. Hisselere baktığımızda ise enerjide ALFAS, ASTOR, CWENR, EUPWR, ZOREN, ZEDUR, SMRTG, NATEN, GWİND, ENJSA, BİOEN hisseleri, inşaat sektöründe ise EKGYO, ENKAİ, TKFEN, ALARK gibi şirketler faaliyet alanları ile ilgili ön plana çıkıyor. Savunma sanayi ve teknoloji hisselerinden ise ASELS, LOGO, SMART, NETAS, TMSN, OTKAR hisselerini sıralayabiliriz. Telekomünikasyon sektöründe ise TCELL ve TTKOM ön plana çıkabilir.

İLK GÖZÜMÜZE ÇARPAN RÜZGAR ENERJİSİ

İkon Menkul Portföy Aracılığı Birim Yöneticisi Doğancan Öncan:  Her şeyin üzerinde, en son söylememiz gerekeni baştan söylemek istiyorum. Ziyaret sonrası olası anlaşmaların sürekliliğini takip etmek gerekir. Uzun süredir yurt dışından portföy yatırım ya da doğrudan yatırımı ülkemiz adına göremiyorduk. Aksine, daha çok para çıkışlarına şahit olduk son dönemde. Körfez ziyareti günümüzde bu dünya koşullarında beklenebilir ve sonuçları iyi olacak bir girişim olabilir.

İlk gözümüze çarpan sektör ise kuşkusuz enerji ve özellikle rüzgar enerjisi sektörü. Gelen bilgilere göre hatırı sayılır bir tutarda enerji sektörüne yatırım yapılacağı öğrenildi. Rüzgar, güneş, petrol ve doğalgaz alanları gündeme geldiğini öğrendik. Enerji sektörüne yönelik anlaşmaların olduğuna yönelik haberler sonrası henüz zirvesinden uzak ama teknik formasyonu iyi duran AKSEN, ZOREN, GWIND gibi şirketler öne çıkabilir.

Ayrıca savunma sanayi tarafında da bu ziyaret sonucu ciddi atılımlar yapılması mümkün. ASELSAN’I mutlaka takip edilmesi gereken şirketler sınıfına sokmayı sürdürüyoruz.

İnşaat tarafında önemli hisseler tarihi zirvelerinin üzerinde rekor tazelemiş durumda ancak gözümüze hemen ORGE yansıyor ve takip edilebilir. Ayrıca formasyon olarak TURGG de yine izlemeye alınacak hisselerden olabilir. 

AŞIRI FİYATLAMA DURUMU YAŞANABİLİR

Alnus Yatırım Analisti Yusuf Kılınç: "Kabiliyetler, Savunma Sanayii, Araştırma ve Geliştirme Alanlarında İşbirliğine İlişkin Uygulama Planı", "Suudi Savunma Bakanlığı ile Türk firması Baykar arasında iki satış sözleşmesi", "Doğrudan Yatırımın Teşvik Edilmesi Alanında İşbirliği" anlaşmalarının yapıldığı ziyarette, "medya ve enerji" alanlarında çeşitli mutabakatlar yapıldı.

Bu alanda faaliyet gösteren ve bahsi geçen yatırımlardan faydalanma ihtimalleri doğrultusunda halka açık olan şirketlerin borsada pozitif fiyatlandığını görüyoruz. Endeks hareketlerinden de izlenebileceği üzere bu pozitif algının bir süre daha devam edebileceği söylenebilir.

Ayrıca bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin beklenti üzerine aşırı fiyatlama durumu yaşanabileceği, yatırımcıların dikkate alması gereken bir konudur.

Özellikle yatırımların ve işbirliklerinin yenilenebilir enerji sektörü ve savunma sanayinde yoğunlaşması bekleniyor. Dolaysıyla bu bağlam da bakıldığında,  güneş, rüzgar ve hidroelektirk santralleri konusunda proje geliştiren, mühendislik hizmeti veren, enerji depolama konusunda yatırımları olan ve bu sektörlere tedarik sağlayan sektör ve şirketler ön planda olacaktır. Smart Güneş, Galatawind, Kontrolmatik, Enerjisa bu noktada ilk akla gelen şirketler. Yine savunma sanayi noktasında da Aselsan, SDT Uzay ve Savunma, Otokar gibi şirketler yakından izlenebilir.

BIST-100 ARASINDAN TERCİH YAPMAK DAHA DOĞRU 

Dinamik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş: Körfez ülkeleriyle yapılan bu anlaşmalar ‘’Türkiye fon buldu’’ şeklinde yorumlansa da biz bu yoruma pek katılmamaktayız. Yakın zaman dilimlerinde Japonya başta olmak üzere birçok ülke Körfez ülkeleriyle anlaşma imzaladı. Körfez ülkelerinin elindeki fonu çeşitli ülkelerle çeşitli alanlarda değerlendirmek istediklerini düşünmekteyiz. Bu alanlarda farklı ülkelerde firmalarında ortaklıkları olabilir. Burada Borsa İstanbul’daki sektörlerin yanı sıra hisse bazında BIST-100 hisseleri arasında tercih yapmamızın daha doğru olabileceğini düşünmekteyiz. Özellikle yurt dışı tecrübesi olan enerji alanında faaliyet gösteren Aksa Enerji, Enerjisa, Zorlu Enerji, Doğan Holding bünyesinde bulunan Galatawind ilk akla gelenler.

Yakın bir zaman diliminde Tekfen Holding, stratejik bir yapılanma açıklamıştı ve verimsiz çalışan ofislerini kapatıp Körfez ülkelerine ofis açacaklarını aynı zamanda gübre alanına da yatırım yapacaklarını açıklamıştı ve bunun yanında Enka İnşaat yurt dışı projelerde ön plana çıkabilir. Gübre alanında Gübre Fabrikaları ve Hektaş takip edilebilir. İlaç alanında Eczacıbaşı İlaç, Türk İlaç ve Gen İlaç; sağlık alanında Medical Park ve Lokman Hekim, savunma sanayinde Aselsan, ulaştırma alanında Türk Hava Yolları ve Tav Havalimanları; yazılım alanında Logo, İndeks, VBT Yazılım, Papilon Yazılım ve Ard Yazılım gündemde olabileceğini düşünüyoruz.

TELEKOM, İNŞAAT, SAVUNMA, ALTIN

Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan, BAE ve Katar seyahatlerinin ardından, önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yabancı yatırımların gelmesine ilişkin beklentiler yükseldi.

Türkiye’den, başta gayrimenkul, müteahhitlik, sanayi, tarım, gıda, bilişim, liman ve bankacılık olmak üzere birçok sektörden 200 iş insanının katıldığı forumlarda ortak iş imkanları değerlendirildi.

Önümüzdeki dönemde, enerji, gayrimenkul, taahhüt, tarım, gıda, bilişim, savunma sektörlerine ilginin yüksek olabileceğini düşünüyoruz.

Telekom sektöründe Turkcell ve Turk Telekom,  yenilenebilir enerji şirketleri, Tekfen ve Enka gibi yurt dışında taahhüt işleri yapan şirketler, savunma sanayinde Aselsan, Koza Altın gibi altın şirketleri önümüzdeki dönemde takip edilmesi gereken hisseler öne çıkacak.

YENİ İHRACAT İZİNLERİ ÇIKABİLİR

Galata Menkul Araştırma Müdürü Yusuf Kavak: Dikkatler; imzalanan anlaşmalardan hangi sektörlerin ve hangi şirketlerin kârlı çıkacağına çevrilmiş durumda. Özellikle de enerji, ulaştırma, altyapı, lojistik, e-ticaret, finans, sağlık, gıda, turizm, emlak, inşaat, savunma sanayii, yapay zeka ve ileri teknolojiler gibi alanlarda 13 belgenin imzalandığı, Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan 50,7 Milyar dolarlık anlaşmanın ardından piyasalarda ralli oluşmuştu.

Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'ye Körfez ülkelerinden ciddi ilgi olduğunu belirterek: "Suudi Arabistan ile önemli bir enerji işbirliği gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Maddi olarak miktarı netleşmedi. 4-5 bin megavatlık yenilenebilir enerji projesine ilgi duyduklarını görüyoruz." demiş, Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan 50,7 milyar dolarlık anlaşmanın büyük bölümünü kapsayan 29,7 milyar dolar tutarında enerji alanında anlaşma yapıldığını da belirtmişti.  Bakan Bayraktar'ın açıklamasında: Enerji projelerinde de ağırlıklı olan kısım yenilenebilir enerji, rüzgar, güneş, deniz üstü rüzgar enerjisi projeleri, doğal gaz ile hidrojen ve yeşil amonyak üretimi şeklinde vermiş olduğu detay da düşünülecek olursa, öncelikle enerji sektörü bu süreçten kârlı çıkacak gibi duruyor. Özellikle de, yenilenebilir enerji şirketleri önümüzdeki süreçte pozitif ayrılabilir.

Diğer yandan, geçtiğimiz günlerde gıda ve içecek sektöründe faaliyet gösteren iki şirketten KAP'a gönderilen açıklamalarda; Suudi Arabistan Gıda ve İlaç İdaresi’ni (SFDA) temsilen Türkiye'yi ziyaret eden heyetin verdiği ihracat vizesi kapsamında, Suudi Arabistan'a ihracat yapılacağı belirtilmişti. Bu kapsamda, ilerleyen süreçte yeni ihracat izinleri çıkacak olursa; gıda ve içecek firmaları da bu süreçten kârlı çıkabilirler.

Yine BAE anlaşmasında da belirtildiği üzere ilerleyen süreçte; Finans, sağlık, inşaat, turizm, savunma sanayii ve inşaat gibi başkaca sektörlerde de, bu ülkelerden gelebilecek davetler, ortaklıklar veya satın almalar ile hareketlilik olabileceğini düşünmekteyim. 

GES VE ENERJİ DEPOLAMA ÖN PLANA ÇIKABİLİR

İnfo Yatırım Stratejisti Çağlar Toros: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni kapsayan Körfez ziyaretinde, yatırımdan sanayiye, savunmadan sağlığa, yenilenebilir enerjiden uzay endüstrisine birçok alanda anlaşma ve ortak bildiriler imzalandı. Körfez turu kapsamında BAE’de imzalanan 13 anlaşma içinde (50,7 milyar dolar) yaklaşık yüzde 60’lık kısmının yani 30 milyar dolarlık bölümünün enerji kapsamında olduğu değerlendiriliyor. Bu çerçevede Türkiye'de deniz üstü rüzgar, güneş enerjisi santralleri yapılacağı belirtiliyor. Tüm bu gelişmeler bir yana bu hafta ise piyasalar enerji sektörü öncülüğünde yükselişini sürdürüyor.

Anlaşmalarla döviz girişinin olacak olması genele yayılan bir yükselişi beraberinde getirebilir. Artan enerji maliyetleri nedeniyle, giderlerin azalması amacıyla şirketlerin GES ve RES Projelerine yönlendiğini gözlemliyoruz. GES projelerini gerçekleştiren ve enerji depolama faaliyetleri olan şirketler anlaşma eşliğinde Borsa’da ön plana çıkabilir.

Yapılan ticaret anlaşmalarının etkisi 2023 yılı içinde yükselen kurun da etkisi ile ihracatı yüksek, satışları dövize endeksli, kurdaki yükselişi satışlarına yansıtabilen şirketlerin gözlemleneceği bir piyasanın olabileceğini düşünüyorum.

ADI GEÇEN HİSSELER

AKSEN

ALARK

ALFAS

ARDYZ

ASELS

ASTOR

BİOEN

CWENR

ECILC

EKGYO

ENJSA

ENKAİ

EUPWR

GENIL

GESAN

GUBRF

GWİND

HEKTS

INDES

KONTR

KOZAL

LKMNH

LOGO

MPARK

NATEN

NETAS

ORGE

OTKAR

PAPIL

SDTTR

SMRTG

TAVHL

TCELL

THYAO

TKFEN

TMSN

TRILC

TTKOM

TURGG

VBTYZ

YEOTK

ZEDUR

ZOREN