Kurun kontrollü yükselişi dolarizasyona sebep olur mu?

Yayınlama: 02.03.2024 12:05:00 Güncelleme: 02.03.2024 12:02:43

Dolar kuru kontrollü bir yükseliş yaşayarak her gün yüzde 0,5’in altındaki yukarı hareketlerle seyrini sürdürüyor. Öngörülebilirliği güçlendiren bu yaklaşım dolarizasyona yol açabilir mi?

Kurun kontrollü yükselişi dolarizasyona sebep olur mu?

ZEYNEP AKTAŞ

Dolar kurundaki kontrollü yükseliş, finansal piyasalarda öngörülebilirliği artıran bir faktör olarak kabul edilir. Günlük yüzde 0,5'in altındaki çıkışlarla hareketini sürdüren bir döviz kurunun yavaş ve ölçülü değişimi, piyasa katılımcıları için daha az sürpriz anlamına geliyor. Bu da yatırım ve finansal planlama yaparken daha fazla güven sağlayabilmekte. Öngörülebilir döviz kuru ortamı, bireylerin ve şirketlerin döviz riskini daha etkili bir şekilde yönetmelerine olanak tanırken uzun vadeli yatırım kararlarını kolaylaştırabilir.

Ancak, dolar kuru gibi önemli bir finansal gösterge üzerindeki kontrollü yükseliş, dolarizasyonu da beraberinde getireceğini göz ardı etmemeli. Dolarizasyon, bir ülkenin kendi para birimini kullanma eğiliminin azalması ve dolar gibi yabancı bir para birimine yönelmesi demektir. Dolar kuru kontrollü bir şekilde yükseldiğinde, ülke para biriminin de sürekli değer kaybettiği düşüncesi güçlenir. Bunun neticesinde de bireyler ve işletmeler, sahip oldukları birikimlerini dolar cinsinden tutma eğilimine yönelmeleri hiç de düşük bir ihtimal değildir. Bu durum, uzun vadede ülke para biriminin kullanımını azaltmaya yol açabileceği gibi ekonomik dengesizliklere sebep olabilir

Dolar kuru üzerindeki kontrollü yükseliş, öngörülebilirliği artırması açısından olumlu bir gelişme gibi görünürken dolarizasyon riskinin dengelenmesi ve ülke ekonomisinin korunması için dikkatli bir yaklaşımı gerektiriyor.

TCMB TOPLAM REZERVLERİ 2,5 MİLYAR DOLAR, NET REZERVLER 6 MİLYAR DOLAR AZALDI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) toplam rezervleri üst üste altıncı haftasında da geriledi ve geçen haftayı 2 milyar 458 milyon dolar düşüşle tamamladı.

TCMB verilerine göre, brüt rezervler 23 Şubat itibarıyla 3 milyar 613 milyon dolar azalarak 86 milyar 92 milyon dolardan,  82 milyar 479 milyon dolara indi. Altın rezervleri 1 milyar 155 milyon dolar arttı ve 48 milyar 116 milyon dolardan 49 milyar 271 milyon dolara yükseldi.

Böylece toplam rezervler 134 milyar 208 milyon dolardan, 131 milyar 750 milyon dolara inmiş oldu.

Bir önceki hafta 28 milyar 459 milyon dolar olan net uluslararası rezervler, söz konusu haftada 6 milyar 14 milyon dolar azalarak 22 milyar 445 milyon dolara indi.

TCMB'nin toplam rezervlerindeki düşüş, özellikle döviz rezervlerindeki azalma, Merkez Bankası'nın döviz piyasasında müdahale edebilme kapasitesini olumsuz etkileyen bir gelişme. Döviz kurları üzerinde stabilizasyon sağlamak için kullanılan rezervlerin azalması, kur volatilitesini olumsuz etkiler.

YURT İÇİ YERLEŞİKLERİN DÖVİZ MEVDUATI 1,72 MİLYAR DOLAR ARTTI

Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı bir haftada 1 milyar 721,5 milyon dolar artış gösterdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, bir önceki hafta 174 milyar 630,2 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 23 Şubat ile sona eren haftada 176 milyar 351,7 milyon dolara geldi.

Gerçek kişilerin döviz mevduatları bir önceki haftaya göre 624,2 milyon dolar artarak 103 milyar 30,5 milyon dolar olurken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 1 milyar 97,2 milyon dolar artarak 73 milyar 321,2 milyon dolara yükseldi.

Yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış toplam yabancı para mevduatı 1 milyar 141 milyon dolar arttı. Parite etkisinden arındırıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatları 257 milyon dolar yükselirken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 884 milyon dolar artış gösterdi.

Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarının artması, TL’ye olan güvenin azaldığını gösteriyor. TL değer kaybına uğradıkça korunma amacıyla dövize yönelimin sürdüğüne işaret ediyor.

PİYASALARIN FED GÖZLEMİ, DXY VE EKONOMİK VERİLERİN ANLAMI

  • Dolar endeksi perşembe günü 104 seviyesinin üzerine çıktı. Bu, hafta başında ulaşılan ve dört haftanın en düşük seviyesi olan 103,82'den bir toparlanma anlamına geliyor.
  • Piyasalar, FED’in bu yılki politika görünümü hakkında ipuçları arıyor. Bu süreçte, bir dizi önemli ekonomik veri değerlendiriliyor. Fed'in Mayıs ayında faiz indirimine gitme ihtimali %20 olarak fiyatlanıyor.
  • Çekirdek PCE (Kişisel Tüketim Harcamaları) fiyat endeksi, Ocak ayında aylık %0,4 artış gösterdi. Bu, son bir yılın en keskin artışı olarak kaydedildi ve enflasyonun düşüş trendinde bir yavaşlama olduğuna dair endişeleri doğruladı.
  • Piyasalar, Fed'in ilk faiz indirimini Haziran ayında yapması gerektiğine dair tahminlerini koruyor.
  • İşsizlik başvuruları, işgücü piyasasında bir miktar gevşeme olduğunu gösteren üç ayın en yüksek seviyesine yükseldi. Bu durum, doların yükselişini sınırlayan bir faktör olarak görülüyor.
  • Dolar, çoğu majör para birimine karşı marjinal kazançlar elde etti. Özellikle İsviçre frangı karşısında değer kazanımı yaşadı.
  • Yen karşısında ise dolar, bir Japonya Merkez Bankası yetkilisinin aşırı gevşek para politikasından çıkış yapılması konusunda müzakere çağrısı yapmasının ardından zayıfladı.

 DOLARIN HAFTALIK HAREKETLERİ TEKNİK OLARAK NE ANLATIYOR?

Döviz piyasalarındaki hareketler uluslararası ticaretten turizme, yatırım stratejilerinden günlük alışverişe kadar hayatımızın birçok alanını etkiliyor. Döviz kurlarının bu volatil seyri, hem bireylerin bütçe planlamaları hem de şirketlerin finansal stratejileri için belirleyici olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu dalgalanmaların bilincinde olmak, ekonomik kararlarımızı daha sağlam temeller üzerine inşa etmemize olanak tanıyacaktır.

Dolar kuru için haftanın seyrine baktığımızda son işlem gününde 31.2483 seviyesinde olduğunu, haftalık bazda yüzde 0.84'lük bir kazanç sağladığını görüyoruz. Ancak 20 günlük hareketli ortalamasının üzerinde hareket eden kur, teknik analizin vazgeçilmezi RSI (Relative Strength Index) göstergesi ile, momentumunun sıcaklığını koruduğunu gösteriyor. RSI, adeta 'aşırı alım' bölgesi olarak kabul edilen 80,59 seviyesinde yer alıyor ve momentum göstergesi 101,16 seviyesinde.

Peki bu sayılar ne anlama geliyor? Öncelikle, RSI'ın bu kadar yüksek olması, kurun bir süreliğine 'aşırı alım' bölgesinde olduğunu ve bir düzeltme yaşanabileceğini işaret ediyor. Ancak, momentum göstergesinin de yüksek olması, yükseliş trendinin hala güçlü olduğuna işaret ediyor.

Buna göre, hafta içinde yaşanabilecek aşağı yönlü hareketlerde 31.0569 seviyesi takip edilmeli. Bu seviyenin aşağısında ise 30.7224, 30.1965 ve 29.8620 seviyeleri ara destekler olarak karşımıza çıkabilir. Diğer yandan, olası yükselişlerde ise 31.5828, 31.9173 ve 32.4432 seviyeleri direnç noktaları olarak izlenecek.

Teknik analizde 'güçlü destek' ve 'güçlü direnç' seviyeleri, fiyatın bu noktaları aşması veya bu seviyelerin altına inmesi durumunda önemli hareketlerin beklendiği noktalar olarak kabul edilir. Bu bağlamda, 30.9542 seviyesi güçlü destek olarak belirlenirken, 31.5423 seviyesi güçlü direnç olarak görülüyor.

ZAYIF TRENDLER VE KRİTİK SEVİYELER!

Euro/TL'deki son dalgalanmalar, ihracatçı şirketler için stratejik kararların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Haftalık bazda yalnızca %0.31'lik bir kazançla 33.7432 seviyesinden kapanan Euro, trendin yukarı yönlü olmasına rağmen kuvvetinin zayıf olduğuna işaret ediyor. 20 günlük hareketli ortalamasının altında seyreden Euro/TL için RSI göstergesi 70,37'de, momentum ise 102,53 seviyesinde yer alıyor. Bu durum, ihracatçılar için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor.

Aşağı yönlü hareketlerde 33.5520 seviyesi kritik bir izleme noktası olarak belirirken, bu seviyenin altı 33.0720, 32.4007 ve 31.9207'de yer alan ara desteklerle daha da önem kazanıyor. Yükseliş trendinin devam etmesi halinde ise 34.2232, 34.7032 ve 35.3745 seviyeleri direnç olarak öne çıkıyor. Özellikle 33.3210 seviyesi güçlü bir destek noktası olarak dikkat çekerken, 34.1654 ise ciddi bir direnç olarak ihracatçıların radarında.

Euro için piyasa dinamiklerini yakından takip etmek, karar alma süreçlerini daha bilinçli ve stratejik hale getirecek.

PARİTEDEKİ DALGALANMALAR

Son dönemde doların değer kazanması, küresel döviz piyasalarında dikkat çekici hareketliliklere neden oluyor. Özellikle dolar endeksindeki yükseliş, euro/dolar paritesinde gözle görülür bir düşüşe yol açıyor. Bu hafta, paritenin %0.22'lik bir kayıpla 1.0798 seviyesinden kapanışı, finansal analistler için de belirli sinyaller içeriyor.

20 günlük hareketli ortalamasının altında seyreden paritenin RSI (Relative Strength Index) göstergesi 46,27'de, momentumu ise 100,85 seviyesinde bulunuyor. Bu teknik göstergeler, paritedeki mevcut durumun ve potansiyel hareketlerin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Yukarı yönlü hareketlerde 1.0820 seviyesi dikkatle izlenmeli. Bu seviyenin aşılması durumunda 1.0845, 1.0892 ve 1.0917, önemli ara direnç noktaları olarak karşımıza çıkıyor. Buna karşılık, olası geri çekilmelerde 1.0773, 1.0749 ve 1.0701 seviyeleri kritik destek olarak öne çıkıyor.

1.0740 seviyesinin güçlü bir destek, 1.0855 seviyesinin ise güçlü bir direnç noktası olduğu bu dönemde, yatırımcıların ve finansal planlamacıların dikkatli bir şekilde piyasa analizi yapmaları gerekiyor.