Merkez Bankası ekim ayı faiz kararını açıkladı

Merkez Bankası faiz kararını verdi. Eylül ayındaki toplantıda faizleri yüzde 19'dan 100 baz puanlık indirimle yüzde 18'e çeken Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, bugünkü toplantıda da gösterge niteliğindeki bir hafta vadeli repo borç verme faizlerinin yüzde 16, seviyesine çekti.

Merkez Bankası'nın eylül ayındaki faiz kararının ardından TL dolar karşısında güç kaybetmeye başlamış ve dolardaki yükseliş bu hafta içerisinde 9.37 TL seviyelerine kadar varmıştı. Bugün ise özellikle dış kaynaklı pozitif gelişmeler ile doların güç kaybetmesi sonucu karar öncesi dolar/TL kuru 9.29 TL seviyelerine inmişti.
Ekim ayı faiz kararının ardından dolar kurunda hareketlilik yeniden başladı. Dolar kararın ardından 9.4867'yi görürken Euro TL karşısında hızla 11.0646 TL ile en yüksek seviyesine ulaştı.

TL'NİN FAİZ VE MERKEZ BANKASI BAŞKANLARIYLA İMTİHANI


TÜRKİYE'NİN RİSK PRİMİ HIZLI YÜKSELDİ
Karar öncesi Türkiye'nin 5 yıllık CDS'lerinde ise spreadler 442.894 seviyesinde bulunuyordu. Karar sonrası ise Türk CDS'leri günlük 14.75 baz puanlık yükselişle 455.44 seviyesine çıktı. Bu seviye 5 yıllık Türk CDS'lerinin son 6 ay içerisinde gördüğü en yüksek seviye.

10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 20.4 ile Mayıs 2019'dan bu yana görülen en yüksek seviyede.

Merkez Bankası'nın kritik faiz kararı öncesi muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'yu ziyaret etmiş ve ziyaretin ardından Merkez Bankası Başkanı'na faiz kararlarını siyasi etki olmadan almaları çağrısında bulunduklarını belirtmişti. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir görüşme yapmış, bu görüşmenin ardından bir geceyarısı kararnamesiyle Merkez Bankası'nda ve Para Politikası Kurulu'nda görevli birkaç bürokrat görevden alınmıştı.

Para Politikası Kurulu, özet karar metninde şu ifadelere yer verdi: "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 18’den yüzde 16’ya indirilmesine karar vermiştir.

Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanmaya rağmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri, salgının etkisiyle gerilemeye başlamıştır. Aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında bir toparlanma gözlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.

SON FAİZ İNDİRİMİ OLABİLİR Mİ? DİKKAT ÇEKEN İFADE
Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından değerlendirilmiştir. 

Kurul, ayrıca iklim ve diğer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı almıştır.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."


Merkez Bankası'nın PPK metninde "sıkı para politikası" ifadesinin yer almadığı da gözden kaçmadı.

Merkez Bankası'Nın son faiz kararıyla gösterge faiz, Merkez Bankası'nın daha önce dikkat çektiği çekirdek enflasyonun da altına indi. Eylül ayı verilerine göre Merkez Bankası'Nın dikkat çektiği çekirdek enflasyon yüzde 16.98 seviyesindeydi. Son faiz kararıyla yüzde 16 seviyesine getirilen faiz, çekirdek enflasyonun yüzde 0.98 altına inmiş oldu. Böylece Merkez Bankası fiilen enflasyonun üzerinde faiz poltiikasını terk etmiş oldu.