SON DAKİKA! Merkez Bankası Ocak ayı faiz kararını açıkladı

Yayınlama: 20.01.2022 13:52:00 Güncelleme: 20.01.2022 16:00:02

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun kararına göre politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizi yüzde 14 seviyesinde belirlendi

SON DAKİKA! Merkez Bankası Ocak ayı faiz kararını açıkladı
Doların TL karşısındaki seyri açısından kritik bir öneme sahip görülen Merkez Bankası faiz kararı belli oldu. Son dakika açıklamasına göre PPK faiz kararı, faizlerin yüzde XX seviyesinde gerçekleşti. Böylece Merkez Bankası 2022 yılının ilk faiz toplantısında faizleri sabit bırakmış oldu.

Merkez Bankası 24 Eylül 2021'de başladığı faiz indirimleriyle politika faizini yüzde 5 puan indirerek 2021 sonunda yüzde 14 seviyesine çekmişti.

MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ KARARLARI

Tarih Merkez
Bankası
Faizi (%)
20.05.2010 7
17.12.2010 6.5
21.01.2011 6.25
5.08.2011 5.75
19.12.2012 5.5
17.04.2013 5
17.05.2013 4.5
29.01.2014 10
23.05.2014 9.5
25.06.2014 8.75
18.07.2014 8.25
21.01.2015 7.75
25.02.2015 7.5
25.11.2016 8
1.06.2018 16.5
8.06.2018 17.75
14.09.2018 24
26.07.2019 19.75
13.09.2019 16.5
25.10.2019 14
13.12.2019 12
17.01.2020 11.25
20.02.2020 10.75
18.03.2020 9.75
23.04.2020 8.75
22.05.2020 8.25
25.09.2020 10.25
20.11.2020 15
25.12.2020 17
19.03.2021 19
24.09.2021 18
22.10.2021 16
19.11.2021 15
17.12.2021 14

PPK Karar Özeti'nde şu ifadelere yer verildi:

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

Salgında yeni varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmekte, bu bağlamda ticari ve bireysel krediler yakından takip edilmektedir.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; döviz piyasasında yaşanan sağlıksız fiyat oluşumlarına bağlı döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları, küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.