Merkez Bankası’nın indirim kararını ekonomistler değerlendirdi

Yayınlama: 21.10.2021 15:42:00 Güncelleme: 21.10.2021 16:02:45

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizini 200 baz puan indirdi, Merkez'in indirim kararını ekonomistlere sorduk...

Merkez Bankası’nın indirim kararını ekonomistler değerlendirdi

BERFİN NİLGÜN ÇİPA/PARAMEVZU.COM 

TCMB, politika faizini 200 baz puan indirerek yüzde 16 seviyesine çekti. Merkez Bankası’ ndan gelen bu adım sonrası piyasalar sert tepki verdi. Dolar/TL tarihi seviyelerini güncelleyerek 9,50’ye dayandı. Euro/TL 11 lirayı aşarken gram altın da 543 lira ile rekor kırdı.

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, faiz indirim döngüsünün devam edeceğine işaret etti. Erkan, "Merkez Bankası, enflasyonu artırıcı risk faktörlerini geçici olarak nitelendirerek, “enflasyondaki son artışın da arz kaynaklı faktörlerden kaynaklandığı” yönlendirmesine devam ediyor. Dolayısıyla, yakın dönemli politika adımları açısından alan teoride sınırlı olsa da, enflasyonda ilerleyen dönemde düşüş beklentisinin ön planda olması faizlerin indirilmesi konusundaki isteğin ve eğilimin süreceğini göstermektedir. Bu da, Merkez Bankası’nın Mart ayından sonra kademeli olarak azalan sıkılığının, Eylül’den sonra çok daha hızlı bir şekilde gevşetilmesinin ardından, rotanın benzer şekilde devam edeceğini gösteriyor. Tabii, bu dönemde artan finansal piyasa oynaklığı ile beraber liranın değer kaybının enflasyon konusunda daha zorlayıcı olacak olması, bu para politikası rotasına ilişkin çok önemli çekinceler potansiyelini de ortaya koymaktadır" dedi. 

"MERKEZ BANKASI PİYASAYLA MÜCADELEYE GİRDİ"

Ekonomist Şevket Sayılgan, Merkez Bankası'nın piyasayla mücadeleye girdiğine işaret ederek şu ifadeleri kullandı, "Faizin  Enflasyonun bir sonucudur. Bu temel üzerine kurgulanan yapıda TCMB nin yapmış olduğu faiz indirimi ile birlikte piyasa ile yeniden bir mücadeleye girdiği görülmektedir. Bu mücadelelerin kısa dönem önceki sonuçları ortadayken sonuçun farklı çıkmasını beklemek çok rasyonel olmayacaktır"

"NEGATİF REEL GETİRİ HIZLA DERİNLEŞTİ"

Enver Erkan, TCMB'nin politika faizini enflasyonun üzerinde tutma taahhüdüne son  vermesinin sonuçlarını şu şekilde değerlendirdi, "Yılsonuna doğru olan enflasyon ve faiz beklentileri kapsamında, bugün alınan kararla beraber faiz tarafında bu beklenen seviyelere hali hazırda gelindi. Buna karşılık, enflasyon seviyelerinin şu anda Merkez Bankası politikasının ana hatlarını belirlemediği varsayımıyla beraber de daha fazla gevşeme konusundaki ihtimal dışlanamaz. Özellikle, büyümenin yüksek kalmasına ve ticari kredilerin gevşemesine yönelik perspektifi ele alan daha düşük faiz oranları isteğinin, bu politika eğilimini oluşmasının ana hatlarında olmasını bekleriz. Şu anda reel faiz %19,6 olan enflasyona karşılık, politika oranı %16 olduğu için -3% seviyesinin üzerinde. Merkez Bankası’nın politika faizini enflasyonun üzerinde tutma taahhüdüne son vermesinin ve odağı çekirdek enflasyona kaydırmasının ardından art arda yapılan iki faiz indirimi negatif reel getirinin hızla derinleşmesine neden olmuştur"

"YIL SONU ENFLASYONUN YÜZDE 18-19 SEVİYELERİNDE KALMASI İYİMSERLİK OLUR"

Ekonomist Şevket Sayılgan yıl sonu enflasyonun %18 seviyelerinde kalacağını düşünmenin iyimserlik olduğuna işaret etti. Sayılgan, "2021 Yılının son çeyreğinde baz etkisinin sonucu olarak enflasyon düşüş öngörülerinin gittikçe zayıflayacağı  bir dönem başlıyor. Bu gerçekleşme ile yıl sonu enflasyonunun %18-19 seviyelerinde kalması bile iyimser bir bakış olabilecektir" dedi. Sayılgan değerlendirmesine, "Ülkeler piyasalarını yönetirken ya kuru ya da faizi yönetirler Türkiye 2001 Şubat krizinden beri faizi kontrol kuru serbest bırakmıştır. Ancak bu kontrol edilen faiz ( haftalık repo faizi) bir sinyal özelliği göstermektedir. Sonucunda piyasaların faiz beklentisinin bugün karşılığı 5 yıl ve 10 yıl tahvil faizlerinin yönüdür. Bu gelişmelerde de bu söylediğim faizler artmaya yani piyasada yapılan uygulamalara inanmamaya risk algısını arttırarak devam ettirdiği görülmektedir" ifadelerini ekledi. 

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan'ın ileriye dönük projeksiyonu ise şu şekilde oldu, "28 Ekim’de Merkez Bankası, enflasyon raporunu yayınlayacak ve tahminleri önceki rapor dönemine göre daha fazla artıracaktır. OVP’de öngörülen %16,2 yılsonu enflasyonuna dair risk dengesini yukarı görüyor ve piyasa bazlı tahminlerde bozulma eğiliminin devamını bekliyoruz. Özellikle, TCMB’nin “faizde sınırlı alan” olgusuna karşın enflasyon göstergelerinin altına indirdiği politika oranı ve “enflasyonun üzerinde faiz” uygulamasının pratikten kaldırılmış olması, bundan sonraki hamle eşiklerine ilişkin yönlendirmesinin ne kriterlere dayanacağı sorusunu sorduracaktır"