Moody’s kararı önümüzdeki hafta borsayı nasıl etkiler?

Yayınlama: 13.01.2024 11:23:00 Güncelleme: 13.01.2024 11:21:02

Moody’s kararı önümüzdeki hafta borsayı nasıl etkiler?

Cuma piyasalar kapanınca Moody’s’in Türkiye değerlendirmesini alacağız. Hatta siz bu yazıyı okurken kararı biliyor olacaksınız. Moody’s’in 15 Aralık’tan çok kısa bir süre sonra Türkiye için bir değerlendirme tarihi koymuş olması bu kez kuvvetle muhtemel bir değerlendirme yapacağını gösteriyor. Piyasa beklentileri biraz karışık ve belirsiz görünüyor. Hafta başından bu yana gelen anketlere baktığımızda kredi not görünümünde durağandan pozitife bir revizyon beklentisine rağmen kredi notu B3’de ise bir değişiklik beklenmiyor. Öte yandan son birkaç gündür piyasanın nabzını tuttuğumda ise kredi not görünümünün pozitife yükseltilmesinin yanı sıra kredi notunda da bir kademe yükseltme olabileceği beklentisi de yok değil.  Ben de bu noktada anket beklentilerine paralel olarak kredi not görünümünün durağandan pozitife yükseltmesini beklerken, kredi notunda bir değişiklik yapılacağını düşünmüyorum. Kredi notunda değişiklik beklememin üç nedeni var aslında. İlki, bildiğimiz gibi kredi derecelendirme kuruluşları piyasanın oldukça gerisinden geliyorlar. Hele ki Moody’s’in not konusunda en cimri olan kurum olduğunu da göz önüne aldığımızda not konusundaki revizyonunu ağırdan alabilir. İkinci gerekçem de özellikle seçim sonrası Moody’s’den gelen sözlü yönlendirmelerde zaman vurgusunun ön plana çıkması. Bariz bir örnek vermek gerekirse Moody’s 15 Aralık’tan sonra özel müşterilerine gönderdiği raporda Türkiye’de kurumsal kapasitedeki iyileşmenin en iyi koşullarda bile zaman alacağı vurgusu yaptı. Buradan hareketle kredi notu revizyonu için bir süre daha bekle ve gör yapması muhtemel görünüyor. Moodys’in not görünümünde revizyon için ileri sürdüğü üç şart olan ödemeler dengesinde iyileşme, Merkez Bankası rezervlerinde artış ve dolarizasyonda azalma şartlarını da dikkate alacak olursak, politikalardaki sıkı duruş devam ettiği sürece ikinci değerlendirme tarihi olan 19 Temmuz’da kredi notunda bir veya iki kademe birden yükseltme yapması mümkün olabilir. Kredi notunun değişmeyeceğine yönelik üçüncü gerekçem de asgari ücret zammının 2024 yıl sonu enflasyon hedefine göre daha yüksek yapılması oldu. Moody’s’in yukarıda da değindiğim özel raporunda kredi not görünümündeki olumlu revizyon için sıkı para politikasındaki duruşun yanı sıra asgari ücret artışında da enflasyon hedefi ile uyumlu bir zam şartı dile getirdiğini görüyoruz. Bu nedenle de not artışının beklenti üstü olan asgari ücret zammı nedeniyle mümkün olmaması ihtimali güçlü olabilir diye düşünüyorum. Ama yine de şu şerhi de düşmüş olayım; Cuma akşamı her ne kadar beklemiyor olsam da, olur da kredi notunda olumlu bir revizyon gelirse bu benim için çok da sürpriz de olmayacak.

Şöyle bir görüş de yok değil, kredi derecelendirme kuruluşları hem yeterince adil değil hem de sadece ekonomik göstergelere bakarak değil siyasi ve politik bir takım unsurları da dikkate alarak karar veriyorlar. Tam da bu noktada Türkiye’nin sırf İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmış olması nedeniyle kredi not artışı gelebilir. Hatta kimilerine göre 15 Aralık’ta bu süreç daha belirsiz olduğu için Moody’s bilerek pas geçti ve erteledi diye düşüneneler de var. Bu noktada Türkiye’de ekonomi politikalarında son dönemde atılan doğru adımlar ve CDS’inin geldiği seviyeleri göz önüne aldığımızda Türkiye’nin kredi notunun daha yukarılarda olması gerektiği şüphe götürmez bir gerçek elbette.

Gelelim gelecek olan Moody’s kararının Pazartesi itibarıyla borsa üzerine etkilerine. Beklentim dâhilinde bir karar gelirse, yani kredi notu değişmez ama not görünümü pozitife çekilirse; bu, her ne kadar beklenti dâhilinde olsa da borsa tarafında başta banka hisseleri olmak üzere yabancıların gelmesi muhtemel BİST-30 hisselerine ki özellikle de kârlılığı yüksek ve piyasa çarpanları açısından iskontolu olan ve nakit akışı güçlü hisselere olumlu yansıyabilir. Benim senaryomda beklentiler alınır, gerçekleşmeler satılır durumu masada olacak olsa da, Moody’s bir önceki sefer pas geçtiğinden, beklenti dâhilinde yani sadece kredi notunda olumlu revizyon şeklinde bir karar gelse bile bu endekste pozitif fiyatlama etkisi yaratacaktır diye düşünüyorum. Hele bir de kredi notunda da bir yükseltme olursa yine bankalar, holdingler ve BİST-30 hisseleri öncülüğünde genele yayılan bir yükseliş hareketiyle, uzun zamandır bir türlü kıramadığımız ve sürekli kâr satışları gelen 8.150 direnci üzerinde seviyeler mümkün hâle gelebilir. Ben bu yazıyı Cuma günü saat 16.00 sularında kaleme alırken, BİST-100 endeksi hızlı bir yükselişle 8.000 psikolojik seviyesini aşarak, 8.020 seviyesine kadar yükselirken; bankacılık endeksi de yüzde 2,5 yukarıdaydı. Buradan da anlaşılacağı üzere piyasa ağırlıklı olarak kredi notunda bir artış olacağını fiyatlıyor. Olur da not artışı gelirse Pazartesi endekste güçlü bir yükseliş söz konusu olabilir.

Tabii, bir de en olumsuz senaryo olan pas geçme yani değerlendirme yapmama durumuna da bakmak gerekir. Kimilerine göre henüz memur ve memur emeklileri ile SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin zamları açıklanmadığı için Moody’s pas da geçebilir. Pas geçecek diye düşünenlerin bir diğer gerekçesi de İsveç’in NATO üyeliği konusunda pek bir ilerleme yok. Bu senaryoda endekste çok ağır bir satış söz konusu olabilir. Çünkü piyasa Moody’s konusunda ikinci kez hayal kırıklığına uğrayacak. Hatta daha da önemlisi 2024 yılında borsanın ana katalizörü olan yabancı girişine dair algılar da olumsuza döneceğinden, yine ve yeniden 7.400 sonrası 7.200’lü seviyelere doğru geri çekilmeler bu senaryoda mümkün olabilir diye düşünüyorum.