ŞEBNEM TURHAN
Merkez Bankası bankacılık sektöründe neredeyse her ürüne yönelik sonu menkul kıymet alım yükümlülüğüne çıkan oranlar ve sınırlar getirdi. Bu durum bankacılık sektöründe menkul kıymet stokunun artmasına neden olurken teminata verilen menkul değerler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre 18 Mayıs itibariyle geçen yılın aynı haftasına göre yüzde 192,1 arttı. Neredeyse üçe katlanan teminatlı menkul değerlerin büyüklüğü de 1 trilyon 476 milyar 40 milyon liraya çıktı. Toplam menkul değerler de geçen yıl mayıstaki 1 trilyon 776 milyar 279 milyon liralık seviyesinden 2 trilyon 788 milyar 728 milyon liraya yükseldi.
Merkez Bankası, ihtiyaç kredi faizi, TL ticari kredi faizi, TL mevduat dönüşüm oranı hedefi, TL mevduat hedefi başta olmak üzere bankacılık sektörüne birçok üründe sınırlar aşıldığında ve hedefler tutturulamadığında menkul kıymet tesis yükümlülüğü getirdi. Bu zorunluluklarla birlikte bankacılık sektöründe hızla menkul kıymet stok artışı yaşanmaya başladı. En son gerçek kişilere yönelik ek TL mevduat dönüşüm hedefi uygulaması bankacılık sektöründe risk analizlerine başlanmasına neden olmuş daha fazla menkul kıymet alımına yönlenme de gündeme gelmişti. Merkez Bankası’nın makroihtiyati tedbirleri bankacılık sektörünü 5 ve daha uzun vadeli sabit faili tahvil alımlarına yöneltiyor. Teminat havuzunda bulunan TÜFE endeksli menkul değerlere uygulanan iskonto oranı da yüzde 80 seviyesinde bulunuyor. Geçen yıl bankacılık sektörünün en fazla ilgi gösterdiği kağıtlar TÜFE’ye endeksli tahvillerdi.
Bankacılık sektörü kaynaklarının yaptığı hesaba göre sektörde sabit faizli tahvil stokunun oranı yüzde 15 seviyesinde. Ve kaynaklar bunun henüz faiz riski nedeniyle bir sıkıntı yaratacak seviyede olmadığını ancak takip edilmesi gereken bir veri olduğunu belirtti. BDDK verilerine göre sektörün toplam menkul değer stoku 2.8 trilyon lira seviyesinde ve geçen yıla göre yüzde 57 artış gösterdi. Kamu mevduat bankalarındaki menkul kıymetler yüzde 53,81 artışla 1.3 trilyon liraya ulaşırken yerli özel mevduat bankalarında yüzde 65,14 artışla 770 milyar liraya, yabancı mevduat bankalarında ise yüzde 55 artışla 428 milyar liraya ulaştı. Teminata verilen menkul değerlerde ise artış daha dikkat çekici. Sektörde teminata verilen menkul değerlerde yüzde 192,13 artış yaşandı. Kamu mevduat bankalarında geçen yıl mayısa göre yüzde 165,3 artışla teminata verilen menkul değerler 767.4 milyar liraya çıkarken, yerli özel mevduat bankalarında yüzde 216,7 artış oldu. Yerli özel mevduat bankalarında teminata verilen menkul değerlerin büyüklüğü 356.6 milyar lira oldu. Yabancı mevduat bankalarında ise teminata verilen menkul değerler geçen yıla göre yüzde 193,5 arttı ve 204.8 milyar liraya yükseldi.
Merkez Bankası aybaşında açıkladığı Finansal İstikrar Raporu’nda bankaların faize duyarlı TL aktiflerinin ağırlıklı ortalama vadesinin 2022 yılının ikinci çeyreğinden itibaren yukarı yönlü hareketlendiğini belirtirken bankaların TL aktif kompozisyonunda uzun vadeli sabit getirili menkul kıymet payındaki artışın kısmen değişken faizli krediler ile dengelendiğini dile getirdi. Raporda, TL aktiflerin ortalama vadesinde sınırlı yükseliş görüldüğü yer alırken faize duyarlı TL yükümlülüklerin ortalama vadesi ise bir süredir 5- 6 ay arasında yatay bir seyir izlediği vurgulandı. Raporda, TL menkul kıymetlerin ve sabit faizli TL menkul kıymetlerin sektörün aktiflerine oranının sınırlı düzeyde olduğu kaydedildi.
HAZİNE BORÇLANMA MALİYETLERİ SERT GERİLEDİ
Bankacılık sektörünün menkul kıymet alım zorunlulukları hem sektörde menkul kıymet stokunu arttırdı hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın borçlanma maliyetinin de gerilemesini sağladı. Merkez Bankası’nın makroihtiyati tedbirlerle menkul kıymet alım zorunluluğu öncesinde yüzde 25,7 seviyelerinde olan 10 yıllık gösterge tahvil faizi 25 Mayıs itibariyle yüzde 9,09 ile tek hanede bulunuyor. Yani Haziran 2022’den 25 Mayıs 2023’e yaklaşık 1 yıllık dönemde Hazine’nin 10 yıllık gösterge tahvil faizi neredeyse 16 puan birden gerilemiş durumda. 5 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 8,36 seviyesinde. Haziran 2022’de 5 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 26,84 seviyelerinde bulunuyordu. 14 Mayıs seçimleri öncesinde gösterge tahvil faizleri yükselmişti. Piyasa seçim sonrasında faiz artışlarını tahvil piyasasının satın almaya başladığını dile getirse de ikinci tur öncesinde gösterge tahvil faizleri yine düşük seviyelerinde bulunuyor. TÜFE’ye endeksli tahvillerde de talep düşüşü negatif reel faizin sıfıra dayanmasına neden oldu.