TFF'den Kulüpler Birliği'ne aynı sertlikte yanıt

Yayınlama: 14.07.2021 15:22:00 Güncelleme: 14.07.2021 15:27:30

Kulüpler Birliği'nin zehir zemberek mektubuna TFF aynı sertlikte yanıt verdi. Özellikle yayıncı kuruluşa verilen indirimler ve yabancı sınırı ifadeleri dikkat çekti

TFF'den Kulüpler Birliği'ne aynı sertlikte yanıt
Kulüpler Birliği'nin Merkez Hakem Komitesi, yabancı sınırlaması ve yayıncı kuruluş Bein Sports'a verilen sürekli indirimleri hedef alan açıklamasına Türkiye Futbol Federasyonu adına Nihat Özdemir'den aynı sertlikte yanıt geldi. TFF açıklamasında "maça çıkmama" gibi tepkilerin sonucunun ağır olacağı da ima edildi.

İşte TFF'nin Kulüpler Birliği'ne yanıtı:

Türkiye Futbol Federasyonu(TFF), "Türkiye Futbol Federasyonu ile  yayıncı kuruluş arasındaki ciddiyetten uzak ilişki" nedeniyle  kulüplerin finansal zarara uğratıldığı şeklindeki ithamların asla  kabul edilemeyeceğini bildirdi.

TFF, kulüplerin ve Türk futbolunun menfaat ve haklarını korumak  için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini ifade etti.

TFF'den yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı tarafından Türkiye Futbol Federasyonu’na içeriği sosyal medya hesabından da kamuoyuna duyurulan 
08.07.2021 tarihli bir mektup gönderilmiştir. 

Federasyonumuzun Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı’na cevaben  gönderdiği 14.07.2021 tarihli mektubu şu şekildedir:

“08.07.2021 tarih ve 2021/87 sayılı yazınız tarafımıza ulaşmıştır. 
Yazınızda  TFF ile yayıncı kuruluş arasındaki sözleşmenin sürekli  tadil edilerek kulüplerin her sene finansal zarar görmesi, Merkez 
Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurullarının atama ve  işleyişleri, yabancı oyuncu sayısındaki kulüplerin taleplerinin göz  ardı edilmesi ve Kulüp Lisans Talimatı kriterlerinin ülke gerçekleri  dışında kalması durumlarının Türk futbolunun sürdürülebilir olmasını  artık imkânsız kıldığı belirtilerek Kulüpler Birliği’nin uygunluğu  olmadan alınacak kararların kabul edilmeyeceğini, yayın ihale  sürecinin tarafınızca yapılması ve yönetilmesi gerektiği, Avrupa İnsan 
Hakları Mahkemesi ve Kamu Denetçiliği Kurumu tavsiye kararları  uyarınca Türk futbol yargı sisteminin bağımsız ve Genel Kurul  tarafından seçilerek oluşturulması, MHK’da liyakatin esas olması ve  alınan kararların şeffaf olması, yabancı oyuncu sayısı konusunda  alınan karardan ivedilikle geri dönülmesi, Kulüp Lisans Talimatı  kriterlerinin pandemi koşulları ve kulüplerin gerçekleri doğrultusunda  yeniden oluşturulması, daha önce tarafınızca iletilen fakat cevap  alınamayan veya olumsuz cevap alınan tüm taleplerinizin yeniden  değerlendirilmesi talep edilmiştir.

Türkiye Futbol Federasyonu ile yayıncı kuruluş arasındaki ilişkiler  hakkında:

Yürürlükte bulunan Yayın Hakları Sözleşmesi 21 Kasım 2016 tarihinde 5  sezonluk imzalanmıştır. Yürürlükte bulunan Yayın Hakkı Sözleşmesine  ait Şartname, Kulüpler Birliği Vakfı temsilcilerinin de yer aldığı 
Yayın İhalesi Komisyonunda görüşülmüş ve oluşturulan komisyonun  görüşleri doğrultusunda ihale şartnamesi hazırlanmış ve ihale  neticesinde Yayın Hakkı Sözleşmesi, Krea İçerik Hizmetleri ve 
Prodüksiyon A.Ş. ile imzalanmıştır. Sözleşme döneminin ilk iki sezonu  boyunca sözleşme şartlarına göre tüm tahsilatlar yapılarak 
Kulüplerimize dağıtılmıştır. 

Sözleşmenin üçüncü sezonunun başlangıcında döviz ve enflasyon şartları  gereği Kulüpler Birliği’ne bilgi verilerek ve yetkililerinin görüşleri  de alınarak, sözleşme bedelinde indirim yapılmıştır. Yapılan  indirimler sizlerin ve kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

Akabinde, 2019-2020 futbol sezonunun ikinci yarısında tüm dünyayı ve  ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle futbol  müsabakalarının durmak zorunda kaldığı dönemde başta ilgili dönemdeki 
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı, Vakfınızın temsilcileri ve kulüp  temsilcileriyle yaşanan süreç hakkında toplantılar yapılmıştır. Bu  toplantılar  TFF ile Yayıncı Kuruluş, TFF, Yayıncı Kuruluş ve Kulüpler 
Birliği, Kulüpler Birliği ve Yayıncı Kuruluş katılımıyla birçok kez  gerçekleştirilmiştir. Nihayetinde 12.06.2020 tarihinde müsabakalar  oynanmaya başlamış ve dönemin Kulüpler Birliği Vakfı Başkanının  bilgisi dahilinde 2019-2020 sezonuna ilişkin Covid-19 salgınının  yarattığı olumsuz etkiler göz önünde bulundurularak sözleşme bedelinde  indirim yapılmasına ilişkin Yayıncı Kuruluşla anlaşmaya varılmıştır.

2020-2021 sezonunda ise Covid-19 salgının devam etmesi nedeniyle 
Yayıncı Kuruluş tarafından sözleşme bedelinde indirim yapılması talep  edilmiş, yine bu hususlar hakkında dönemin Kulüpler Birliği Vakfı 
Başkanı ve kulüplerimizin bilgisi dahilinde görüşmeler  gerçekleştirilmiş ve nihayetinde 17.11.2020 tarihinde T.C. Gençlik ve 
Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu tarafından Kamuoyuna  duyurularak, 2020-2021 sezonu bedeline ilişkin yayıncı ile ek sözleşme  imzalanmıştır. 

Bununla birlikte Yayıncı Kuruluş, 2020-2021 sezonu yayın ücreti  üzerinde anlaşmanın sağlandığı 17.11.2020 tarihinden sonra ticari  işletmelerin kapatılması ve kulüpler tarafından yayıncı kuruluş  aleyhine yapılan protestolar nedeniyle, bu sezona ilişkin sözleşme  bedelinde yeniden indirim talep etmiştir. Yayıncı Kuruluşun bu talebi, 
TFF tarafından kabul edilmemiş ise de 2020-2021 sezonu son taksiti  sözleşmede belirtilen süre içerisinde ödenmemiş, daha sonra 
150.000.000 TL’lik, kısmi bir ödemede bulunulmuştur. Halihazırda 
Yayıncı Kuruluş tarafından 2020-2021 sezonu son taksitine ilişkin 
TFF’ye 142.000.000 TL tutarında ödeme yapılması beklenmektedir. Söz  konusu konuya ilişkin gerekli yasal bildirimler süresi içerisinde  yapılmış ve süreç takip edilmektedir.  

Aynı şekilde Yayın Hakları Sözleşmesinin son dönemine ilişkin, siz 
Kulüpler Birliği’nin bilgisi dahilinde görüşmeler ve toplantılar devam  etmekte olup, 2021-2022 futbol sezonu ilk taksitine ilişkin yasal  bildirimlerin yapıldığını belirtiriz. 

Yukarıda belirtilen sebeplerle, “Türkiye Futbol Federasyonu ile  yayıncı kuruluş arasındaki ciddiyetten uzak ilişki” nedeniyle  kulüplerin finansal zarara uğratıldığı şeklindeki ithamlar asla kabul  edilemez. TFF, kulüplerimizin ve Türk futbolunun menfaat ve haklarını  korumak için çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. 

Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu’nun atama ve  işleyişleri hakkında:

Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulları ve Tahkim Kurulu 5894 sayılı 
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve TFF 
Statüsü’nde belirlenen usul ve yetkiye dayanarak  görevlendirilmektedir. TFF Statüsü uyarınca bahse konu kurullar  görevlerinde  bağımsızdır. TFF yönetiminin, Merkez Hakem Kurulu, 
Disiplin Kurulu veya Tahkim Kurulu üyelerini görevden alma ve yenisini  atama yetkisi bulunmamaktadır. Üyeler istifa etmedikçe veya çekilmiş  sayılmadıkça yerlerine yenisi atanamaz. 

Yazınızda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Kamu Denetçiliği Kurumu  kararına atıfla “Türk Futbol yargı sisteminin bağımsız ve Genel Kurul  tarafından seçilerek oluşturulması” yönündeki talebinize ilişkin,  öncelikle hatırlatmak isteriz ki, özel hukuk hükümlerine tabi, özerk  ve genel idareye bağlı olmayan TFF, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun  denetim kapsamında değildir. 

Bahse konu AİHM kararında TFF hukuk kurullarının Genel Kurul  tarafından seçilmemesi bir ihlal olarak görülmemiştir. Bilakis, 28 
Ocak 2020 tarihli Ali Rıza ve Diğerleri-Türkiye kararında, TFF Genel 
Kurulu delegelerinin büyük çoğunluğunun kulüp delegelerinden oluşuyor  olduğu belirtilerek, kulüplerin etkin olduğu Genel Kurul’un seçmiş  olduğu Yönetim Kurulu’nun Tahkim Kurulu’nu atıyor olması  eleştirilmiştir. Bununla birlikte kararda  Tahkim Kurulu’nun Yönetim 
Kurulu tarafından atanması usulünün tek başına tarafsızlık ilkesini  zedelemeyeceği, üyelerin görevlerini yerine getirirken bir baskıya  maruz bırakılmaması, hiçbir talimat almaması ve görevlerini tam bir  bağımsızlıkla yerine getirmesi şartları sağlandığı takdirde, bir  mahkemenin üyelerinin atanması şeklinin tek başına o yargı organının  bağımsızlığına ve tarafsızlığına zarar vermeyeceği tespit edilmiştir. 

Bir diğer ifadeyle, Tahkim Kurulu ve diğer yargı kurullarının Yönetim 
Kurulu tarafından atanması veya Genel Kurul tarafından seçilmemesi 
AİHM tarafından ihlal olarak görülmemektedir. 

Bununla birlikte, AİHM kararında somut olarak belirtilen kurul  üyelerinin görev süreleri, bağımsızlık beyanı, göreve başlamadan önce  yemin etmeleri gibi eksikliklerin ortadan kaldırılması için, 2020 yılı 
Genel Kurulu’nda statü değişikliği maddesi gündeme alınmıştır. Fakat 
2020 Genel Kurulu’nda statü değişikliği için gerekli olan delege tam  sayısının asgari üçte ikisinin katılımının bulunmaması sebebiyle  ilgili gündem maddesi görüşülememiştir. TFF Hukuk Kurullarının  yapısına ilişkin Statü değişikliği önerisi, 28.07.2021 tarihinde  yapılacak TFF Olağan Genel Kurulu Gündemine tekrar alınmıştır. Taslak 
Statü değişikliği, 12.07.2021 tarihinde tüm Genel Kurul delegelerine  gündem ve ekleriyle birlikte gönderilmiş olup, ayrıca yazımızın ekinde  yer almaktadır. 

Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı kriterleri hakkında: 

UEFA ve ilgili Kurulu CFCB ile yapılan görüşmelerde, Kulüplerimizin  mali yapılarının sürdürülemez hale gelmesi nedeniyle yeni bir denetim  modeli ihtiyacı doğduğu tarafımıza iletilmiştir. 

Bu kapsamda Takım Harcama Limitleri hayata geçirilmiştir. 2019 Haziran  ayında yürürlüğe giren Takım Harcama Limitlerini ihtiva eden Kulüp 
Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı  Kulüpler Birliği, Bankalar 
Birliği ve UEFA’ya danışılarak Kulüp temsilcilerinin katılımıyla  ortaklaşa hazırlanmıştır. Bu durum dönemin Kulüpler Birliği Başkanı ve  bazı Kulüp Başkanlarının basın açıklamalarıyla da sabittir.

Özellikle UEFA, tüm Avrupa kulüplerinin tabii olduğu Finansal Fair 
Play kurallarına Türk kulüplerinin de uyum sağlayabilmesi açısından  talimat değişikliği konusunda önemli rol oynamıştır. İlaveten  hatırlatmak isteriz ki, Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatında  yapılan değişikliğin ana sebeplerinde birisi de, Kulüplerimizin 
Bankalar Birliği ile imzaladığı yeniden yapılandırma sözleşmeleridir. 
Her ne kadar TFF, bu sözleşmelerde taraf değilse de Kulüp Lisans 
Talimatında yapılan bu değişiklikler, Kulüplerin Bankalar Birliği ile  yaptığı sözleşmeler ile de uyumludur. 

Talimatın yürürlüğe girmesini takip eden süreçte, Kulüpler Birliği ile  yapılan görüşmeler sonrasında, gerek 2020-2021 sezonu gerekse 
2021-2022 sezonu öncesinde talimatta değişiklikler yapılmıştır.  
2021-2022 sezonu için yaşanan pandemi sebebi ile kulüplerimizin  yaşadığı gelir kayıpları ve yabancı para cinsinden olan yükümlülüklerindeki artışlar göz önüne alındığı gibi bilançoları  güçlü, borçları az olan kulüplerimiz için takım harcama limiti artış oranları arttırılmıştır. 

Ayrıca yine pandemi koşulları göz önüne alınarak Takım Harcama Limitlerinde ilk yıl % 30, ikinci yıl %15 olan, bu sezon kaldırılmak  üzere planlanan kabul edilebilir sapma oranı, 2020-2021 sezonunun da  üzerine çıkartılarak %25 olarak kabul edilmiştir. 2021-2022 Sezonunda  yabancı oyuncu ücretleri önceki yılın ortalama kurları ile (1 Euro = 8.96 TL) ile sabitlenmiştir. İlaveten bu sezon yapılan değişiklik ile  takım harcama limitleri arttırma oranları esnetilerek, net borçları  net gelirlerinin yarısından az olan kulüplerin gelir artışlarının (UEFA gelirleri, sermaye artışları ve talimatta belirtilen diğer tüm  gelir artışları için) 1/3‘ünü değil %100’ünü takım harcama limitlerini  arttırmak için kullanılması sağlanmıştır. Net borçları net  gelirlerinin yarısından fazla ama iki katından az olan kulüpler, sezon  içinde gelir artışlarının 1/3’ünü değil 2/3’ünü kullanabilecektir.

Tüm bu çalışmalar, Kulüpler Birliği ile ortak yapılan hazırlıklarla  yürütülmüştür ki, her geçen gün daha iyi bir yapıya kavuşan sistemin  uluslararası standartlarda olduğu UEFA’nın değerlendirmeleri ile de  sabittir. Bugüne kadar olduğu gibi söz konusu talimatla ilgili  taleplerinizi, Kulüp Lisans Kurulu’nun görüşleri doğrultusunda her  zaman değerlendirmeye açık olduğumuzu bildiririz.  

Yabancı oyuncu sayısı hakkında:

UEFA’nın Avrupa liglerindeki yabancı oyuncu sınırlamaları ve Süper Lig  ile diğer Avrupa liglerini kapsayan verileri incelendiğinde, yabancı  futbolcuların transferi ve ücretleri için yapılan ödeme ve üstlenilen  yükümlülüklerin kontrol edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. 

Süper Lig’de  on yıl önce bir sezonda tescil edilen yabancı futbolcu  sayısı 150 iken, iki katından fazla artarak geçen sezon 356 olmuştur. 
UEFA’nın incelediği 11 Avrupa ligi arasında sadece İngiltere ve İtalya’da yabancı sayısı Süper Lig’in üstündedir. 

Süper Lig’deki yerli oyuncu oranı %75’ten %59’a düşmüştür, bu rakam Hırvatistan’ın ardından en yüksek düşüş olarak dikkat çekmektedir.

Süper Lig’de oynayan oyuncuların yaş ortalaması Avrupa'nın en  yükseğidir. Yabancı oyuncu yaşı Hollanda’da 23 iken Süper Lig’de 
28’dir. Transfer değerlendirmeleri yapıldığında, yabancı  sınırlamasının kaldırılması ile 30 yaş altı Türk oyuncuların yerine 30  yaş üstü yabancı oyuncular geldiği net bir şekilde gözlemlenmiştir. 

En önemli konulardan birisi, Süper Lig’in transfer gelirlerinin çok  düşük olmasıdır. Oyuncular en yüksek değerlerinden satın alınmaktadır. 
Yerli oyuncularını yetiştiren Belçika, Hollanda ve Portekiz, Süper Lig  kulüplerimizin elde ettiği transfer gelirlerinin iki katından fazla transfer geliri elde etmiştir.

Ayrıca kamuya açık platformlarda da görüleceği üzere, yabancı  sınırlamasının olmadığı dönemde, yabancı para cinsinden oyuncu maliyetleri kulüp bilançolarını olumsuz etkilemiş  halka açık 4 büyük  kulübün finansal borcu, 2014/15 yılı sonunda 1.7 Milyar TL iken, %330  artarak 2020/21 sezonunda 7.3 Milyar TL’ye ulaşmıştır. 2020/21  sezonunda 356 yabancı oyuncuya 268 Milyon Euro ücret ödemesi  gerçekleşmiştir. 

Yine yabancı sınırlaması öncesi 106 adet olan FIFA nezdinde açılan  itilaf dosyaları, iki katına çıkarak 207 adet olmuş ve tutar Euro bazında %270 artarak 18 Milyon Euro’dan 50 Milyon Euro’ya ulaşmış  TL  karşılıkları %722 artmıştır. 

Yukarıdaki verilerin de açıkça gösterdiği üzere ve UEFA’nın da  desteklediği yabancı oyuncu sayısında sınırlamaya gidilmesi bir  zaruret haline gelmiştir. Dolayısıyla gerek Kulüp Lisans Sistemi  gerekse yabancı kararına ilişkin düzenlemeler, kulüplerimizin uzun  vadede sürdürülebilir finansal yapıya kavuşmaları için alınmıştır.

Ayrıca tekrar altını çizmek isteriz ki, ivedilikle geri alınmasını  istediğiniz yabancı kararı, yeni verilmiş bir karar değildir. 
Malumunuz olduğu üzere  yabancı sınırlamasına ilişkin kararlar, 2020-2021 sezonu öncesinde alınmış, ancak Covid-19 salgınının devam  ediyor olması nedeniyle kulüplerimizden gelen talep üzerine, bir  defaya mahsus olmak üzere uygulaması bir sezon ertelenmiş ve bu durum  da kamuoyuna ilan edilmiştir. 

Sonuç olarak  göreve başladığımız ilk günden itibaren ben ve Yönetim Kurulum, aldığımız tüm kararları, UEFA ve FIFA normları, TFF Kanun, Statü ve Talimatları doğrultusunda ve şeffaf bir şekilde, sadece Süper Lig kulüplerimizi değil tüm diğer alt liglerin, amatör liglerin ve  futbolun diğer paydaşlarının menfaatlerini gözeterek aldığımızı  belirtir, müsabakalara çıkmamak gibi futbol tarihinde yeri bulunmayan, FIFA ve UEFA nezdinde kabul görmesi mümkün olmayan eylem ve  söylemlerin Süper Lig markasına zarar verici ve Türk futbol kamuoyu  tarafından kabul görmeyecek bir tutum olduğunu hatırlatır, yeni  sezonda tüm kulüplerimize başarılar dileriz."