SERAP SÜRMELİ
2001 yılından bu yana sermaye piyasasında faaliyette bulunan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), çatısı altında faaliyet gösteren aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, bankalar ve yatırım ortaklıklarıyla dev bir meslek kuruluşu. Birliğin amacı ise sermaye piyasalarını geliştirmek, derinleştirmek ve sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak. TSPB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim H. Öztop, birliğin çalışmalarını, sermaye piyasasındaki gelişmeleri, halka arzları, yerli ve yabancı yatırımcıların daha da artırılmasında nasıl bir yol izleneceğini Ekonomi Borsa gazetesine anlattı.
-TSPB olarak sermaye piyasalarının gelişmesinde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Mesleğe, üniversiteden mezun olduktan sonra 1995 yılında Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda (TSKB) başladım. 28 yıldır da gerek aracı kurumlarda gerek yatırım bankası tarafında finans sektörünün içindeki farklı kurumlarda çalışmalarımı yürütüyorum. Uzun yıllar finans sektöründe olduğum için de sektöre ilişkin tüm gelişmeleri yakından takip ediyorum. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’ndaki genel müdürlük görevimin yanı sıra Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin de başkanlığını yürütüyorum.
Finans sektörümüzün en kapsayıcı meslek örgütü olan TSPB olarak, ülkemizin sermaye piyasalarını geliştirmek, derinleştirmek ve sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteriyoruz. Bu çerçevede, yatırımcıların ve reel sektörün sermaye piyasalarından daha fazla faydalanmasını sağlamaya yönelik çalışmalarda bulunmayı kendimize ilke edindik. Güvene dayalı bir sektör olduğu için meslek disiplini ve ahlakı da bizim için çok önemli.
TSPB’nin üye profiline baktığımızda aralarında aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, bankalar ve yatırım ortaklıkları yer alıyor. Yani finans sektörünün en kapsayıcı meslek örgütü olarak geniş bir tabana sahibiz.
TSPB olarak öncelikli görevlerimize gelecek olursak;
*Öz-düzenleyici bir meslek örgütü olarak aslında temel amacımız; üyelerimizin faaliyetlerinin adil ve şeffaf yürütülmesini sağlamaktır. Bu anlamda Sermaye Piyasası Kurulu’nun verdiği görevler çerçevesinde çeşitli alt düzenlemeler yapmak da önemli görevlerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda, son olarak kolektif yatırım kuruluşlarının portföylerinde yer alan varlıkların değerleme esaslarına ilişkin bir yönerge ile gayrimenkul yatırım ortaklıklarının net aktif değer ve varlık değeri tablolarına ilişkin yönergeyi yayımladık. Sektörümüzün gelişmesine yönelik olarak üyelerimizin karşılaştığı sorunları saptayıp, bu sorunlarına çözüm bulunması için kamu kurum ve kuruluşları nezdinde girişimlerde bulunuyoruz.
*Sermaye piyasasının gelişmesini sağlamak için özellikle sürdürülebilirlik, dijitalleşme, girişimcilik ve finansal teknolojiler tarafında araştırmalar yapıyoruz.
*Sektör çalışanlarını bilgilendirmek üzere eğitim programları düzenliyoruz. Bu kapsamda, sürdürülebilirlik, halka arz, finansal analiz, dijitalleşme son dönemde en çok gündeme aldığımız konular. Sermaye piyasalarının büyümesi ve ülke ekonomisine olan katkısının artması, tasarruf ve yatırım bilincinin gelişmesi için çok yönlü iletişim çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda, iletişim çalışmalarında yatırımcının korunması ve bilgilendirilmesi her zaman önceliğimizi ve odağımızı oluşturuyor.
*Yeni başlattığımız yatırımcı buluşmaları ile yatırımcılarımızın Birlik merkezimizde doğrudan uzmanından doğru bilgiler almasını sağlamak üzere bir program geliştirdik. Hedef kitlemiz Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlem yapan yatırımcılar. Fiziki olarak gerçekleştirdiğimiz bu buluşmalar “TSPB YouTube” kanalı üzerinden canlı olarak da yayınlanmaya devam ediyor.
“SERMAYE PİYASALARININ DAHA GİDECEK ÇOK YOLU VAR”
-Borsa İstanbul’u yabancı borsalarla kıyasladığınızda büyüklük açısından nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Dünya Borsalar Federasyonu verilerine göre, 2022 sonu itibarıyla global piyasaların toplam piyasa değeri 101 trilyon dolar. Borsa İstanbul’un piyasa değeri ise 330 milyar dolar. Yani global piyasa değerinin sadece yüzde 0,3’ü. 2022 sonunda borsaların piyasa değerinin ülkelerdeki milli gelire oranı ortalama yüzde 61’ken, Borsa İstanbul’da bu pay yüzde 36 civarında. Bu oran, aslında sermaye piyasalarımızın halen gelişime açık ve daha gidilecek çok yolunun olduğuna dair önemli bir işarettir.
Hatta 2022 yıl sonu verilerine göre Nasdaq yüzde 463 devir hızı ile dünyanın en likit piyasası olurken, Nasdaq’ı yüzde 406’lık oran ile Şenzhen (Çin) Borsası yüzde 345’lik oran ile Taipei (Tayvan), yüzde 296’lik oran ile Borsa İstanbul izliyor.
Getiri anlamında baktığımızda ise, Borsa İstanbul, 2022 yılında yüzde 105 kazançla en fazla değer kazanan borsa oldu.
“YATIRIMCILAR RİSK PROFİLLERİNİ İYİ BELİRLEMELİ”
Pay piyasası işlem hacminin toplam piyasa değerine oranını ifade eden pay devir hızının yüksek olması likit bir piyasamız olduğunu gösteriyor. Bu oran, bir yandan yatırımcıların paylardan oluşan portföylerini daha kısa vadeli olarak değerlendirdiklerini gösteriyor. Sonuç olarak uzun vadeli yatırımcı olma bilinci yurtdışı piyasalara göre bizde düşük. Özelikle bireysel yatırımcılar uzun vadeli yatırımcı olma bilincini geliştirmeli ve şirketin gelişimini gözlemlemeli. Duyumla hareket etmeleri ve buna göre karar vermelerinin çok sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Günün sonunda vermiş oldukları karar tasarruflarının erimesine neden olabilir. Onun için de işin profesyonellerinden hizmet alsınlar ve bunu önemsesinler. Sonuç olarak benim naçizane önerim, yatırımcılar risk profillerini belirlemeli ve ona göre portföyünü oluşturmalıdırlar.
“BÜYÜK HALKA ARZLAR İÇİN YURTDIŞI KURUMSAL YATIRIMCILARIN KATILIMINA İHTİYAÇTİYAÇ VAR”
-Son yıllarda halka arzlarda büyük bir artış yaşanıyor. Bu yılın ilk altı ayında da başarılı halka arzlar oldu. Yılın ikinci yarısında beklentiniz nedir? Büyük ölçekli halka arzlar olacak mı?
Son üç yılda halka arzlarda ciddi bir artış var. Özelikle reel sektörün buradan fonlanması çok önemli. Tabi halka arz olmak ilk başta kurumsallaşmayı, hesap verilebilirliği ve şeffaflığı beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bu anlamda şirketler açısından halka arzlar çok önemli ve ciddi bir kilometre taşıdır.
Geçen yıl 40 yeni şirketin halka arzı gerçekleştirildi ve halka arzlar aracılığıyla 19 milyar TL tutarında kaynak temin edildi. 2023 yılının ilk yarısında ise 20 şirket halka açıldı ve halka arz yoluyla toplam 26 milyar TL özkaynak finansmanı sağlandı. 2021 yılından bu yana bakıldığında ise son 2,5 yılda 112 şirket, halka arz ile sermaye piyasalarından 66,8 milyar TL kaynak sağlamış oldu. 2023 yılında halka arz edilen şirketlerin ortalama halka arz büyüklüğü de yaklaşık 1,3 milyar TL seviyesindedir.
2023 yılında halka arzlara katılan toplam yatırımcı sayısının (çoklu sayım içermekle birlikte) 22 milyonu aştığı görülmekle birlikte, halka arzlara ortalama 1 milyondan fazla yatırımcı katıldı. Halka arzlarda, satışların ağırlıkla yurtiçi bireysel yatırımcılara yapıldığını görüyoruz; ancak, daha büyük halka arzların gerçekleştirilebilmesi için yurtdışı kurumsal yatırımcıların katılımına ihtiyaç var.
Önümüzdeki dönemde de, pay piyasasına talep gösteren yatırımcı sayısındaki artışla birlikte, yılın ikinci yarısında da halka arzlara ilginin süreceğini düşünüyoruz.
“ROADSHOWLAR YABANCI YATIRIMCININ GELMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ”
-Yabancı yatırımcıların sermaye piyasalarına tekrar dönüşü nasıl sağlanır?
Özellikle pandemi ve uluslararası istikrarsızlıklar yabancı yatırımcıların çıkışında etkili oldu diyebilirim. Birliğimizce derlenen verilere göre, 2023 Haziran ayı sonu itibarıyla yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki finansal varlıkları 1,6 trilyon TL (61 milyar dolar) seviyesinde. Bu varlıkların yarısını paylar oluşturuyor.
Türkiye finans sektörünün tekrar yabancıların radarına girebilmesi için farklı coğrafyalarda roadshowlar yapılmalı ve Türkiye sermaye piyasaları yabancı yatırımcılara anlatılmalı. Yapılacak bu etkinliklerle yabancı yatırımcıların rotası Türkiye’ye çevrilebilir. Ayrıca büyük halka arzlar gerçekleştirebilirsek yabancının da ilgisini çekmeyi başarabiliriz.
“KADIN YATIRIMCILARIMIZIN SERMAYE PİYASALARIMIZA GELMESİ SEVİNDİRİCİ”
-Bireysel yatırımcıların borsaya ilgisi gittikçe artıyor. Özelikle kadınların ve gençlerin borsaya ilgisi nasıl?
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi ile birlikte pay piyasasına artan yerli yatırımcı ilgisi pandeminin ardından da devam etti. 2022 yılında yerli bireysel yatırımcı sayısı bir önceki yıla göre 1,4 milyon kişi artarak 3,8 milyona ulaştı ve bu artışın 450 binin kadınlardan oluşması dikkat çekiciydi. Onun için de kadın yatırımcıların sermaye piyasalarımıza katılımları önemli bir gelişme diyebilirim.
Yerli bireysel yatırımcı sayısındaki artış 2023 yılında da devam etti ve Nisan 2023’te 4,7 milyonu aştı.
Özelikle yaş kırılımına bakıldığında da yatırımcı profilinde bir dönüşüm gözlüyoruz. 2023 yılı Haziran ayı sonunda 35 yaş altı genç yatırımcıların sayısı 1,6 milyon kişi ile toplamın yüzde 35’ine çıktı. 2020 yılı sonuna kıyasla bu oranın 5 puan arttığını da vurgulamak isterim. Bu dönemde yatırımcı sayısındaki 2,5 milyon kişilik artışın neredeyse 1 milyonunun 35 yaş altındaki yatırımcılar olması hayli sevindirici bir gelişme.
Yatırımcı sayısındaki artışa ek olarak, gençlerin ve kadınların sermaye piyasasına katılımının artmasıyla son yıllarda yatırımcı profilinde gözlediğimiz dönüşümü önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.
“YATIRIMCI KENDİ RİSK ALGISINA GÖRE YATIRIM YAPMALI”
-Özellikle borsaya yatırım yapacak küçük yatırımcılara önerileriniz ne olur?
Temel kural, yatırımcının riskleri iyi değerlendirmesi, yatırımlarını çeşitlendirmesi ve yatırımlarını uygun vadeye göre planlamasıdır. Finansal piyasalarda kazancın garantisi yok, dolayısıyla her yatırımcı kendi risk algısına göre yatırım yapmalı ve çok kısa süre içinde büyük kâr elde etme fikrine odaklanmamalıdır.
Bilgi kirliliğini birçok konuda olduğu gibi finansal piyasalarda da görmekteyiz. Finansal piyasalarda fiyatlamaları etkileyebilecek bilgi ve yorumlar, güvenilir kaynaklardan ve bu konuda lisans sahibi profesyonellerden elde edilmelidir.
Ancak, maalesef bireysel yatırımcıların halka arz edilen şirketlere kısa vadeli kazanç motivasyonu ile ortak olduğuna tanık oluyoruz. Özellikle son dönemlerde halka arzlara rekor ölçüde katılım var. Halka arzlarda şirket fiyatının en azından birkaç tavan göreceği gibi bir anlayış mevcut ve bu da yatırımcıları çok kısa vadeli yatırım yapmaya itiyor. Bu yaklaşımı değiştirmek şart ve bunun da yatırımcıların eğitilmesinden ve yatırımcıları uzun vadeli yatırımlara yönlendirecek finansal okuryazarlığın artırılmasından geçtiğini düşünüyoruz.
“KRİPTO PARALARLA İLGİLİ ULUSLARARASI STANDART NİTELİĞİNDE DÜZENLEMELER HENÜZ MEVCUT DEĞİL “
-Kripto paralar tarafında giderek büyüyen bir yatırımcı kitlesi var. Bu piyasaları sermaye piyasalarının en önemli aktörlerinden biri olarak siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kripto varlıklar belirli çevrelerce büyüme ve istihdam yaratabilecek önemli bir finansal yenilik olarak görülürken, belirli çevrelere göre de yatırımcıların istismar edilmesi, kara para aklama ve finansal istikrarı sarsıcı bir saadet zinciri olarak değerlendiriliyor. Kripto varlıkların farklı özellikleri nedeniyle finansal araç, menkul kıymet, emtia ve ödeme aracı olarak sınıflanabilmesi doğru, bütüncül ve kapsayıcı düzenleme yapma imkânını kısıtlıyor.
Uluslararası standart niteliğinde düzenlemeler henüz mevcut değil. Çünkü her ülkenin farklı bir yaklaşımı var. Kripto varlıkların belli bir risk içerdiği muhakkak. Bakın bir şey ne kadar çok bilinmezse o kadar risk içerir ve çok hareketli bir piyasadan bahsediyoruz. Onun için de bunun çok iyi araştırılması gerekiyor.
Sonuç olarak kripto paraların kısa vadede yüksek getiri sağladığı gibi yanlış bir algı mevcut. Özelikle yatırımcılarımıza, kripto para piyasalarında faaliyet gösteren kurumların bütüncül bir şekilde düzenlenmediğini, bu ürünlerin oldukça hareketli ve riskli olduğunu bilerek karar almalarını öneririz.
“KONGRE İLE ÜLKEMİZDEKİ YATIRIM ORTAMININ GÜÇLENMESİNE KATKI SAĞLIYORUZ”
-Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi hangi tarihler de yapılacak? Başlıklar ve katılımcılar hakkında bilgi verir misiniz?
Sermaye piyasalarımızın büyümesi için en temel unsurun, yatırımcının korunması ve bilgilendirilmesi olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Birlik olarak gerek etkinliklerimiz gerek iletişim çalışmalarımızda, ‘yatırımcının korunması ve bilgilendirilmesi’ her zaman odak noktamız oldu. Kongre ile ülkemizdeki yatırım ortamının güçlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.
İçeriklerimizi oluştururken her yıl geleceğe odaklanarak, geniş bir bakış açısıyla hareket ediyoruz. Geleceği odak alan temalar sayesinde kısıtlar olmadan konu ve konuk çeşitliliğini sağlıyoruz.
Bu yıl Kongre ve yatırımcı haftası kapsamında gerçekleştireceğimiz panellerin ve eğitimlerin önemli bir çoğunluğu yatırımcılar ve geleceğimiz olan üniversite öğrencilerinin bilgilendirilmesine yönelik olacak. Bununla birlikte halka arzlardan, deprem sonrası yapılandırma ve finansmana, dijitalleşmeden, iklim krizinin yarattığı değişim/dönüşümüne, girişimcilikten sürdürülebilirliğe ve finans merkezi olma konularına kadar tüm finansal ve ekonomik başlıklara yönelik konulara yer vererek, geleceğin hikâyesinin ne olacağına da odaklanacağız.
“FİNANSAL OKURYAZARLIK BİLİNCİNİN KÜÇÜK YAŞLARDA OLUŞTURULMASI ÖNEMLİ”
-Finansal okuryazarlıkta yatırımcılarımız henüz yeterince bilgi sahibi değil. Birliğin de bu konuda uzun yıllardır çalıştığını biliyoruz. Sizce yapılanlar yeterli mi? Daha neler yapılması gerekiyor?
Finansal okuryazarlık kavramı, Birliğimiz dışında hedef kitlelere göre Habitat Derneği, Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği, bankalar ile üniversiteler tarafından da ele alınıyor.
Birliğimizce, üniversiteler ile geliştirilen iş birlikleri çerçevesinde üniversite öğrencilerine yönelik “bütçe yönetimi”, “borsada yatırımın altın kuralları” ve “finansal güvenlik” başlıkları altında hem fiziki hem de çevrim içi finansal okuryazarlık eğitimleri düzenliyoruz. Ayrıca, 2023 yılından itibaren yeni yatırımcıların bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması amacıyla iki haftada bir salı günleri üyelerimiz ile “yatırımcı buluşmaları” başlığı ile hem fiziki hem de çevrim içi etkinlikler gerçekleştiriyoruz.
Bu yıl 7’ncisini düzenleyeceğimiz Dünya Yatırımcı Haftası’nda da “Uzmanına Sor” temasıyla gerçekleşen çevrim içi panellere katılım sağlayan yatırımcılar, sermaye piyasası kurumları ve yatırım ürünleri hakkında bilgilendiriliyor. Yine bu yıl 7’ncisini düzenleyeceğimiz Türkiye Sermaye Piyasası Kongresi de üyelerimiz ile yatırımcıların buluştuğu ve geleceğe yönelik teknolojik değişimin/dönüşümün anlatıldığı ve katılımcılar tarafından her yıl sabırsızlıkla beklenen bir etkinlik olarak yerini aldı. Video kaydı alınan tüm etkinliklerimiz dijital arşiv niteliğindeki TSPB YouTube kanalımızdan izlenebilmektedir.
Finansal okuryazarlık bilincinin çok daha küçük yaşlarda oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nce pilot olarak seçilen 21 ilköğretim, ortaöğretim ve lisedeki 550 öğrenciye yönelik geliştirilen TÜBİTAK projesini eğitim içerikleri ve sermaye piyasası kurumlarının tanıtımına yönelik gerçekleştirilen teknik geziler ile destekliyoruz.