SERAP SÜRMELİ
Pandemi ve savaş sonrası yüksek enflasyonla mücadele için sıkı para politikasına geçen yurt dışı piyasalarda, borsalar, Ekim 2022’de görülen dip oluşumu sonrası yukarı yönlü harekete başladı.
Geçen yıl ekim ayı başından itibaren majör borsalar, dönemi güçlü bir notla tamamladı. ABD tarafında S&P 500 yüzde 28.7, NASDAQ yüzde 45.4, Dow Jones yüzde 23.7 getiri sağlarken; Avrupa tarafında da DAX Endeksi yüzde 33.1, Euro Stoxx 600 Endeksi ise yüzde 22.4 yükseldi.
2023’ün ikinci yarısına girerken, majör piyasalarda enflasyon nihayet düşüyor gibi görünüyor. Ancak analistler ve ekonomistlerin bazıları, merkez bankalarının enflasyonla mücadelesinin henüz bitmediğinden ve bir resesyonun hâlâ baş gösteriyor olabileceğinden endişe ediyorlar. Enflasyon ve faiz oranları, muhtemelen üçüncü çeyreğe devrolan başlıca endişelerden ikisi olmaya devam edecek.
Yatırımcı tarafında artan faiz oranları, yavaşlayan ekonomik büyüme ve sürekli yüksek enflasyonla ilgili endişeler son aylarda azaldı ve 2023’ün başlarında yaşanan gergin bölgesel krizlerin kısa ömürlü olduğu ortaya çıktı. Teknoloji hisse senetleri, büyüme hisse senetleri ve kripto para birimleri, risk varlıklarına yönelik iştahın geri gelmesiyle 2023’te şimdiye kadar en iyi performans gösterenler oldu.
Küresel merkez bankalarının parasal sıkılaşmada henüz sona gelmemesine ve küresel ekonomideki risklere rağmen, yurt dışı hisse ve endekslerde yukarı yönlü trend güçlendi ve Boğa Piyasasına girildi. İkinci çeyrek bilanço sonuçları da hisse senedi değerlerinde değişikliklere yol açabilecekken, mevcut durumda adil değerinin altında fiyatlanan ve potansiyel vadeden sektör ve hisseler olduğu göze çarpıyor.
Boğa piyasasının yakında nefes almaya ihtiyacı olabileceği tahmin ediliyor. Böylesi, ekonomideki döngüsel gerilemelere dirençli, nispeten istikrarlı kazançlara sahip büyüme hisselerini toplamak için de fırsat yaratır. Oyuna nispeten eşit bir risk-ödül dengesi getirir.
ALB Yatırım Araştırma Yönetmeni Uğur Aydın, bazı temel ve teknik analize dayalı en iyi yabancı hisse fikirlerini şöyle sıralıyor.
VALERO’DA TEMETTÜ DESTEKLEYİCİ
Araştırma kapsamımızda olan ve Bloomberg terminaline yansımış ortalama hedef fiyatlara göre baktığımızda; en yüksek potansiyel getiri yüzde 23,9 ile Valero tarafında görünmektedir. Temmuz ortası itibarıyla 115 dolar seviyelerine yakın seyreden Valero için 12 aylık ortalama adil değer seviyesi 141 dolar seviyesinde... Temel görünümü destekleyici önemli sebeplerden biri, temettü dağıtım oranı olarak görünüyor. Serbest nakit akışları bu yıl gerilese bile 2023 yılında kâr payı dağıtımları devam edebilir ve şirketin serbest nakit akışının yüzde 50’sine ulaşabilir. Şirketin 2022 temettü getirisi yüzde 14 ve temettü dağıtım oranı yüzde 45 seviyesindeydi. Valero’nun kârlılığı emsallerine göre rafinaj sektörüne daha duyarlı olmakla birlikte, şirket, avantajlı bir ham petrol tedarik ve ürün dağıtım konumuna sahip. Bu da şirkete finansal performans anlamında önemli bir avantaj sağlıyor.
PAYPAL İSKONTOLU İŞLEM GÖRÜYOR
Diğer yandan Paypal hissesi de Bloomberg terminaline yansımış 12 aylık ortalama adil değer olan 90 dolar seviyesine göre yüzde 22 getiri potansiyeli sunuyor. Yılın ilk çeyreğinde net kârı beklenti üstünde (hisse başına) 1,17 dolar gelen şirket için, ikinci çeyrek beklentisi de (hisse başı) 1,16 dolar seviyesinde... Şirket, 2023 için 5 milyar dolarlık serbest nakit akışı hedeflemeye devam ederken; 12 aylık hisse başı kar tahmini 4,95 dolar olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki süreçte tüketici harcamalarında oluşabilecek bir yavaşlama şirketin ciro büyüme hızında da yavaşlamaya yol açabilecek önemli bir risk olarak görünmektedir. Ancak şirketin serbest nakit akışı hedefleri ve 2023 Tahmini F/K gibi piyasa çarpanları açısından, hem tarihsel hem de emsallerine göre iskontolu olmasının, hisseyi destekleyeceğini düşünüyoruz.
NVIDIA’NIN FAALİYET TEMASI GÜÇLÜ
Çip üreticisi Nvidia’nın, yapay zekâ teknolojisinin kullanımın artmasıyla ikinci çeyrekte yüzde 69 hasılat artışı beklediğini belirtmesi, Nasdaq endeksindeki yükselişe hız kazanırdı. Piyasalar henüz hangi şirketlerin yapay zekâyı ürün ve hizmet olarak başarı ile sunacağını değerlendirmekten uzak olsa da veri merkezi ve yapay zekâ çiplerine yönelik talebin artmasına kesin gözüyle bakılıyor. Nvidia’nın doğrudan yapay zekâ kullanımına yönelik çipleri ile pazarda önemli bir pay alması beklenirken, Broadcom’un da bu alanda ön plana çıkması bekleniyor.
Bu yıl yüzde 225 getiri sağlayan NVIDIA şirketi için bazı değerlemeler pahalılık işareti verse de genel hikâye pozitif olmaya devam ediyor. Şirketin CEO’su Jensen Huang; NVIDIA’nın paralel işleme yeteneklerine sahip GPU’lar ile CPU’ları birleştirerek, hızlandırılmış hesaplama alanında öncü olduğunu belirtti. Şirketin faaliyetleri ve CEO’nun belirlediği hedeflerle beraber yapay zekâ devriminin de her geçen gün hızlanması, NVIDIA hissesi için devam eden bir yatırım teması sağlıyor. 480 dolar sınırında bulunan ve Bloomberg terminaline yansımış 12 aylık ortalama hedef fiyatlara yaklaştığı görülen hisse senedinde, maksimum hedefler 600-767 dolar aralığında değişiyor.
ARTAN SİBER GÜVENLİK ENDİŞELERİ: PALO ALTO VE FORTINET
Phillip Capital Araştırma Uzmanı Ali Akova, dijitalleşme ve bulut teknolojisinin kullanımının artmasıyla son yıllarda önemli bir büyüme kaydeden siber güvenlik sektörünün, yapay zekâ teknolojisiyle artacak veri merkezi kullanımının oluşturacağı güvenlik ihtiyacından olumlu etkileneceği varsayılabilir.
Siber güvenlik sektöründe Palo Alto Networks ve Fortinet ön plana çıkıyor. Son 3 yılda hasılatını neredeyse iki katına çıkaran Palo Alto, 2023 yılını yüzde 23-24 hasılat artışı ve yüzde 69-70 hisse başına kâr artışı ile tamamlamayı beklerken, benzer şekilde Fortinet de 2023 yılını yüzde 23-24 büyüme ile tamamlamayı bekliyor. Sektördeki büyüme beklentisinin sürmesi dolayısıyla söz konusu hisselerdeki geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.
YAPAY ZEKÂNIN YÜKSELİŞİ
Yapay zekâ uzun süredir bizimle birlikte, ancak 2022’nin sonlarında ChatGPT’nin ve çok sayıda benzer uygulamanın piyasaya sürülmesiyle daha fazla odak noktası haline geldi. Yapay zekânın önümüzdeki 10 yıl içinde küresel ekonomiye 7 trilyon dolarlık bir katkı yapacağı ve üretim kapasitelerini yüzde 1,5 oranında artıracağı tahmin ediliyor.
Yıl başından bu yana en çok primlenen sektörler arasında yer alan teknoloji ve iletişim servisleri, önümüzde dönemde de ön plana çıkacak gibi duruyor. Sektör bazında baktığımızda SP&500 endeksinde teknoloji sektörünün yıl başından bu yana yüzde 45 primlendiğini görüyoruz. Bu performansın kaynağı olarak yapay zekâyı ve buna yönelik yatırımları göstermek yanıltıcı olmaz. Büyük teknoloji şirketleri (Alphabet, Meta, Nvidia, Apple, Microsoft, Amazon, Tesla) bu alanda yaptığı yatırımlarla katma değerlerini ciddi oranda artırıyor.
Öyle ki bu durum, “Magnificent Seven” olarak adlandırılan Apple, Microsoft, Alphabet, Amazon, Nvidia, Tesla ve Meta’nın katlanan piyasa değerleri, NASDAQ endeksinde ağırlıklarını yüzde 55 seviyesine çıkardı. Şu anda da bu şirketlerin endeksteki ağırlıklarının yeniden değerlendirilmesi ve yüzde 38,5 seviyesine çekilmesi gündemde yer alıyor.
NASDAQ’IN YENİ ENDEKS AĞIRLIĞIYLA DESTEKLENECEK ŞİRKETLER
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Başak Kara: NVDIA, hem kendi içinde sunduğu yazılımlarla hem de yapay zekânın yaygınlaşmışı açısından önemli bir konumda, bu ivmenin önümüzdeki dönemlerde de devam edebileceğini düşünüyoruz. NVDIA ile birlikte Apple, Amazon ve son, Blizzard satın almasıyla birlikte Microsoft’ta ön plana çıkmaya devam edebilir. Ancak ABD borsalarının son iki yılında pandeminin de etkisiyle teknoloji hisselerinin öncülük ettiğini görüyoruz. Özellikle yapay zekânın gündemde olması şirketlere gelen yatırımların artması ilgiyi oraya yönlendirmişti. Gelen açıklamalarla birlikte Nasdaq Borsası, Nasdaq 100 endeksi içinde ağırlıkları kritik eşiği aşarak yüzde 55’e ulaşan 6 büyük teknoloji şirketinin yanı sıra Meta Platforms’un da endeksteki ağırlığını düşürdü. Nasdaq’ın planlanan yeni endeks ağırlığına yönelik olarak Wall Street kuruluşlarına dün gönderdiği ön veriler, Apple Inc., Microsoft Corp., Alphabet Inc., Nvidia Corp., Amazon.com Inc. ve Tesla Inc’in yanı sıra Meta Platforms’un ağırlığının azaltıldığını gösterdi. Ön verilere göre, bu 7 büyük teknoloji şirketinin Nasdaq 100 içindeki ağırlıkları yüzde 55,1’den yüzde 43,7’ye indiriliyor. Ağırlıkları en çok azalan şirketler Microsoft ve Nvidia olarak öne çıkıyor. Her iki şirketin ağırlığı da yüzde 3 civarında azaltılarak yüzde 9,8 ve yüzde 4,3’e indiriliyor. Apple’ın ağırlığı ise 1 puan azaltılarak yüzde 11,5›e çekiliyor. Bu 7 hissenin azaltılan ağırlıkları diğer şirketlere dağıtılacak. Yeni dağılımla birlikte Broadcom Inc., Adobe Inc., PepsiCo Inc. ve Costco Wholesale Corp şirketleri ön plana çıkabilir.
Yatırım Finansman Strateji ve Yatırım Danışmanlığı ise Starbucks, Mondelez, Booking Holdings, Gilead Sciences, Intuitive Surgical, Analog Devices ve Automatic Data Processing’in NASDAQ 100 endeksinde ağırlığı artması beklenen şirketler olduğunu belirtiyor. 24 Temmuz’da devreye girecek yeni endeks ağırlığıyla birlikte daha ucuz değerlemelere sahip şirketlerin fiyatlarını artırabileceğine inanıyor.
YAPAY ZEKÂ ENTEGRASYONUYLA POZİTİF AYRIŞACAK HİSSELER
Yapay zekâ büyüyen bir alan ve birçok yatırımcı portföylerinde bu hisseleri artırmayı düşünmek istiyor. Bu durumda şirketlerin yapay zekâyı kullanma performansına bakmak dikkate alınması gereken bir ölçü.
Alnus Yatırım Yurtdışı Piyasalar Satış Takım Lideri Evrim Melih Kürtür: Önümüzdeki dönemde de yine teknoloji sektörünü ön planda tutmak faydalı olacaktır. Hatta yapay zekâdaki gelişmelerin entegrasyonuyla tüketim ürünleri endüstrisinde, elektrikli araç endüstrisinde, finans sektöründe ve sosyal medya-pazarlama sektöründe çarpıcı gelişmeleri gündeme getirebilir. Bundan dolayı yapay zekâyı kendi bünyesine en iyi şekilde entegre edebilecek şirketleri göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır. Yakın dönemde, yapay zekâyı kendi bünyesine katabilme potansiyeli yüksek olan elektrikli araç endüstrisi ön plana çıkabilir. Başta Tesla olmak üzere Rivian, Polestar Automotive ve Lucid üzerinde yapay zekâdaki gelişmelerin pozitif etkisi izlenebilir.
Finans sektöründe ise JP Morgan’ın ChatGPT benzeri bir yapay zekâ uygulamasını geliştirip kendi bünyesine entegre etme planı, şirketi orta-uzun vadede rekabet açısından diğer rakip kurumlardan pozitif ayrışmasını sağlayabilir. Ayrıca yapay zekâ ile iç içe olan Nvidia, Microsoft, Palo Alto Network, KLA, C3.AI, Synopsys, Cadence Design Systems hisselerini takibe almak faydalı olacaktır.
AVRUPADA OTOMOTİV, HAVAYOLLARI VE LÜKS TÜKETİM
Avrupa bölgesinde, ABD’den daha zorlu ilerleyen enflasyonun hala güçlü kalması merkez bankalarının sıkılaşma döngülerine devam etmesine sebebiyet verince, Avrupa tarafında yılın ikinci çeyreği daha negatif başlamış oldu. Avrupa Merkez Bankası, bu çeyrekte faiz oranlarını iki kez artırarak faiz oranını yüzde 4,0’a çıkardı. Yıllık enflasyon haziranda yüzde 5,5 olarak gerçekleşti ve bu dönemde manşet enflasyon geriledi. Ancak çekirdek enflasyon mayıs ayındaki yüzde 5,3’ten haziranda yüzde 5,4’e yükseldi. Şahin duruşunu bozmayan Avrupa’da Euro, dolar karşısında değer kazanırken, hisse senetleri ikinci çeyrekte finans ve bilişim sektörlerinin öncülüğünde yükseliş kaydetti. DAX yıllık bazda yüzde15 yükseliş gösterirken, FTSE100 endeksi yüzde 1.95 değer kazanmış oldu. Avrupa tarafında hisse senetleri ikinci çeyrekte finans ve bilişim sektörlerinin öncülüğünde yükseliş kaydederken, otomotiv sektöründe de verimli bir çeyrek geçirildiğinden bahsedilebilir. Yatırım Finansman Strateji ve Yatırım Danışmanlığı: Stellantis NV yeni yatırımları ve projeleri ile öne çıkıyor. ABD’de geçtiğimiz sene ağustos ayında yürürlüğe giren, Enflasyon Azaltma Yasası kapsamındaki teşviklerin tüm araç segmentlerini kapsamaması, otomotiv sektöründeki ivmeyi Avrupa’ya çevirmiş durumda. Avrupa, 2030 itibari ile tüm benzin ve fosil yakıtlarla çalışan araç kullanımını durdurmayı hedefliyor. Önümüzdeki süreçte de otomotiv alanında Stellantis NV ve Ferrari başta olmak üzere Bayerische Motoren Werke’yi (BMW) bölgede öne çıkan şirketler olarak takip ediyor olacağız. Hava yolu şirketleri, birikmiş talep ve düşük yakıt fiyatları ile güçlü bir momentum kaydetti. Fransız hava yolu şirketi Airbus SE’nin Boeing ile olan uçak teslimat rekabeti ise sürüyor. Airbus, A321 serisine yönelik çalışmalarını hızlandırdı. 26 Temmuz’da finansallarını paylaşacak olan şirketin döngüsel olarak yoğun talepten fayda sağlamasını bekliyoruz. Louis Vuitton’ın piyasa değerinin 500 milyar doları aşan ilk Avrupa şirketi olması da yankı uyandıran gelişmelerden biriydi. Estee Lauder’ın Tom Ford’u satın alması ile başlayan ve lüks tüketim şirketlerinin hisselerine alım getiren sürecin yüksek enflasyonist baskılar nedeni ile yılın kalan yarısında zayıflamasını bekliyoruz. Odağın temel tüketime kayması ile indirimli ürünler sunan gıda perakende şirketleri yılın üçüncü ve son çeyreğinde pozitif ayrışabilir.
ALİBABA, SATIN AL ÖNERİLERİNDE İLK SIRADA
Asya tarafında hisse senetleri Covid-19 tedbirlerinin kaldırılmasından sonra yükselişe geçse de Çin’in ekonomisine ilişkin görünümün negatif seyretmesi çeyrek boyunca etkisini hissettirdi. Asya hisse senetleri, ikinci çeyrekte negatif bir performans kaydetti. Çin, Malezya ve Tayland en kötü performans gösteren endeksler olurken, Hindistan, Güney Kore ve Tayvan’da hisse fiyatları yükseldi. Özellikle Çin hisse senetleri, ülkenin Covid-19’dan sonra yeniden açılmasının ardından ekonomik toparlanmanın beklenen seviyelerde olmaması ile ikinci çeyrekte keskin düşüşler yaşadı. Asya Pasifik Bölgesi’nde, Wall Street kurumlarının birçoğu genel olarak satın al önerilerini Çin hisseleri için koruyor. Altı ayrı şirkete ayrılma kararı veren Alibaba Holding önerilerde ilk sırada. Yapay zekâ trendinin ilk yararlanıcıları olarak ise Mart 2023’te piyasaya sürdüğü Ernie Bot ile Baidu Inc geliyor. Yılın kalan yarısında yapay zekâ ve teknoloji şirketlerinin momentumunu koruması bekleniyor. Öte yandan Çin hükümetinin yıllardır teknoloji sektörüne uyguladığı kısıtlamaları, endüstrinin genel düzenlemesine kaydıracaklarını açıklaması ve Microsoft Activission Blizzard’ı satın almasının ardından bölgede iştahın oyun şirketlerine kayabileceği tahmin ediliyor. Bu çerçevede Tencent Holdings’in öne çıkabileceği düşünülüyor. Diğer yandan Nio Inc ve Tesla’nın en büyük rakibi BYD’nin raporlarında yıllık bazda hem satıştaki hem teslimattaki artış dikkat çekiyor. Elektrikli araç pazarındaki Çin etkisinin önümüzdeki süreçte de devam etmesi bekleniyor.
HAVA YOLU VE KONAKLAMADA DÖNEMSEL ETKİLER
Yaz aylarının başlamasıyla birlikte ön plana çıkan havacılık sektörü hisseleri, dönemsel olarak yüksek kazançların elde edilebileceği bir döneme girdi. Havacılıkta kapasite kullanımının artmasıyla şirketlerin hasılat ve kar rakamlarında artış yaşandığı ve nakit akışlarının pozitife dönmesiyle şirketlerin pandemi döneminde artan borç yükünü azalttığı görülüyor. Ayrıca yakıt masraflarının azalması da şirketlerin karlılığına olumlu yansıyor. A1 Capital Araştırma Uzmanı Duygu Yılmaz: Bu nedenle özellikle Delta Air Lines (DAL), American Airlines (AAL), Southwest Airlines (LUV) United Airlines (UAL) hisselerinin performansı ilgi çekici olabilir. Aynı zamanda bu noktada konaklama otelcilik hisseleri de ön plana çıkabilir. Booking (BKNG) TripAdvisor (TRIP) Marriott International (MAR) hisseleri iyi bir bilanço dönemi ve yükseliş hareketi yaşayabilir.
İLETKEN TEDARİKİNDE İYİLEŞME
Diğer taraftan özellikle Covid-19 sonrasında başlayan ve Çin’in büyük ölçüde kapalı kalması ile devam eden yarı iletken tedarikindeki sorunların yavaş yavaş çözümlendiğini görüyoruz. Bu güçlükler yılın ilk yarısında devam edebilecek olsa da düşüşte bir yumuşama başlayabilir ve akıllı telefonlara yönelik talepteki artış özellikle Qualcomm (QCOM) veya Skyworks Solutions (SWKS) gibi radyo frekans çipleri ve işlemcileri ile ilgili iş yapan şirketlerin büyümesini hızlandırabilir.
YEŞİL TREND: SUNRUN VE FIRST SOLAR
Dünyada enerjiye olan talebin her geçen gün artması ve bu büyük enerji açlığının fosil yakıtlarla uzun vadede karşılanamayacağı gerçeği, ilgiyi yenilenebilir enerji yatırımları üzerinde topluyor. Birçok ülke, özellikle ABD yenilenebilir enerjiye dönüşümü sağlamak için harekete geçti ve bu alanda yatırım yapan şirketlere önemli destekler sağlıyor. Bu alanda Sunrun (RUN), First Solar FLSR) öne çıkabilir.
54 MİLYON ELEKTRİKLİ ARAÇ ÜRETİMİ PLANLANIYOR
Elektrikli otomobiller popülerlik ve pazar payı kazanmaya devam ediyor. Hem yeşil enerji kullanımının artıyor olması hem de yarı iletken tedarikindeki iyileşme elektrikli araçları daha cazip hala getiriyor. Dünyanın birçok yerinde lider otomobil üreticileri, milyonlarca sayıda elektrikli aracın ve bu üretimi destekleyecek bataryaların geliştirilmesi, üretilmesi ve ham maddelerin elde edilmesi için 2030 yılına kadar yaklaşık 1,2 trilyon dolar harcamayı planlıyor. 2030 yılında 54 milyon akülü elektrikli araç üretilmesi planlanıyor. Bu rakam ise toplam araç üretiminin 50yüzde’sinden fazla ediyor. Ana akım olmaya başladıkça hisse senetleri de çoğaldı. Ancak bazı hisseler elektrikli bir gelecek için diğerlerinden daha hazır görünüyor. Bu alanda en fazla yatırımı yapan şirketlerden Volkswagen (VWAGY), Toyota Motor (TM), BMW, Stellantis (STLA) ve General Motors (GM) dikkat çekiyor.
"NASDAQ-30 TEMATİK DEĞİŞKEN FONLARI İLGİ ÇEKİYOR"
Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz: Global piyasalarda olumlu bir yıl yaşanıyor. Sektör olarak dikkatle seçtiğimiz temaları, dünya piyasalarında aktif hisse seçmek yerine, Nasdaq’ın ilgili endeksinin ilk 30-40 şirketini tematik değişken fonlar ile yatırımcılara sunuyoruz. Dünya borsaları yıl başından beri yüzde 16 yükseldi. Burada liderliği yüzde 36 ile ABD Teknoloji Borsası, Nasdaq yapıyor. 2022’de Nasdaq yüzde34 değer kaybettiğinde bunu bir alım fırsatı olarak görüp Ata Portföy Robotik Teknolojiler Değişken Fonu’muzu (RTG) kurduk. Yapay zekâ ve robotik teknolojilerine yatırım yapan Fon’un yatırımcı sayısı 5 bini geçti.
“ELEKTRİKLİ ARAÇLAR DÜNYADA TREND OLDU”
İnfo Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Yusuf Doğan: İnsan ihtiyaçlarının değişmesi bu ihtiyaçlara yenilikçi çözüm sunmayı hedefleyen şirketlerin de değişmesine yol açtı. Özelikle global piyasalara baktığımızda elektrikli araç endüstrisinin ön plana çıktığı gözleniyor. Tesla dünyadaki en başarılı elektrikli araç şirketlerinden. Ancak Mercedes Benz, Tata, MG, GM, Audi, Hyundai, Nissan, BMW ve Renault gibi diğerleri de farklı pazarlarda müşteri talebi alan elektrikli araçlarını piyasaya sürdüler ve sonuç olarak bu durum sektörde bir % trend haline geldi diyebiliriz.