Yabancılardan dikkat çeken seçim değerlendirmeleri

Yayınlama: 20.05.2023 20:51:00 Güncelleme: 20.05.2023 20:52:26

Kredi derecelendirme kuruluşları, yatırım kuruluşları ve global finans yayınlarının gündeminin baş köşesine Türkiye’deki seçimler oturdu. Özellikle de kredi derecelendirme kuruluşlarının seçim sonrası analizler, yabancı yatırımcıların Türk varlıklarıyla ilgili yeni stratejilerin belirlemek için kritikti. Ki seçim öncesi çok hızlı şekilde Borsa İstanbul’a giriş yapan yabancıların, seçim sonrası girdiğinden daha hızlı çıkışı da bu değerlendirmelerin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Yabancılardan dikkat çeken seçim değerlendirmeleri

Dilay HATİP

Seçim öncesinde 500’ün altına inen Türk CDS’lernn,700’lü seviyelere kadar yükselmesi de yabancıların değerlendirmesi açısından dikkat çekici oldu. Yabancı kurumlar Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçim, seçimin ikinci tura kalmasını ve seçim sonuçlarıyla birlikte yeni kurulacak hükümet bekleyen ekonomik sorunları değerlendirdi. Fitch, ikinci tura kalan seçimler nedeniyle Türkiye'de oluşan siyasi ve ekonomik belirsizliğin sürebileceğine dikkat çekerken, Moody’s Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmasının uzun vadede kredi notuna pozitif etkisi olabileceğini belirtti. Bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu olan Scope Ratings se Recep Tayyip Erdoğan’ın yenden Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, bunun politika devamlılığı ve belirsizliğin sürmesi şeklinde değerlendirileceğinin altını çizdi.

Capital Economics'ten Lam Peach, "Muhalefetin zafer ve ortodoks politika yapımına dönüş umutları buharlaştı. Bunun yerine, Erdoğan'ın zaferinin Türkiye'de makroekonomik istikrarsızlığa yol açabileceği, bunun da ciddi bir döviz krizi tehdidi le bankacılık ve kamu borcu pozisyonlarında ilerleyen dönemlerde gerginlik yaratabileceği yönünde çok gerçek bir risk var" değerlendirmesini yaptı.

FITCH: YENİ EKONOMİK EKİPLER BELİRSİZLİĞİ AZALTABİLİR

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, seçimin ikinci tura kalmasıyla siyasi ve ekonomik politika belirsizliğinin, en az ay sonuna kadar uzayacağını ve bunun makroekonomik dengesizlikleri ve ödemeler dengesi üzerindeki baskıyı artırabileceğine dikkat çekti.

Seçimi muhalefetin kazanması halinde, yeni ekonomi ekibinin geçişin belirsizliğini azaltabileceğini belirten Fitch, "Kazanan kim olursa olsun, yeni hükümet birikmiş döviz talebi ve lira üzerinde baskı, yüksek bir cari işlemler açığı, düşen uluslararası rezervler ve yüksek enflasyon ile karakterize olmuş zorlu bir ekonomik ortam ile karşı karşıya kalacak" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye'nin B/Negatif olan kredi notu üzerindeki baskı açısından bakıldığında, seçimlerden sonra bizim odak noktamız politika karışımının daha güvenilir ve tutarlı hale gelip gelmeyeceği olacak" ifadelerini kullanan Fitch, güvenin istikrara kavuşup kavuşmadığını, makroekonomik ve finansal istikrar risklerinin azalıp azalmadığını ve dış finansmana erişimin iyileşip iyileşmediğini takip edeceklerini vurguladı.

Fitch, seçimlerden sonra da siyasetin, yaklaşan 2024 Mart yerel seçimleri, yüksek siyasi kutuplaşma ve koalisyon politikalarının öneminin yükseleceği dikkate alındığında, politika seçimlerini etkileyen önemli bir faktör olmaya devam edeceğini de savundu.

MOODY’S: YENİ BİR ERDOĞAN DÖNEMİ ORTODOKS DIŞI ÇİZGİNİN DEVAMI OLACAK

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, yeni bir Erdoğan döneminin mevcut Ortodoks dışı ve “sürdürülemez” politikaların, çok yüksek enflasyonla birlikte makro ihtiyati tedbirlerin ve ağır kur baskılarının devamına işaret edebileceğini belirterek, ‘Ortodoks dışı çizginin devamı’ olacağını vurguladı.

Değerlendirmede, seçimi Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda Ortodoks politikalara dönüş ihtimalinin artacağı ve bu politikaların etkin bir şekilde uygulanmasıyla kredi notuna uzun vadede pozitif etkisi olabileceği belirtildi<

CITIGROUP, TÜRK ÖZEL SEKTÖR TAHVİL TAVSİYESİNİ DÜŞÜRDÜ

Türk özel sektörünün bankaları canlı tuttuğunu ve döviz açısından güçlü durumda olduğunu ancak bu varlık sınıfına yönelik güven ve iştah riskinin aşağı yönlü olduğunu belirten Citigroup, Erdoğan’ın seçimin ilk turundan “sürpriz bir şekilde güçlü” çıktığına atıfta bulunarak, Türkiye özel sektör döviz cinsi tahvil tavsiyesini ‘piyasaya paralel ağırlık’tan ‘ağırlık azalt’a indirdiğini açıkladı. Aralarında Alexander Rozhetskin’in de olduğu stratejistler, tahvil piyasası volatilitesinin yüksek kalmayı sürdürebileceğini belirtti.

SCOPE RATINGS: SEÇİMİN KAZANANI KİM OLURSA OLSUN TL ÜZERİNDE BASKI DEVAM EDECEK

Scope Ratings, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının, Türkiye'yi daha derin ödemeler dengesi problemleri gelişmesini engellemek için seçim sonrası politikasını yeniden ayarlama konusunda birçok zorluk ile karşı karşıya bıraktığını savundu. "Politikanın normalleşmesi ve ekonomik iyileşme için zamana ihtiyaç olduğu dikkate alındığında, yeni bir siyasi liderlik olsun ya da olmasın, Türk Lirası üzerinde baskı devam edecek" değerlendirmesini yapan Scope, mevcut Cumhurbaşkanının yeniden seçilmesi halinde bunun politika devamlılığı ve belirsizliğin sürmesi şeklinde değerlendirileceğini vurguladı. Scope, gevşek para politikasının, giderek artan karmaşık makro ihtiyati düzenlemelerin ve genişlemeci bütçe politikasının, ekonomiyi büyüyen kur krizi ve derinleşen ödemeler dengesi problemleri ile düzensiz şekilde ayarlamaya maruz bırakacağını da öne sürdü. Scope, çok taraflı kurumsal destek olmaması durumunda, Türkiye'nin dövize ulaşmak ve için Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri ve Rusya gibi ülkeler ile kısa vadeli ikili anlaşmaları devam ettirmesinin gerekeceğini de belirtti.

FINANCIAL TIMES: YATIRIMCILAR RİSKLERİ YENİDEN FİYATLANDIRMALI

Financial Times tarafından yapılan değerlendirmede, yatırımcıların seçimlerin ilk turuna muhalefetin zafer şansını yüksek bir fi yatla girdiğini belirtti. Türkiye’nin önündeki makro zorlukların çok büyük olduğunu ve muhalefet birliğinin garanti olmaktan çok uzak olduğu anlaşılsa bile olası bir muhalefet zaferinin ekonomik ortodoksiye bir dönüş getirmeyi amaçladığı vurgulandı. Türkiye için borç temerrüdüne karşı bir tür sigorta aracı olan beş yıllık kredi temerrüt takaslarının toparlandığını ve geçen hafta seçime girerken 70 baz puan düşerek, 480 baz puana gerilediğini belirten FT, yatırımcıların olaydan önce dış tahvilleri satın aldıklarına dikkat çekti. Değerlendirmede, “Yerel para birimi tahvilleri, enflasyonist zorluklara daha duyarlı olacak muhalefet kontrolündeki bir merkez bankası beklentisiyle büyük oran artışlarını fiyatlıyordu. Bunların hepsi artık geride kaldı. CDS'nin 605 bp'ye geri dönmesiyle, bu işlemler çözülüyor ve oran artışı beklentisi tersine dönüyor” ifadeleri yer aldı. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve müttefiklerinin TBMM'de çoğunluğu elde etme yolunda ilerlemesiyle, Erdoğan’ın ikinci turu kazanma olasılığının arttığını öne süren FT, “Erdoğan'ın kontrolü elinde tutma olasılığının daha yüksek olması nedeniyle, piyasaların seçim öncesi statüko ante'ye geri döneceğini düşünmek için bir ayartma olacak” ifadelerini kullandı

TELLIMER INSIGHTS: TÜRKİYE’NİN BİR SONRAKİ LİDERİNİN ZORLUKLARI

“Türkiye’nin demokratik ve ekonomik geleceği açısından tarihi öneme sahip bir seçimde, yirmi yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Erdoğan oyların yüzde 49,5'ini alırken, en büyük rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzde 44,9'unun çok önünde. Bu, Kılıçdaroğlu'nun kazanmasını bekleyen ve söz verdiği ortodoks ekonomi politikasına dönüşü umut eden yatırımcılar için büyük bir hayal kırıklığı” yorumunu yapan ünlü analiz şirketi, henüz hiçbir şeyin netlik kazanmadığının altını çiziyor: “Ancak Erdoğan, kesin bir cumhurbaşkanlığı zaferi için gereken yüzde 50'nin gerisinde kaldı. 28 Mayıs’ta ikinci tur olacak. Eğer muhalefet kazanırsa bir sonraki lider, Erdoğan yönetimindeki alışılmışın dışında makro politikaların yıllarca biriktirdiği bir dizi ekonomik zorlukla karşı karşıya kalacak.”