Yapı Kredi Yatırım hisse strateji raporunu yayınladı

Yayınlama: 20.01.2022 16:35:00 Güncelleme: 20.01.2022 19:40:02

Yapı Kredi Yatırım araştırma ekibi tarafından hazırlanan hisse senedi strateji raporu yayımlandı

Yapı Kredi Yatırım hisse strateji raporunu yayınladı

Yapı Kredi Yatırım araştırma ekibinin hazırladığı “Günlük Dalgalanmaların Ötesine Bakmak” başlıklı kapsamlı hisse senedi strateji raporunda 2022 yılı için baz senaryo; daha düşük -ama halen yüksek- enflasyon ve daha yavaş büyüme gerçekleşmesi temasını içeriyor. Raporda, baz etkileri, Dövizdeki değer kaybı ve finansal koşullarda yaşanması muhtemel sıkılaşma ile GSYİH büyümesinin 2022'de geçen seneki tahmini yüzde 10-11 bandından yüzde 3-4’lere yavaşlamasının söz konusu olabileceği belirtiliyor. Bununla birlikte enflasyonun yılın ilk yarısında zirve yaptıktan sonra, yılı yüzde 25-30 mertebelerinde kapatacağı ve yıllık ortalamasının yüzde 35-40 olacağı varsayılıyor.

Yüksek yıllık enflasyon ortamında daha yavaş büyümenin hem Türkiye hem de dünya için baz senaryo olduğu raporda, pandemi dönemi alınan olağanüstü parasal ve mali tedbirlerin geri çekilmesiyle dünya ekonomisinin yavaşlayacağı, bu ivme kaybının ve baz etkilerinin de enflasyonu aşağı çekeceği öngörülüyor.

EMTİA VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKE VARLIKLARINDA MUAZZAM FIRSATLAR OLUŞABİLİR

2022’nin ilk yarısında küresel hisse senedi piyasalarında beklenenden daha derin bir satışın gerçekleşme ihtimaline yer verilen raporda, “2009 sonrası görülen “riskli varlıklarda ve gelişmiş hisse senetlerinde boğa piyasasının” bitişinin 2022’de görülebileceğini düşünüyoruz. FED’in duruşunda yaşanacak farklılıklara bağlı olarak emtia, emtia şirketlerinde, değerli metallerde ve gelişmekte olan ülke varlıklarında büyük olasılıkla muazzam fırsatlar oluşabileceğini öngörüyoruz.

Türkiye'de ise TL’deki değer kaybının ve maliyet yönlü fiyat artışlarının da etkisiyle Mayıs-Haziran'da yıllık enflasyonun yüzde 40'ın üzerinde zirve yapmasını muhtemel görüyoruz” ifadelerine yer verildi.

Borsa için genel olarak fiyatlamalarla ilgili iyimser bir görünüm olduğu belirtilen rapora göre BIST 100 endeksinin 2022 yılında kayıplarını telafi edebileceği ancak geniş çaplı bir yükseliş için en başta enflasyon, CDS primi ve Merkez Bankası rezervleri gibi makro değişkenlerde sürdürülebilir bir iyileşmeye ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.

Bununla birlikte tahvil getirilerinin özellikle kısa uçtaki yükselişlerini sürdüreceğini fakat uzun tarafın daha az yükselebileceği yani; verim eğrilerinin daha yüksek seviyelerde yataylaşabileceği uyarısına yer veriliyor.

ENDEKSTE YÜZDE 40 ARTIŞ POTANSİYELİ VAR

Borsada öne çıkan sektörler ve şirketlerin de incelendiği raporda, “Son 5 senenin tamamında küresel benzerlerinin gerisinde kalan endeksin, toparlanması sadece finansallardaki büyümeyle zor ancak mümkündür; Öte yandan, tahvil faizleri eksi seviyelerde kaldığı müddetçe 2021 yılının son çeyreğinde tecrübe ettiğimiz üzere BIST’e olan ilgi anlamlı oranda azalmayacak diye varsayıyoruz. Orta ve uzun vadeli bakış açısıyla değerlemelerin alım için uygun olduğu kanaatindeyiz. Bunun, aşağı yönlü riskleri sınırlandırdığını da düşünüyoruz. İncelememiz altındaki şirketler için hedef fiyatlarımız üzerinden hareket ederek, endeks için yüzde 40'a yakın artış potansiyeli hesaplıyoruz. Sektör ve hisse tercihlerinde, ana temaların enflasyon ve TL’nin seviyesi olacağından hareketle, FX geliri olan, ihracatçı şirketlerin ön planda kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Defansif duruşumuzu büyük oranda koruyoruz. Bununla birlikte, ancak 2022 yılıyla beraber, döngüsel hisselerde seçici olmak kaydıyla pozisyon alınabileceğini düşünüyoruz.

17 sektör ve 41 şirketi inceleyerek hazırladığımız raporda, sektör ve hisse tercihlerinde ana temaların enflasyon ve TL’nin seviyesi olacağından hareketle döviz geliri olan, ihracatçı şirketlerin ön planda kalmaya devam edeceği düşünüyor ve defansif duruşumuzu koruyoruz. Bununla birlikte 2022 yılıyla beraber döngüsel hisselerde seçici olmak kaydıyla pozisyon alınabileceği düşünüyoruz.

Tüm bunlara bağlı olarak model portföyümüzde Koza Altın, Coca-Cola İçecek, Alarko Holding, Tüpraş, Ford Otosan, Aksa Enerji, Arçelik ve Türk Hava Yolları’nı bulunduruyoruz.

Portföyümüzde bankacılık sektöründen Garanti ve Akbank yer alıyor. İki bankanın sırasıyla yüzde 40 ve yüzde 37’lik getiri potansiyeli taşıdıklarını düşünüyoruz” değerlendirmelerine yer veriliyor.