Yatırımda serin ama tehlikeli sular: Halka arz!

Yayınlama: 16.09.2023 11:26:00 Güncelleme: 16.09.2023 11:25:30

Son zamanlarda Türkiye’de yüksek enflasyonun da etkisiyle halka arz olan şirketlere yatırımcılar tarafından büyük bir ilgi var. Bu ilgi, yatırımcıların kısa süre içinde büyük karlar elde etme isteğinden kaynaklanıyor. Ancak, bu eğilim beraberinde bazı riskleri de getiriyor.

Yatırımda serin ama tehlikeli sular: Halka arz!

EKONOMİ BORSA GAZETESİ

Son dönemlerde -ki bu son dönemlerin yüksek enflasyona sahip olduğumuz 2021 yılından günümüze kadar geçen süre olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz-  Türk yatırımcısının kulağına “borsa” diye fısıldadığınızda, zihinlerde genellikle oluşan ilk çağrışım “halka arz” olacaktır. Yani tanım itibarıyla bir şirketin, kendisine ait payları “borsa” adı verilen bir ikincil piyasaya ilk kez sunuyor olması.

“Borsa” sözcüğünün yatırımcıların özellikle de küçük ve yeni yatırımcının aklında “halka arz” ifadesiyle eş bir anlama sahip olmasının sebebi daha doğrusu sebepleri aslında çok basit. Bu basit sebeplere geçmeden önce genel bir çerçeve çizmek daha doğru olacak.

Firmalar genellikle belirli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, şirket ortaklarının sahip olduğu hisselerin bir kısmını bireylere veya diğer firmalara satışa sunarlar. Bu satış işlemi bazen sadece bir şirket ile ona ortak olmak isteyen bir kişi veya firma arasında gerçekleşirken, bazen çok daha geniş bir çerçeve içerisinde gerçekleşebilir. Geniş kapsamlı bir örnek olarak, şirketlerin kendi hisselerini Türk milletinin tümüne sunarak "halka arz" etmeleri gösterilebilir.

Öncelikle şirketler yatırımcılara hisse satışını birkaç sebepten ötürü yaparlar. Bunun en bilineni ve kabul göreni, finansman ihtiyacıdır. Firmalar, yeni bir yatırım yapmak, eski yatırımlarının devamlılığını sağlamak veya sahip oldukları borçları geri ödemek için paraya, dolayısıyla finansmana ihtiyaç duyarlar. Bu finansmanı elde etmenin birkaç yolu vardır. Firma, bir bankadan borçlanabilir, devlet teşviki alabilir, iç borçlanmaya giderek kendi ortaklarından kaynak sağlayabilir, tahvil veya bono ihraç ederek piyasadan borçlanabilir veya şirketin belli bir kısmını halka satabilir yani halka arz edebilir. Burada şirketler zaman zaman kredi faizlerinin yüksek olduğu, bono ve tahvil faizlerinin yüksek seyrettiği ve ucuza borçlanma kanallarının kapalı olduğu dönemlerde, halka arz olma yoluna giderek bu finansman ihtiyacını karşılamaya çalışırlar.

İkinci bir neden, marka bilinirliğini artırmaktır. Eğer yerel bir bölgede faaliyet gösteren bir firma iseniz ve aynı sektörde rekabetin yoğun olduğu bir alanınız varsa, iş yapma kapasitenizin artması için tanınmış olmanız son derece önemlidir. Genellikle tanınmış olmak, aynı zamanda güven kazanmanızı sağlar. Çünkü halka açıldığınızda, yani borsada işlem gördüğünüzde, her üç ayda bir SPK tarafından belirlenen muhasebe kuralları çerçevesinde gelir-gider tablonuzu, nakit akışınızı ve varlıklarınızı kamuya ve diğer firmalara açıklamanız gerekir. Bu yayımlanan finansal veriler, sizinle iş yapmayı düşünen diğer kurumlar için oldukça önemlidir çünkü borç düzeyinizi, gelirlerinizi, varlıklarınızı ve gelirlerinizin borçlarınızı ödemek için yeterli olup olmadığını net bir şekilde görmelerine yardımcı olur.

Bu iki basit nedenin yanı sıra, şirketleri Borsa İstanbul’da halka açılmak için teşvik eden birçok başka şey sıralanabilir. Ancak genel ve basit bir yargı sunmamız gerekirse, enflasyonun yüksek olduğu, faizlerin yüksek olduğu ve ekonominin bozulmaya yüz tuttuğu dönemlerde genellikle şirketlerin halka arzlara olan ilgisinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, 2020 yılında Türkiye'de sadece 8 şirket, Borsa İstanbul'da halka açılarak işlem görmeye başladı. Bu dönemde yıl sonu enflasyon oranı yüzde 14,6 olarak kaydedilmişti ve bankalar yıl boyunca ticari işletmelere en yüksek yüzde 19,62 faiz oranıyla kredi vermişti.

2021 yılına geldiğimizde, yıl sonu enflasyonu yüzde 36,08'e yükseldi ve bankalar yıl içinde ticari işletmelere en yüksek yüzde 24,51 faiz oranıyla kredi verdi. O yıl toplamda 53 şirket halka açıldı. Bir sonraki yıl ise yani 2022’de 41 şirket halka açıldı ve yıl sonu enflasyon oranı yüzde 64,27 seviyesine ulaştı, ticari kuruluşlar ise yıl içinde en yüksek yüzde 31,33 seviyesinden borçlandılar.

İçinde bulunduğumuz 2023 yılında güncel enflasyon oranı 58,94. 8 Eylül haftasında bankaların açtığı ticari kredilerin faiz oranı ise akım veri olarak yüzde 40,59 seviyesinde. Henüz 2024 yılına girmemize 3 ay varken, toplam halka arz olan şirket sayısı 36. Taslaklara göre halka arz olmak için sırada bekleyen 58 şirket daha var…

Bu ve benzeri pek çok neden, firmaların halka arz olma konusundaki teşviklerini destekliyor. Peki, neden yatırımcılar bu "halka arzlara" büyük ilgi gösteriyorlar?

KOLAY PARA VE ZENGİN OLMA ARZUSU

İnsanoğlu doğası gereği zor olan şeyleri basitleştirme içgüdüsüne sahiptir. Yapması gereken bir şeyi daha da kolay bir hale getirmek için sürekli çabalar ve yeni yöntemler dener. Sanayi devrimi, yeni makinaların icadı, kendi kendine gidebilen araçların piyasaya sürülmesi, bilgisayarın icad edilmesi, yapay zeka, robotlar… Bu ve bunun gibi gelişmelerin tamamı, insanların bazı işleri daha kolay hale getirmeye çalışma içgüdüsünün bir eseridir. İşte yatırımcıların halka arz olan şirketlere olan yoğun ilgisinin temelinde de bu var. En azından bu Türkiye’de, Türk yatırımcısı için böyle.

Günümüzde Türkiye’de halka arz olan her şirket ortalama olarak 7 defa üst üste yüzde 10 değer kazanıyor yani “tavan” oluyor. Bu kaba bir hesaplamayla yüzde 77’lik bir değer kazanımı anlamına geliyor. Yani halka arz olan neredeyse bütün şirketler halka arza katılan ortaklarına ortalama olarak yüzde 77’lik bir değer yaratıyor.

Bir örnek vererek konuyu daha anlaşılır bir hale getirmek gerekirse, Borsa İstanbul 100 endeksinin 2022 Eylül ayından 2023 Eylül ayına yani içinde bulunduğumuz şu günlere kadar olan getiri yüzde 136. Basit bir ifadeyle Borsa İstanbul, 1 yılda yatırımcısına yüzde 136 oranında bir getiri sağlamış.

21 Ağustos 2023 tarihinde, yani yaklaşık 1 ay önce halka arz edilen ve Borsa İstanbul’da BYDNR kodu ile işlem gören Baydöner ise, 23,10 TL’den halka arz edildi ve 13 işlem günün sonunda 72,20 TL seviyesine çıkarak yatırımcısına yüzde 212,55 oranında inanılması zor bir getiri sağladı. Bu Borsa İstanbul 100 endeksinin bir yıllık bir süre içerisinde ortalama olarak yatırımcısına endeks bazında yarattığı değerin neredeyse iki katı.

Bu ve bunun gibi örnekler, özellikle halka arzların yoğun olduğu 2021-2022 ve içinde bulunduğumuz 2023 yıllarında pekte zor rastlanan şeyler değil. Genellikle şirketler halka arz olmak için talep toplar, talep toplama sürecinin tamamlanmasından iki gün sonra Borsa İstanbul’da ikincil piyasada işlem görmeye başlarlar ve ortalama olarak 7 defa tavan seviyeden kapatıp yatırımcılarına para kazandırırlar.

Bu durum o kadar bilindik bir hikaye konumunda ki, özellikle Borsa İstanbul ile yeni tanışmış bireysel yatırımcıların neredeyse hepsi, hangi şirkete ortak olduklarını bile bilmeden, kendilerini yüksek enflasyondan korumak için bu şirketlere ortak oluyor ve para kazanmaya çalışıyorlar. Çünkü güncel yatırımcı algısı, halka yeni arz olmuş bir şirketin asla kaybettirmeyeceği yönünde. Bunu halka arzlara olan yoğun ilgiden anlamak mümkün. Geçtiğimiz günlerde halka arz olan Ebebek Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 4,5’inin ortağı olduğu büyük bir aile konumunda. Kırtasiye ürünleri satan GIPTA’nın, halka arzına ise yaklaşık olarak 3,9 milyon kişi katıldı.

Bu halka arzlara olan yüksek talep sayesinde, yatırımcı sayısı da artmaya ve rekor kırmaya devam ediyor. 2020 yılında Borsa İstanbul'daki toplam yatırımcı sayısı 1 milyon 990 bin seviyesindeydi. 2021 yılında bu sayı 2 milyon 335 bin seviyesine çıktı. 2022'de ise bu sayı 3 milyonu geçti ve yaklaşık olarak 3 milyon 783 bin kişiye ulaştı. Şu anki MKK verilerine göre ise Borsa İstanbul'daki yatırımcı sayısı 7 milyon 291 bin 771'e yükseldi.

Dikkat çekici bir şekilde, GIPTA veya Ebebek gibi tek bir şirketin halka arzına katılan toplam yatırımcı sayısı, 2022 yıl sonunda Borsa İstanbul'da işlem gören herhangi bir veya birkaç şirkette yatırımı bulunan toplam kişi sayısından daha fazla. Hatta, Ebebek'in halka arzına katılan toplam yatırımcı sayısı, 2022 yıl sonu yatırımcı sayısından yaklaşık olarak 700 bin kişi fazla.

Bu durum, 2022 yılında Türkiye'de birçok kişinin ya önceden mesafeli durduğu "Borsa"yı öğrenip etkin bir şekilde işlem yapmak için tasarruflarını buraya yönlendirmeye başladığını ya da büyük bir spekülasyon ve kolay para kazanma arzusu salgını yaşandığını gösteriyor gibi görünüyor. Gökyüzünde uçan balonun ve durmadan yükselen balonu görebiliyor musunuz?

Oysa bu düşünce oldukça tehlikeli bir yanılsamadan başka bir şey değil. Geçtiğimiz ay halka açılan Baydöner, 22,10 TL’den 77,20 TL’ye çıkmasının ardından düşüşe geçti. Güncel olarak 46,52 TL seviyesinde bulunuyor. Belki siz değerli okuyucular gazetemizin bu sayfasını okurken şirketin hisseleri Borsa İstanbul’da daha fazla değer kaybetmiş olacak.  Çünkü şirket zirve seviyesi olan 77,20 TL’yi gördüğü 7 Eylül 2023 tarihinden sonra 6 gündür arka arkaya değer kaybetmeyi sürdürüyor. Eğer Baydöner’in Borsa İstanbul’daki amansız yükselişini heyecanla izleyen ve bu şirketteki payınızı biraz daha arttırıp daha çok para kazanmak isteyen bir yatırımcıysanız, bu düşüncenizi de 77,20 TL’den hisse senedi satın alarak pratiğe döktüyseniz tebrik ederiz çünkü kısa bir sürede çok para kazanmak için ortaya koyduğunuz tasarruflarınız yüzde 40’ını kaybettiniz.

Bu durum sadece Baydöner hisse senedi için geçerli değil. 23 Ağustos 2023 tarihinde 97,60 TL hisse başı fiyattan halka arz edilen Enerya Enerji hisse senedi, en yüksek seviyesi olan 231 TL'ye ulaştığında sadece 11 işlem günü geçmişti. Eğer 97,60 TL fiyattan halka arza katılıp Enerya Enerji hisse senedi satın aldıysanız ve bu hisse senedini 231 TL'den sattıysanız, bu öngörüleriniz sayesinde yüzde 136 oranında bir kazanç elde etmiş olursunuz. Ancak eğer bu yükselişin daha uzun bir süre devam edeceğini düşünüp 231 TL seviyesinden bu şirkete ait hisse senedi aldıysanız, maalesef güncel olarak hisse senedi 154,30 TL'den işlem görüyor. Yani, paranızın yüzde 33'ünü kaybetmiş durumdasınız.

KAYBETTİĞİNİZE ÜZÜLMEYİN VE İYİ TARAFINDAN BAKIN

Eğer "kaybedenler" tarafında yer alıyorsanız ve yatırımlarınızın %33'ünü kaybetmişseniz, kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Çünkü daha fazlasını kaybetme riskiniz vardı. New York Menkul Kıymetler Borsası, halka arz olduktan sonra hızla değer kaybeden ve neredeyse %99'unu kaybeden yüzlerce şirketle dolu. Örneğin, 2021 yılında 141 dolarlık bir fiyatla halka arz olan Ucommune International şu anda sadece 0,29 dolardan işlem görüyor. Bu, değerinin %99,84'ünü kaybetmiş demek. Eğer Amerikan Borsası'nda yatırım yapma imkanınız varsa ve hiçbir halka arzın kaybettirmeyeceğine inanarak bu şirkete 100 dolar yatırdıysanız, artık sadece 16 centiniz kalmış demektir. Aynı şekilde, güzide Türk şirketi Martı'ya 10 dolarlık bir yatırım yaptıysanız, şimdi sadece 0,73 dolarınız kalmıştır. Çünkü şirkete ait hisse senetleri yüzde 90'ın üzerinde değer kaybetmiş durumda.