Yeni dönemin yatırım şifreleri

Yayınlama: 04.09.2023 09:37:00 Güncelleme: 04.09.2023 09:53:23

Otomotiv ve gayrimenkul erişilebilirlik skalasından çıktı. Faizler resmi enflasyonun bile altında. Enflasyonu yenebilen TL bazlı tek yatırım enstrümanı borsa. Onun da umudu yabancı yatırımcıda. Risk almak istemeyen muhafazakar yatırımcı için geriye sadece birkaç enstrüman kaldı…

Yeni dönemin yatırım şifreleri

SERAP SÜRMELİ   

Değişen para politikalarının kanıtladığı şeylerden biri de geleceğin yakın geçmişimizden çok farklı görüneceği. Hızla zengin olma planlarında hiçbir eksiklik yok, bedava para taşıyacak enstrümanlar dışında. KKM gibi çok korunaklı enstrümanlarla hiç yoktan zengin yaratan bedava paraya alıştık. Birçokları için bu tarihsel anormallik yeni normal gibi görünüyordu. Ancak şimdilerde bu değişiyor.

Otomotiv ve gayrimenkul -son 2 senedeki aşırı fiyat artışları sonucu- toplumun çoğunluğu için erişilebilirlik skalasından çoktan çıktı. Pozitif getirili yatırım alternatifleri olmanın artık çok uzağında. Kredi kısıtlamaları da bunu destekliyor.

Yetmezmiş gibi göz ardı edilemeyen enflasyon, faiz gelirlerinin ulaşamadığı bir yerde kendini konumladı. Borsa ise umudunu yabancı yatırımcının ilgisine bağladı. Bu sadece yakın vadeli gerçeklik.

Başarılı olma yeteneğiniz artık gelecekteki eğilimleri tahmin etmek için mevcut koşulları analiz etme yeteneğinize her zamankinden daha fazla bağlı. Böyle zamanlar, portföylerde doldurulması gereken zayıflıkları veya stratejik boşlukları ortaya çıkarır. Piyasa yapıcılar, bu yeni dönemde portföyünüzü nasıl doldurmanız gerektiğiyle ilgili bazı ipuçları verecek. Hemen şimdi.

BORSA ENFLASYONU YENEBİLEN TEK TL BAZLI ENSTRÜMAN

Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Batuhan Özşahin: Borsa İstanbul 2022 yılında yüzde 197, 2023 yıl başından beri ise yüzde 44 yükselerek bu dönemler içinde oluşan enflasyonu yenebilen tek TL bazlı enstrüman oldu. Bu dönem içinde borsaya gelen yeni yatırımcı sayısı da bunu destekledi. 2021 Aralık ayında 2.37 milyon olan yatırımcı sayısı 2022 Aralık sonunda 3.31 milyona, 2023 Temmuz itibarıyla da 4.45 milyona yükseldi. Aynı dönemde hisse senetlerinin toplam yurt içi tasarruflardaki ağırlığı da yüzde 6.8’den yüzde 12.3’e yükseldi. Borsa İstanbul’un-geçtiğimiz 20 yıla kıyasladığımızda- Türk tasarruflarının içinde daha sürdürülebilir getirili bir varlık sınıfı alternatifi olarak yatırımcıların varlık dağılımında yer aldığını gözlemliyoruz ve bu bağlamda KKM’den çıkacak tasarrufların sınırlı bir kısmının Borsa İstanbul’a yönelebileceğini düşünebiliriz, ancak burada iki kritik faktör belirleyici olacaktır 1) Sıkılaşan para politikası ile birlikte düşen kredi büyümesi ve azalan tüketimin cari açığı azaltması; 2) Uygulanan ekonomik politikaların kararlılıkla devam ettirilip bunun dezenflasyon sürecinin 2024 sonunda gözle görülebilir olması.

DTH VE KKM TOPLAMI YÜZDE 70’E YAKIN BİR DOLARİZASYONU İŞARET EDİYOR

Döviz tasarrufları, bankacılık sisteminde 2013 yılından beri düzenli olarak artan ve KKM’nin başladığı 2021 Aralık itibarıyla yüzde 70 seviyesine ulaşmıştır. KKM bunu başlarda azaltmış olsa da, aslında geldiğimiz an itibarıyla DTH ve KKM’nin toplamı halen yüzde 70’e yakın bir dolarizasyonu işaret ediyor. Bu oranın ciddi şekilde düşebilmesi, enflasyon tek haneye gerileyene kadar pozitif/nötr reel faiz politikası ile başarılabilir. Bunu dışarıdan destekleyecek tek faktör ise yabancı sermaye akımlarının gerek portföy gerekse doğrudan yabancı yatırım yolu ile ülkemize gelmesiyle olabilir. Yabancı yatırımcının ise asıl istediği fahiş reel faiz değil, öngörülebilir bir kur politikasıdır. Bunun için öncelikle enflasyonla ciddi mücadelemizi, tek haneye inene kadar gösterme dirayetinde bulunmamız gerekiyor.

SERBEST FONLAR ARACILIĞIYLA HALKA ARZ GETİRİLERİNDEN YARARLANMAK MÜMKÜN DEĞİL

Borsa İstanbul’da halka arzlar, borsanın etkileyici performansı ile birlikte özellikle yeni gelen yatırımcıların ilgisini çekti. Borsa İstanbul’un alt endekslerinden BIST-100’de Halka Arz endeksi 2022 yılında yüzde 267( BIST-100 + yüzde 197), 2023 yılında ise yüzde 84 (BIST-100 + yüzde 44) yükseldi. Ancak bu etkileyici performanstan portföyünüzün hepsiyle faydalanmak isteseniz de buna imkan yok. SPK’nın belirlediği dağıtım kuralları ve gelen yüksek talep sonucu, taleplerin ufak bir kısmı karşılanabildi. Fonlar aracılığı ile bu furyadan faydalanmak çok mümkün değil çünkü özel ve serbest fonların ilettiği halka arz talepleri, Nisan ayından itibaren kurumsal yatırımcı grubu içinde değerlendirilmediği için serbest fonlar aracılığıyla halka arz hisseleri getirilerinden yararlanmak mümkün değil. Hisse senedi fonlarında ise asgari yüzde 80 hisse senedi taşıma zorunluluğu, halka arz talebi için gerekli nakdin, geriye kalan yüzde 20’lik kısımdan karşılanmasını zorunlu kılar. Bu durum, fonun alokasyonunda sıkıntıya neden olabilir. Çok daha gelişmiş bir sermaye piyasası olan ABD’de bizim bulabildiğimiz toplam 1.3 milyar dolar varlığı olan 7 ETF var. İzahnamelerine baktığımızda, bu fonların halka arzlara direkt olarak değil son dönemde halka arz olmuş şirketlere yatırım yapıp, portföylerini buna göre 3 ayda bir yeniden ayarlama yönünde bir yönetim şekli gösterdiklerini müşahede ediyoruz.

YABANCI YATIRIM FONLARI TL’DEKİ DEĞER KAYBINI HEDGE EDEBİLİR

ALB Menkul Araştırma Analisti A. Deniz Yağbasan: Amerika ve Avrupa ekonomilerinde faizlerin yüksek seyretmesi ve kısa vadede de bu yüksek seyrin korunacak olması endeksleri baskılayan bir etken olarak öne çıkıyor. 2024 yılı itibariyle başta ABD ekonomisinde olağanüstü bir durum olmaması halinde faiz indirim sürecinin başlayacak olması endeksler üzerindeki baskıyı sonlandırabileceği gibi borsada işlem gören şirketlerin yatırım faaliyetlerini artıracak olması endekslerde orta ve uzun vadede yükseliş ivmesinin devam etmesine olanak sağlayabilir. Ayrıca dolar/TL paritesinde yaşanabilecek yukarı yönlü hareketliliklerde de yatırımcıların portföylerini TL’deki değer kaybına karşı hedge etmelerine olanak sağlayabilir. Bu nedenle yatırımcıların portföylerinin bir miktarını yabancı yatırım fonlarında değerlendirmesi başta riski dağıtmak ve alternatif getiri sağlanması amacıyla düşünülebilir.

FED, ECB’DEN DAHA ÖNCE FAİZ İNDİRİMİNE GİDERSE ALTIN HAREKETLENİR

Ons altın, 21 Ağustos 2023’te görmüş olduğu son 5 ayın dip noktasından gelen tepki alımları ile 1.949 doları gördü. 2024 yılı itibariyle Fed’in ECB’den daha önce faiz indirim sürecine başlaması halinde ons altında yukarı yönlü hareketler hız kazanabilir ve Dolar/TL tarafından yaşanabilecek yukarı yönlü hareketlerde de altın yatırımcısı portföylerini TL’deki değer kaybına karşı hedge edebilir. Yurt içine yatırımcıların geleneksel bir yatırım stratejisine sahip olması da altının ve diğer değerli madenlerin potansiyel bir yatırım aracı olmasına olanak sağlamaktadır. Bu süreçte de özellikle altın yatırımcıları, daha küçük tutarlarda yatırım yapılabilmesi ve alım/satım farkının olmaması nedeniyle fiziki altın yatırımını altın fonlarına tercih etmekte ve bu da yatırımcıların ek maliyetlerden avantaj sağlamasına neden olmaktadır.

BİREYSEL YATIRIMCI HALKA ARZ GETİRİLERİNİN ALTERNATİFİNİ BULAMIYOR

Pay senedi yatırımcı sayısı 25 Ağustos ile biten haftada 267 bin kişi artarak 6,2 milyona yükseldi. Yatırımcı sayısındaki yükselişte halka arzların önemli bir katkısı var. Bireysel yatırımcıların, halka arz olan şirketlerin sağladığı getiriye kıyasla alternatif bir getiri aracı bulamaması, yeni halka arz olan şirketlere talebin artmasına neden oluyor. Bu şirketlere odaklanan endeks fonlarını gelecek dönemde görebiliriz fakat bu fonlardaki getiri halka arz endeksinde yaşanan yükselişe kıyasla orta ve uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir.

GAYRİMENKUL VE OTOMOBİL ARTIK DOLAR BAZINDA BİLE PAHALI

İkon Menkul Portföy Aracılığı Birim Yöneticisi Doğancan Öncan: Enflasyonun organik anlamda işe yaradığı tek yer Borsa İstanbul oldu. Para politikasında atılan adımlara rağmen elinde TL nakit bulundurmak isteyen kişi sayısı oldukça az. Ya döviz/altın tarafına kaçılıyor ya da fon/hisse senedi tarafında değerlendiriliyor. KKM’den çıkacak paranın borsa haricinde konut ve otomobil sektörüne gitmesi elbette olası bir durum. Ancak yine KKM yatırımcısının hepsinin değil, ufak bir bölümünün bu alana kayacağını öngörüyorum. Artık dolar bazında bile pahalı olan bu iki alana doğru yatırım amaçlı alımların genel olarak azalması söz konusu olabilir. Ancak ihtiyaç sebebiyle konut ve otomobil alımları hala devam ediyor. Burada da artan faizlerin talebi biraz düşürmesi söz konusu, bu sebeple GYF’lerde yüksek getiri öngörmek kısa vade için zor gözüküyor.

YABANCI YATIRIM FONLARI YENİ FIRSATLAR SUNMAYA DEVAM EDECEK

Sene başından bu yana yurt dışı borsalara kayan fonlar hem dolar kurunun yükselişi hem de dolar bazındaki getirilerin birleşmesi ile Türk yatırımcısı için çok iyi karlar bıraktılar. ABD ve Avrupa’da faiz konusu halen önemli olsa da burada faiz artış hızı yavaşlıyor ve 2024 Haziran döneminde ABD’nin ilk faiz indirimini gerçekleştirmesi öngörülüyor. Dolayısıyla orta vadede yabancı yatırım fonlarının iyi fırsatlar sunmaya devam edebileceğini düşünüyorum.

GRAM/TL BAZINDA ALTINA YÖNELEN FONLAR TERCİH EDİLMELİ

Öte yandan elinde fiziki altın ya da döviz bulunan yatırımcılar, daha iyi kotasyon ve al/sat makasına maruz kalarak güzel karlar elde edebildiler. Ama böyle dönemler çok nadir oluşur. Gerek fiziki altında gerekse bankalarda açılan gram altın hesaplarında yatırımcılar al/sat makasına maruz kalıyorlar. Fon üzerinden yatırım yapmak bu yüksek spread’e maruz kalmayı önlüyor. Yalnız burada Ons/dolar bazında altına yönelen fonların değil, gram/TL bazında altına yönelen fonların tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü gram altın fiyatı hem dolar bazında ons altın, hem de dolar/TL kurunun hareketinden etkileniyor ve dolar/TL kuru yükseldikçe TL bazında gram altın fiyatı yükseliyor. Bu durumda getiri daha fazla artıyor.

YABANCI BEKLENTİSİ YERLİYİ BORSADA TUTUYOR

Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş: Bizim şu an için beklentimiz en azından enflasyon tarafında gözle görülür bir iyileşmenin kısa vadede yatırımcıları tatmin etmeyeceği varsayımına dayanarak, Borsa İstanbul tarafında daha sınırlı düzeltmeler ve geri çekilmeler ile birlikte pozitif görünümün korunacağı yönünde şekilleniyor. Yatırımcı sayısı 6 milyonu aşan rakamlara ulaştı. Halka arzlar ile borsa desteklenmeye devam ediyor. Üstelik halka arzlara katılım oranı da bir hayli yüksek. Yabancı girişi de bu yükselişi desteklemeye devam ediyor ve yerli yatırımcı ise yabancı girişinin artacağı beklentisiyle oyun içerisinde kalmaya özen gösteriyor.

ALTIN FONLARI İLGİ ÇEKİYOR

Başka bir açıdan, özellikle yıl sonu ve 2024 yılı içerisinde küresel piyasalarda faiz indirim kararlarının gelebileceğine yönelik beklentiler, altın yeniden sahnelere mi çıkacak sorusunu gündeme getiriyor. Nitekim merkez bankalarının da altına olan taleplerini 2022 yılının başından beri takip ediyoruz. Son dönemde sağladığı bazı avantajlar nedeniyle ilginin altın fonlarına kaydığını görüyoruz. Güncel olarak TEFAS Kıymetli Madenler Şemsiye Fonu içindeki altın fonlarına baktığımızda ortalama olarak yılbaşından bu yana getiri yüzde 48 olurken, gram altın tarafında da bu rakam yüzde 52 seviyelerinde yer alıyor.

FİNANSMANA ERİŞİMİNİN ZORLAŞMASI HALKA ARZI TEŞVİK EDİYOR

Son dönemde özellikle halka arzların da desteği ile birlikte güçlü seyreden bir Borsa İstanbul görüyoruz. Bunun yanı sıra halka arzlara katılım oranlarına baktığımızda yatırımcı sayısındaki artışların da temel dayanağı olarak artan halka arzlar öne çıkıyor. Finansmana erişimin zorlaştığı bu dönemde şirketlerin sermaye ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tercih etmesi de yıl içerisinde halka arz olmak için onay bekleyen çok sayıda şirketin varlığını açıklıyor. Ancak halka arzlara olan bu ilginin de piyasa dinamikleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söylemek gerekir. Finansmana erişim zorluğu nedeniyle daha küçük ve orta ölçekli şirketlerin halka arz olması, yatırımcıların sürekli tavan fiyatlamalar nedeniyle bu halka arzları talep etmesi ve sonrasında tavanı bozan hisselere hızlı satışlar gelmesi dikkat çekiyor. Kısa vadede yatırımcıların garanti para olarak görmesi ve sermaye oranına baktığında yüksek getiri sağlaması yatırımcıyı haliyle cezbederken ileri dönemlerde bu şirketlerin yüzde kaçı Borsa İstanbul’da güçlü işlem hacimleri ve finansalları ile işlem görmeye devam edebilecek sorusu da gündeme taşınıyor ki işte bu noktada yatırımcıların dikkat etmesi gerekiyor.

KISILAN EMLAK VE OTOMOTİV KREDİLERİ GETİRİLERİ ZORA SOKABİLİR

Phillip Capital Portföy Yöneticisi Metin Taşçıoğlu: Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerin başarılı olması durumunda KKM mudilerinin diğer alternatifleri olan emlak ve otomotive yönelmelerinin önünü kesebilir. İşler beklendiği gibi gitmez ve negatif reel faiz tasarruf sahiplerini yeniden fiziki varlıklara yöneltecek olursa, kısılan emlak ve otomotiv kredileri bu trendi yavaşlatıp geçmişte elde edilen getirileri zora sokacaktır. Gayrimenkul yatırım fonları (GYF) ise yatırımcılarına sağladıkları getiriyi uzun vadede fonda kalmalarına bağlı olması nedeniyle tercih edilmeyebilirler.

YABANCI TEMATİK VE HİSSE SENEDİ FONLARI PARLAK BİR DÖNEMDE

Negatif reel faiz ortamında alternatif arayan yerli tasarruf sahibinin yöneldiği bir diğer kanal da dolar/TL paritesindeki yukarı yönlü hareket ve Avrupa ile Amerika borsalarındaki olumlu performans nedeniyle, yabancı borsalara yatırım yapan Türk fonları oldu. Türk yatırımcılar yabancı varlıklara yatırım yapan fonlar vasıtasıyla TL’nin değer kaybından getiri elde ederken aynı zamanda portföylerini çeşitlendirerek risklerini dağıtmış oldular. Enflasyon sorunuyla baş etmek zorunda kalan AB ve Amerika merkez bankaları bir süredir mecburen faizleri yükseltme politikası izliyorlar. Enflasyon verileri istenildiği gibi büyük bir resesyon yaratmadan düşüş trendinde olduğu anlaşıldıkça sıkı para politikasının sonuna yakın olduğumuz fiyatlandırılmaya başlanabilir. Nitekim bunun yansımalarını ilk elden yabancı hisse senedi piyasalarında görmeye başlıyoruz. SP-500 endeksinin 4.600 puanı aşması durumunda bunun orta-uzun vadeli bir trende dönüşebileceğini ancak faizlerdeki dönüşün henüz daha netleşmemesi nedeniyle borçlanma araçlarında getirilerin henüz büyük getiri vadedemediklerini söyleyebiliriz. Dolayısıyla yabancı sabit getirili fonlar yerine yabancı tematik ve hisse senedi fonlarının Türk yatırımcılar için daha parlak getiriler vadettiğini düşünüyorum.

HALKA ARZ ENDEKSİ BIST-100’E YÜZDE 32 FARK ATTI AMA

Yüksek negatif reel faiz ortamının yerli yatırımcının önüne çıkardığı alternatiflerden birisi de halka arz edilen Türk şirketlerinin paylarından almak oldu. Halka arz edilen hisselerin BIST’teki performansları o kadar başarılı oldu ki yıllardır 1 milyon civarında dolaşan BIST yatırımcılarının sayısı daha çok bu furyadan faydalanmak isteyenlerin etkisi ile üç dört yıllık sürede 5 milyonu geçti. BIST tarafından hesaplanan Halka Arz Endeksi’nin yılbaşından bu yana BIST-100 endeksini yüzde 32 oranında yenmiş olması dikkat çekiyor. Ancak bu resim dileyen tüm yatırımcıların bu relatif olumlu performanstan tasarrufları ölçüsünde yararlanabilecekleri anlamına gelmiyor. Zira eşit dağıtım yapılan bu halka arzlarda yatırımcılara ancak 2-3 bin TL’lik hisse senedi düşerken seçilmiş olanları hariç yatırım fonlarının halka arzlardan aldıkları paylar bu miktarların yalnızca birkaç kat üzerinde bulunuyor. Yüzdesel olarak oldukça parlak getiriler sağlayan BIST halka arzları iş Türk Lirası getirilerine bakınca ancak tüketicilerin çarşı pazar alışverişlerini karşılayacak ya da faturalarını ödeyecek kadar kazandırdığını gösteriyor. Halka arzların dağılımını düzenleyen tebliğlerde halka arz endeksini takip eden yatırım fonlarına ayrıcalık hakkı tanınmadan yalnızca halka arzlara katılacak ve halka arz endeksini takip edecek fonların kurulması ve yönetilmesi pratikte pek mümkün görünmüyor.

BORSA ALTERNATİF GETİRİ ARAYIŞINDA HALA ÜST SIRALARDA

İnfo Yatırım Araştırma Stratejisti Çağlar Toros: 2023’de geri çekilen enflasyonla para çıkışlarının dönem dönem hızlanması sonrasında temmuz ayındaki ücret artışları, kur şoku ve vergi artışları nedeniyle enflasyon tahminleri TCMB başta olmak üzere yukarı yönlü revize edildi. Fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısı ve alternatif getiri arayışında borsanın üst sıralarda yer almasına ek olarak haber akışlarına bağlı 8.000 seviyesini geçen bir endeks görüyoruz.

Risksiz getiri arayışı içinde para girişi mevduatlara geçebilecek olsa da borsada potansiyel olduğunu düşünmekteyim. Tasarruf sahipleri açısından da geçen seneki kadar olmasa da borsa alternatif getiri arayışlarında üst sıralarda kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.

Diğer yandan iç talebe bağlı olarak son zamanlarda gerek gayrimenkul gerekse otomotiv tarafında satışlar fazlasıyla artmış durumda. Kurdaki yukarı yönlü hareketle birlikte de duran varlık fiyatlamalarındaki yukarı yönlü harekette sürerken bir kesim bu durumu yatırım olarak görüyor. Gayrimenkul değerlemelere bağlı olarak GYF’lerde hareket görebiliriz, ancak ben KKM’den çıkacak paranın borsaya daha çok geleceği kanaatindeyim.

Ancak, son iki senede ters mekanizma olarak hareket eden yurt içi ve yurt dışı piyasaları da unutmamak gerekiyor. TL’deki değer kaybına bağlı olarak yabancı borsalara yatırım yapan Türk fonları iyi gelirler elde etti. Kur tarafında da özellikle Türkiye’nin dış borç ödemelerinin yaklaşıyor olması ile yukarı yönlü seyrin devamı bekleniyor. Fakat büyüme odaklı bir stratejiye Avrupa ve ABD’de geçildiğinde yurt dışı piyasalarda risk iştahı yükselecektir. Şu an daha stabil ilerlemeleri ve kurun hızlı yukarı çıkması biraz daha etkiliyor gibi gözüküyor. İleriki dönemlerde bence daha seçici olup, daha yakından takip edilmeli.

Ancak, son iki senede ters mekanizma olarak hareket eden yurt içi ve yurt dışı piyasaları da unutmamak gerekiyor. TL’deki değer kaybına bağlı olarak yabancı borsalara yatırım yapan Türk fonları iyi gelirler elde etti. Kur tarafında da özellikle Türkiye’nin dış borç ödemelerinin yaklaşıyor olması ile yukarı yönlü seyrin devamı bekleniyor. Fakat büyüme odaklı bir stratejiye Avrupa ve ABD’de geçildiğinde yurt dışı piyasalarda risk iştahı yükselecektir. Şu an daha stabil ilerlemeleri ve kurun hızlı yukarı çıkması biraz daha etkiliyor gibi gözüküyor. İleriki dönemlerde bence daha seçici olup, daha yakından takip edilmeli.

HALKA ARZ FİYATLAMALARI YENİ YATIRIMCININ İLGİSİNİ ÇEKİYOR

2021 yılından bu yana neredeyse 100 şirket halka arz oldu. Yeni yatırımcı kazanılmasında bence en önemli faktör de sermayenin tabana yayılması ile halka arzlardı. Halka arzların açılışı ve kısa süre içerisindeki fiyatlamalar rasyonel mi? Bu tartışmaya açık bir konu. Halka arz süreçlerinde FTR ve izahnamenin iyi incelenip şirketin ileriye dönük projeksiyonlarına göre yatırım kararı almak tabii ki daha doğru. Ama son dönemlerde halka açılış ardından gerçekleşen fiyatlamalar yatırımcının ve yeni yatırımcı adaylarının daha çok ilgisini çekiyor. Bu tarz şirketlere odaklanan endeks fonlarını gelecekte daha fazla görebiliriz.

OVP, YABANCI İLGİSİNİ ÇEKERSE BORSA VE YATIRIM FONLARINI DESTEKLEYEBİLİR

İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya: KKM yatırımcısı risk off olandır. Adı üstünde kur korumalı mevduat. Yani kendini riskten korumak isteyen yatırımcı zaten hali hazırda KKM’de bulunuyor. KKM yaklaşık 3.4 trilyon TL büyüklüğe ulaşmış durumda. Bunun ne kadarının borsaya akacağını söylemek zor ancak küçük bir miktar geçse dahi borsada yukarı yönlü bir hareketlilik yaratabilir. Yatırımcıların TL’ye geçmesi için koşulların ve güven ortamının sağlanması gerekiyor. Eylül ayında açıklanacak Orta Vadeli Program (OVP) bu açıdan önemli olacak. Ekonomi politikalarında beklenti olumlu yönde ilerliyor. Özellikle OVP’nin oluşturacağı olası bir yabancı ilgisi borsa ve dolayısıyla yatırım fonlarını destekleyecektir.

Öte yandan yurt dışı piyasalarda tıpkı Fed gibi ECB de faiz artırım döngüsüne devam ediyor. Fed yavaş yavaş ılımlı bir geçiş yapmaya hazırlanırken, Avrupa’nın bu açıdan daha yolu var. Özellikle son çeyrekte Fed’ den bir faiz artırımı beklesek de sözel yönlendirmede tonun yumuşamasını ve hisse senedi piyasasında yukarı yönlü bir hareket bekliyoruz. Bu beklentimize paralel olarak yurt dışı fonları Türk yatırımcısı için alternatif bir enstrüman olabilir.

“BORSA İÇERİDE VE DIŞARIDA FIRSAT GÖRÜNÜMÜNÜ KORUYOR”

Yatırım Finansman Strateji ve Yatırım Danışmanlığı: KKM çıkış stratejisinin Borsa İstanbul üzerindeki etkilerini kısa vadede sınırlı görüyoruz. Bunun yanı sıra sektörel bazlı tematik hisse senedi fonlarındaki özellikle, karlılıkları yüksek ve stabil sektörler, bankacılık, perakende, teknoloji ve sanayi alanındaki ivmenin korunacağını düşünmekteyiz. Son dönemlerde artan yatırımcı sayısı ile birlikte halka arzlara olan talebin artarak devam ettiğini görmekteyiz. Geçtiğimiz haftalarda sürekli yenilenen halka arz katılım rekoru şu an 2.648.442 ile IZENR ait durumda. Önümüzdeki dönemlerde gerek ilgilinin artarak devam etmesi gerek ise yeni ve nitelikli yatırımcılara sundukları fırsatlar ile bu ilginin devam etmesini bekliyoruz.

Yurt dışında ise S&P 500 yılbaşından bu yana yüzde 16 yükseliş kaydederken, NASDAQ ise yüzde 30'un üzerinde performans gösterdi. Dow tarafında ise ihtiyatlılık öne çıktı. Yapay zeka trendi endeksleri yukarı taşıyan ana faktör oldu. Yılın kalan yarısı için ise birçok kurum bu trendin temkinli bir şekilde sürmesini bekliyor. Henüz faiz indirimi için net bir sinyal gelmezken, teknoloji sektöründeki ivme mevsimselliğin ardından sürebilir. Endeks bağlamında ise S&P 500 için Bloomberg'ten alınan 12 aylık hedef fiyat beklentisi 5.118 seviyesinde. Konsensüs beklentisi, yüzde 14'ün üzerinde potansiyel getiriye işaret ederken bu da endeksin 2022 zirvelerini yeniden test etme beklentisini beraberinde getiriyor.

Avrupa endekslerinde, bu yıl lüks moda, otomotiv sektörleri öncülüğünde bir fiyatlama izledik. Gayrimenkul tarafı ise nispeten zayıftı. Öte yandan yılın ilk yarısı değerlendirildiğinde Stoxx 600 keskin yükseliş kaydetti. ECB'den gelen söylemler sıkılaştırma sürecinin devam edeceğine işaret ederken 31 Ağustos'ta açıklanacak olan Avrupa Merkez Bankası'nın son toplantı tutanakları, Euro B. enflasyonu gibi veriler endekslerde katalist görevi görecektir. Önümüzdeki süreçte de otomotiv şirketlerinin endekslerde hakim yön belirleyici olmasını bekliyoruz. Tüm bu doğrultuda ise potansiyel getirilerin devam etmesi mümkün.