Altın ihracatına ‘kota’ freni

Yayınlama: 13.02.2024 09:41:00 Güncelleme: 13.02.2024 09:40:01

Altın ithalatına getirilen kotanın ardından kilogramda oluşan ortalama 3 bin dolarlık fark, bir yandan arzı olumsuz etkilerken diğer yandan yerli firmaları rekabet için yurt dışında üretim arayışına itti. Sektörün rekabet şartlarını kaldıramadığına dikkat çeken MİB Başkanı Burak Yakın, “İhracatçılarımız başka ülkelerde fabrika yatırımı yapmak üzere hazırlık yapmaya başladı” dedi

Altın ihracatına ‘kota’ freni

Türkiye ihracatının kilogram başı fiyatta 5 bin dolar ortalama ile lider sektörü olan mücevherde kota sorunu büyümeye devam ediyor. Altına getirilen kotanın ardından altına erişimde zorlanan firmalar arzdaki yetersizlik nedeniyle talebi karşılayamamaya başladı. Kilogramda oluşan ortalama 3 bin dolarlık fark nedeniyle rekabette zorlaşan firmalardan bazıları üretimini Dubai’ye taşıma kararı almıştı. 24 Ağustos 2023 tarihinde yaptığımız ‘Kuyum şirketleri yurt dışının yolunu tutuyor’ haberimizde sektördeki sorunları detaylandırmıştık. Sektör temsilcileri, bu tarihten sonra Türk firmaların yurt dışına çıkış ilgisinin arttığını belirtiyor.

Basın mensuplarına mücevher sektörünü değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Burak Yakın da konuya dikkat çekerek, “İhracatçılarımız, altın fiyatlarındaki farklılıkları kaldıramadığı için başka ülkelerde fabrika yatırımı hazırlığı yapmaya başladı. Son yıllarda ülkemize yatırım yapan yabancı yatırımcılar da şimdiden Dubai ve İtalya başta olmak üzere farklı ülkelere gitmeye başladı” dedi.

“ALTIN TİCARETİNİ TARİH BOYUNCA KİMSE DURDURAMADI Kİ KOTA DURDURSUN”

Son dönemde altın ithalatına kota getirilmesi nedeniyle arzın talebi karşılayamaz duruma geldiğini belirten Yakın, şöyle devam etti: “Bizim rakiplerimiz altının kilogramı için 65 bin dolar öderken biz 68 bin dolar ödeyerek almak zorunda kalıyoruz. Buna iç piyasa da dâhil. Bu da kaçakçılığın önünü açıyor. Sektörü zor duruma sokup, fırsatçıların buradan para kazanmasına izin veremeyiz. Ankara’ya gidiyoruz, sağ olsunlar sayın bakanlarımız konuyla çok ilgileniyorlar. Ancak neticede bürokrat arkadaşların bir düzenlemeyi bakanlarımıza onaya götürmeden önce bizimle konuşması ülkemiz açısından çok faydalı olacaktır. Altın ticaretini tarih boyunca kimse durduramadı ki kota durdursun. Altın, enerji ile cari açığı düşüremeyiz. Resmi olarak altın ithal edilmediği için cari açık düşmüş gibi görünüyor. Ülkemize kaçak olarak sokulan altınlar ve onlara karşılık ödenen dövizleri denkleme katmıyoruz. Bunlar denklemde olmadığı için rakamlara yansımıyor.”

BAVULUNA ALTINI KOYAN SOLUĞU TÜRKİYE’DE ALIYOR!

Sınırlardan altın aktığını vurgulayan Yakın, “Arabasına, bavuluna altını koyan, eşinin boynuna zincirleri, beline altın kemerleri takan soluğu Türkiye’de alıyor. Böyle bir para yok! Dünya fiyatlarından Dubai’den 700 dolar ucuza alıp, gelip Türkiye’de 3 bin dolar karla satıyorlar. Farkları en çok tetikleyen de bankaların verdiği faiz. Bu faizlerle altına talep olması normal. Altın güvenilir liman olduğu için insanlar da altına yöneliyor. İhracat için bize gelen altın yastık altına gitmiyor. Gitseydi zaten ya bu ülke çok zengin olurdu ya da bu kadar ithalat yapamazdı” şeklinde konuştu.

Dolar kurunun sene sonunda 40-45 TL arasında kalacağını ön gördüklerini belirten Yakın, gramın ise 2 bin 750 ila 2 bin 942 TL arası bir yerde olacağını tahmin ettiklerini söyledi. Onsun sürekli değerlendiğini aktaran Yakın, onsun bir gün 5 bin dolar olmasını beklediklerini ifade etti.

“KAPASİTESİ OLAN FİRMA KOTA ALAMIYOR, KAPASİTESİ OLMAYANLARA İSE DAĞITILIYOR”

Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında kapasitelerde sorun olduğuna değinen MİB Başkanı Burak Yakın, şunları söyledi: “Kapasiteler kim tarafından nasıl belirleniyor bilmiyoruz. Ama bir tek çalışanı olan firmaya 100 kilogram altın izni veriliyor. Kim ve nasıl veriyor bilmiyoruz. Kapasite raporu verilirken sektör elçilerine sorulması gerekir. Bankalar ve Altın Borsası üyeleri altın ithal ederek dünya piyasalarındaki fiyatlarda ihracatçıya, üreticiye satmalıdır. Burada da kim ihracatçı kim değil biz biliyoruz. Bize sormakla da yetinmesinler. Bu firma ne kadar zamandır var, kaç personeli bulunuyor, adresi nedir, hiç ihracat yapmış mı, fuarlara katılmış mı?’ bunların da belgelerini istesinler. Schengen vizesi alırken bile dünya kadar evrak isteniyor, kapasitesi olan firma alamıyorken kapasitesi olmayanlara kota dağıtılıyor. Ticaret bakanlığımız, bu konudaki sorumlular hakkında eminim gereğini yapacaktır.”

MÜCEVHER SEKTÖRÜ, KÜRESEL İHRACATTAN ALDIĞI PAYI YÜZDE 8’E YÜKSELTTİ

Türk mücevher sektörünün 2023 yılını yüzde 30’un üzerinde bir artışla 7,7 milyar dolar ihracat ile kapattığı bilgisini veren Yakın, sektörün dünyada aldığı payın da arttığını vurguladı. Alınan payın yüzde 40 artışla 5,69’dan yüzde 7,96’ya yükseldiğini söyleyen Yakın, “Bu artış ivmesi mücevher sektörünün küresel rekabetçiliğini ve vaat ettiği yüksek katma değerli ihracatı gösteriyor. Sektörün önünün açılması halinde biz 2024 için 10 milyar dolar ihracat yapabiliriz” diye konuştu. (İmam Güneş/EKONOMİ Gazetesi)