Bilişim ve teknoloji sektörüne ait hisseler alarm veriyor!

BİST-100 endeksi geçtiğimiz haftayı aşağıda 5 günlük ortalaması yukarıda da 9.400 direnci arasındaki dar bir bantta hareket ederek tamamlamıştı. 9.400 güçlü direncinin üstünü 3 iş günü geçerek test etmiş olsa da bu seviye bir türlü kırılamadı. Hatta bu hafta Pazartesi de yine 9.450 seviyesini test etmiş olmasına rağmen yine kıramadı. Bu sıkışma hareketi sonunda ya yukarı ya da aşağı yönlü bir kırılmanın gelmesi bekleniyordu ki, o da oldu. Haftanın ilk 3 günü endeks yönünü aşağı çevirdi. Hatta Çarşamba günü 9.100 seviyesinin de altına inerek 9.062 seviyesinden kapanış aldı. Ben bu yazıyı Cuma günü kaleme alırken Perşembe günkü yükselişin ardından endeks yine düşüşteydi ve 9.165 düzeyinden fiyatlanıyordu. Bu haftaki kapanış oldukça kritik, bakalım nasıl olacak?..

İlk olarak endekste yerel seçimlere kadar gerçekleşebilecek senaryolara değinmek isterim. İlk senaryo olumlu olan. Bu senaryoda tarihi zirve 9.450 seviyesinin kırılması önemli. Tabii, 9.450 seviyesine gidebilme potansiyeli için ilk olarak 9.200 üzerinde tutunup tutunma oldukça kritik. Sonrasında 9.395 seviyesine denk gelen 300 dolar seviyesi yine güçlü direnç olmaya devam edecek. Haliyle bu dirençler geçilip, 9.450 aşılabilirse; 310-312 dolar bölgesi olan 9.680-9.744 seviyeleri hedef haline gelecektir. Hatta 9.450 üstü kapanış gelmesi durumunda 9.700’lere doğru yükselişin güçlü olma ihtimali de var diye düşünüyorum.

Seçimlere kadar olan süre için ikinci senaryo ise kötü olan. Bu senaryoda kritik destek 8.975 altı kapanışlar gelmesi ile endeksin eski tarihi direnci 8.560’lı seviyelere geri çekilme olası olabilir. Bu açıdan benim için en azından şimdilik en kötü senaryo 8.500’lere geri çekime ve bu seviyelerden yeniden tepki alımlarının gelebileceği yönünde.

Bu iki senaryo dâhilinde geri çekilmelerde ve kötü senaryoda özellikle de güçlü kâr elde edilen hisselerde kâr alımları yapılabilir. Bu bağlamda özellikle son aylarda güçlü yükselişler kaydeden bilişim ve teknoloji hisselerinde geri çekilmelerde kâr alımı rasyonel olabilir diye düşünüyorum. Neden mi böyle düşünüyorum, çünkü bu iki sektör hisseleri aşırı yükseldi. Örneğin bilişim sektörü bu senenin başından bu yana yüzde 107,5 artış gösterirken, teknoloji sektörü de yüzde 69,6 artmış. Ve hatta bu sektörlerdeki bazı hisselerdeki yükselişler bu oranların bile çok çok üzerinde.

Tam da bu nokta da şu soru akla geliyor; peki bu sektörlerdeki güçlü yükselişin sebebi ne? Bu yükselişin arkasındaki en temel itici güç başta ABD olmak üzere küresel tarafta esen yapay zekâ kaynaklı teknoloji rüzgârı ve buna bağlı oluşan küresel endeks rallileri diyebilirim. Bu furya ile birlikte teknoloji ve bilişimden oluşan fonlara çok ciddi para girişinin olduğu dile getiriliyor. Bu açıdan baktığımızda yükselişteki temel dinamik de küresele kıyasla yetersiz diyebilirim. Çünkü ABD’de yapay zekâ kaynaklı yükselişlerde bile aşırılıklar olduğu ve artık bu hisselerde dikkatli olunması gerektiği dile getirilirken, bizim şirketlerimizin ABD şirketleri gibi çok güçlü yapay zekâ ilerlemesi kaydetmediğini düşündüğümüzde; bizim çok daha dikkatli olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Velhasılıkelam, geri çekilmelerde bu iki sektörde sert bir düzeltme görülme ihtimalini güçlü görürüm. Hatta bunun ön fragmanını biz bu hafta yaşadık aslında. BİST-100 endeksi geçtiğimiz Çarşamba yüzde 1,28 düştüğünde bilişim sektörü yüzde 5,51, teknoloji sektörü ise yüzde 4,77 düşüş kaydetti. Haliyle özellikle 9.000 altı kapanışlar gelmeye başladığında aynı senaryo gündeme gelebilir, dikkatli olmak gerekir.

Son olarak,  kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in 8 Mart’ta yapacağı değerlendirmeye de değinmek isterim. Hatırlarsak, Fitch en son 8 Eylül 2023’te kredi notumuzu değiştirmemiş ama kredi not görünümümüzü negatiften durağana revize etmişti. Önümüzdeki hafta Fitch’in diğer iki kredi derecelendirme kuruluşu S&P ve Moody’s gibi not görünümümüzü pozitife çekme ihtimali hayli güçlü. Ama “B” olan kredi notunda bir değişik yapmasını beklemiyorum; ama olursa da sürpriz olmaz tabii. Kredi notunda değişiklik beklememin en önemli nedeni seçimler değil aslında. Kredi derecelendirme kuruluşları atılan doğru adımlara rağmen başta enflasyon olmak üzere uygulanan politikaların makroekonomik sonuçlara ne ölçüde yansıyacağını görmek isteyecekler diye düşünüyorum. Elbette ki seçimden sonra uygulanan politikalar devam edecek mi ve devam edecekse hangi yeterlilikte devam edecek bunları da izlemeye devam edeceklerdir. Haliyle piyasa önümüzdeki hafta başından itibaren Fitch beklentilerini satın almaya başlayacaktır. Eğer bu satın alma “not “değişikliği” şeklinde olur ve not artırımı gelmez ise bunun piyasayı olumsuz etkileme durumu olabilir. Veya ağırlıklı fiyatlama “not görünümünün pozitife revize edilmesi” olsa bile yine “beklentiler alınır, gerçekleşmeler satılır” prensibi gereği piyasada ilk etapta kısmi de olsa olumsuz etki veya nötr etkide görülebilir. Her hâlükârda önümüzdeki hafta, başta bankacılık olmak üzere yabancının teveccüh edebileceği sektör ve hisselerde karar öncesi beklenti fiyatlamaları gereği hareketlilik görülebilir.