Kripto pazarında altına hücum: 68 milyar dolara koşuyor

Yayınlama: 02.08.2021 12:38:00 Güncelleme: 02.08.2021 13:11:01

Şeriata uygun OneGram veya onun gibi altın destekli kripto paraların, yeni bir küresel altın standardı getirmenin, hatta rezerv para tanımını değiştirmenin gizli bir yolu olabileceğini düşünmek artık o kadar da zor değil

Kripto pazarında altına hücum: 68 milyar dolara koşuyor

BURAK MAVİ/PARAMEVZU.COM ÖZEL HABER 

Kesinlikle ilginç zamanlarda yaşıyoruz. Her şey küresel GSYİH'nın yüzde 1'ini yönetmekten ve yılda yaklaşık yüzde 20 oranında büyümekten sorumlu olan İslami Finans sektörünün, daha parlak bir gelecek için blok zinciri kartını kullanmasıyla başladı. Bu amaçla da 67.5 milyar dolarlık altın, kripto paralarını teminatı olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde güvenli kasalarda saklanıyor. Ve bu rakam her geçen gün daha da artıyor. Her yeni proje veya var olan her projeye gelen yeni talep bu kasalarda biriken fiziki altının miktarını daha da artıracak. Helal piyasasında da yaygınlığın giderek artmasıyla, altın karşılığı kripto para porjelerinin, tuttukları rezerv açısında dünyanın dev merkez bankalarına rakip olması hayal değil. 

Blok zinciri, İslami bankacılar için ideal bir odak noktasıydı, işlemlere ve süreçlere yönelik maliyetleri önemli ölçüde azaltacaktı. Bu, tüm bankaların uğraşması gereken bir şey olsa da mesele İslami finans kurumları için daha ciddiydi. Nedenini anlamak için İslami bankaların rehber edindiği iki temel ilkeyi bilmelisiniz.

Birincisi, faizin ödenmesini veya tahsil edilmesini yasaklayan İslami riba kavramıdır. Diğeri, İslami bankaların yalnızca mal ve hizmetlerle desteklendiğinde borç yaratmasına izin verilir; özellikle, işlemlerin “maddi kesinliğe” sahip olması, yani altın gibi gerçek varlığa bağlı olmaları gerekir. Bu zorunluluk, vadeli işlemleri, opsiyonları, çoğu türevi ortadan kaldırır ve bu da doğal olarak İslami bankaların batılı firmalarla çalışmalarını zorlaştırır.

Elbette bu ilkeler, İslami olmayan kuruluşlarla iş yapmayı yasaklamaz veya engellemez. Ancak pratikte bu ilkelere uymak, çoğu İslami olmayan firmanın alıştığından daha yüksek işlem maliyetleri yaratır. Oysa spekülasyonu engelleyen ve faizi önleme vurgusu içeren bu ilave anlaşmalar aslında diğerlerinden çok İslami bankalar için önemlidir. Sonuç olarak, iş yapmanın maliyetini artıran daha fazla yasal, idari süreç ve fazlalıklar vardır.

2016 gibi erken bir tarihte, ICICI Bank ve Emirates NBD gibi büyük İslami bankalar, blok zincirinin işlem maliyetlerini düşürme yeteneklerini araştırmaya başladı. BAE'den Emirates Islamic, çek dolandırıcılığını önlemek için blok zinciri teknolojisini kullanan ilk İslami banka oldu. Blok zinciri teknolojisini kullanan akıllı sözleşmeler, sözleşme şartlarının uygulanması da dahil olmak üzere İslami kurumlar için tüm sözleşme sürecini esasen otomatikleştirme yeteneğine sahipti. Suudi Arabistan İslami Kalkınma Bankası'nın (IDB) kripto firmalarıyla çalışmaya başlamasının ana nedeni de buydu. Bir grup İslam alimi de kripto paraları incelemeye başladı.

Şeriatın oldukça çetrefilli bir alanı olan işlemlerin içtihadı-Fıkıh el-Muamalat- konusunda İslam alimlerinin ana görevi yeni konuları doğru anlamak ve şeriat parametreleri dahilinde pratik çözümler sunmaktı. Ne var ki, birçok İslam alimi kripto para birimlerinin karmaşıklığına aşina değildi. Kripto para birimlerinin spekülatif doğası, müsaade edilebilirliği konusunda İslam alimleri arasında tartışmaları tetikledi.

Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı kripto para birimlerinin değerlemesi spekülasyona açık olduğu için haram olduğunu açıkladı. Mısır'da Başmüftü, kripto para birimlerinin kumara benzediğini söyleyerek kripto para birimlerini yasakladı. Suudi Arabistan'da popüler bir din adamı olan Assim Al-Hakeem, kripto para birimlerinin muğlak oldukları ve kara para aklamayı kolaylaştırdıkları için İslam'da yasak olduğunu ilan etti.

Blossom Finance'ın eski Şeriat Danışmanı Müftü Muhammed Abu-Bakar’ın en son Aralık 2019'da güncellenen raporu, arz ve talebin doğası gereği tüm para birimlerinin bir dereceye kadar spekülatif olduğunu savunuyor; fiat para birimleri, altın ve diğer finansal araçların çoğuna şeriat kapsamında izin verildiğinden, ‘kripto paralara da izin verilmelidir’ diye bitiriyordu. Kripto paraların lehine diğer argümanlar ise şöyle sıralandı: Sosyal olarak kabul edilebilir; yaygın olarak kullanılmaktadır; yasal işlemler için kullanıldıkları sürece yasaldır ve fiziksel varlıklar onları destekliyorsa helaldir.

Arada kalan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki merkez bankaları, vatandaşlarını kripto para birimleriyle ilgili riskler konusunda uyardı; ancak yasaklamadı. Keza Türkiye’de de yasaklanmadı. Bu şekilde kripto para birimleri İslam coğrafyasında huzursuz bir şekilde oturuyordu.

EN KRİTİK HAMLE

Ama seyri değiştirecek bir şey oldu: Yaklaşık 12 aylık müzakerelerin ardından İslami Finansal Kurumlar için Muhasebe ve Denetim Kurumu (AAOIFI) ve Dünya Altın Konseyi yeni bir "Altın Şeriat Standardı" ilan etti.

En başından beri fiziksel altın bir “riba kalemi” olarak kabul edilirdi, yani sadece para birimi olarak kullanılabilir ve mücevher olarak giyilebilir, ancak spekülasyon veya gelecekteki değeri için takas edilemezdi. Müslüman yatırımcılar, 1.8 trilyon dolarlık İslami finans işinin önemli fırsatları kaçırdığının gayet farkındaydı. Açıklanan bu yeni standarda göre, temel varlık fiziksel altın olduğu sürece şeriata uygunluk garanti edilmekteydi.

Kripto para birimlerinin likiditesini ve ademi merkeziyetçiliğini altının finansal istikrarıyla birleştirmek… Bu, gerçekten tutunabilecekleri bir şeydi.

Altın, kripto ticaretinin getirdiği yerleşik heyecanın bir kısmından yoksun olabilirdi, ancak enflasyona karşı tarihsel olarak harika bir bahisti ve fiyat grafiği neredeyse her zaman doğru yönde eğilim gösterirdi. Eğlenceyi izler ve herkes çıldırırken yavaş yavaş değer kazanırdı. Üstelik bu şekilde altının dijital versiyonları fiziksel muadillerine göre, herhangi bir küçük birime veya miktara bölünüp başka bir tarafa kolayca aktarılabilecekti.

PARILDAYAN HER ŞEY ALTIN DEĞİLDİR

En son piyasa çöküşünden önce bile, birçok ön saftaki finansör değerli metale yöneliyordu. Bu nedenle altına dayalı bir para birimine hem de tamamen şeffaf ve erişilebilir bir altın ticaret sistemine talep olduğu yönündeki argüman gayet ikna ediciydi.

Mevcut bankacılık sistemini ayakta tutan şey, iş yüklü nakit yatırmaya geldiğinde gerçek alternatiflerin olmamasıdır. Pek çok yatırımcı aslında omuz silkiyor: “Enflasyona karşı savunmasızız, ne yapabiliriz?” Oysa blok zinciri teknolojisi ve altın pekala birbirini tamamlayabilir. Hatta statükoya meydan okumak için de kullanılabilir. Kripto para popüler hale gelirse, fiyatı altının değerinden daha fazla artabilir. Aksi senaryoda değeri gram altının değeri olarak kalır ve yatırımınızı dengede tutar.

Sonuçta kripto piyasası bir sayı oyunu. Binlercesi arasından çöken bir kriptoya yatırım yapma ihtimaliniz kağıt üzerinde son derece düşüktür. Ancak pratikte yeterli sayıda yatırımcı, hazırlıksız tweetler, artan düzenleme sözleri ve zamanla talihsiz karşılaşmaların meydana gelmesi de kaçınılmazdır. Asıl ihtiyacınız opsiyonel olmayan ve kusursuz çalışan bir ‘stop-loss’dur, tıpkı fiziki altın karşılığı gibi.

IN GOLD THEY TRUST: ALTINA GÜVENİYORLAR

Warren Buffett'ın sözlerine kulak vermeli: “Çoğu altın alıcısını motive eden şey, korkakların saflarının artacağına olan inançlarıdır.” 2020 ve devamında da panik içinde korku safları büyüdü ve altına dayalı coinler için dev bir kuyruk rüzgarı haline geldi.

Altın destekli jetonların meteorik yükselişi, yarının enflasyon riskinden korunma ve altının nihai halefi olarak ona ilgiyi uyandırdı. Birbirine rakip gibi duran altın ve kripto paranın birleşiminden bir stabil coin, tandem hedge doğdu. Başka bir deyişle, bir yerine iki büyük enflasyon riskinden korunma ile bir geleceğe bakıyoruz gibi görünüyor. Bu hikaye ilham verip rakiplerini de sürükledi: Altın varlığa dayalı 27 jetonun çıkışına zemin yaptı.

Şeriata uygun ve altına dayalı kripto paralarının en büyüğü Dubai merkezli One Gram, işe doların üzerine yerleştirilen ABD’nin ulusal mottosu “In God We Trust-Tanrıya Güveniriz”i revize etmekle başladı. One Gram’ın web sitesi sizi girişte “In Gold We Trust” ibaresiyle karşılıyor.

Şimdi bin 153 ton altın, kripto paraların güvencesi olarak çeşitli kasalarda, madenlerde tutuluyor ve sigortalanıyor. Tutulan altının toplam değeri 67.5 milyar doların üzerine çıktı ve yükseliyor. Altına dayalı kripto paralarla ilgili halen 135 proje yürütülüyor ve dolaşımdaki kripto paraların sayısı arttıkça karşılık olarak ayrılan altın miktarının da yükselişe geçeceği tahmin ediliyor. Açıkçası bunun nerede biteceğini, ne kadar derine ineceklerini kimse kestiremiyor.  

KRİPTO PAZARINDA EN ÇOK DİKKAT ÇEKEN ALTIN BAZLI COIN'LER

Altına Dayalı Kripto Para Karşılığa Ayrılan Altın (Gram) Altının Değeri (Dolar)
AURUS GOLD (AWG) 2,000,000 117,088,000
BlockNote (BNO) 286 16,744
CACHE Gold 69,293 4,056,689
WDGLD 30,383 1,778,742
Digix (DGX) 2,000,000 117,088,000
Gold Fund (GFUN) 72,844 4,264,579
Goldmint (MNTP) 10,000,000 585,440,000
OneGram (OGC) 12,400,786 725,991,616
OroPocket (ORO) 100,000,000 5,854,400,000
PAX Gold (PAXG) 297,951,540 17,443,274,958
Pert Minth Gold Token (PMGT) 26,421 1,546,791
Tether Gold (XAUT) 113,115 6,622,205
Xaurum (XAUR) 72,976 4,272,307
AABB Gold (AABBG)  526,316 30,812,644
Anthem Gold (AGLD) 1,000 58,544
Cyronium (CYRO) 1,000,000 58,544,000
AurumCoin (AU) 300,000 17,563,200
Pecunio (PGX) 100,000,000 5,854,400,000
MetalStream (MSGLD) 5,200,000 304,428,800
GoldGo (GOGO) 2,650 155,142
BiGA (BIGA) 136,410 7,985,987
ACU Gold (ACUG) 310,000,000 18,148,640,000
USGold (USG) 310,000,000 18,148,640,000
Universal Gold (UPXAU)  122,822 7,190,491
TPX Gold (TPX) 1,500,000 87,816,000
Pyrrhos Gold 15,000 878,160
Toplam 1,153,541,842 67,532,953,598