ABD enflasyon verisi ve 10 yıllık faizlere dikkat

Küresel hisse senetleri piyasaları için tehlike çanları bu sefer ABD faizleri tarafında çalıyor. Güçlü gelen ABD verileri sonrası ABD 10 yıllık tahvil faizleri hafta içinde yüzde 4,20’ye kadar yükselerek geçen yılki ekim-kasım dönemi rakamlarına ulaştı. Geçtiğimiz yılki bu zirvelerin bundan önce en son 2008 yılında görüldüğünü hatırlatırsak gelinen seviyelerin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Artan faizler ve devamında güçlü gelen her veri başta ABD endeksleri olmak üzere küresel ölçüde hisse senetleri endeksleri için tehdit oluşturuyor. Yurtdışında başta ABD ve Avrupa endeksleri geçtiğimiz yılın son aylarından başlayan yükselişi bugüne kadar bir şekilde taşımayı başardı. Ancak son günlerde artan faizlerin bu piyasalar üzerinde baskı oluşturmaya başladığını görüyoruz.

ABD’de güçlü istihdam ve güçlü büyüme verilerinin yanında enflasyonda düşüş eğilimin yavaşladığını işaret edecek bir veri riskten kaçışın hızlanmasına neden olabilir. Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin altında kalması ile bir miktar rahatlama yaşansa da özellikle enflasyon verilerinin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Cuma günü açıklanan ABD istihdam verisi 200 binlik beklentiye karşın temmuz ayında 187 bin arttı. Bununla birlikte haziran verisi de 209 binden 185 bine revize edildi. Buna karşın işsizlik oranı yüzde 3,5’e düşerken saatlik ücretler yıllık yüzde 4,4 ile beklentiyi güçlü bir şekilde aştı. İstihdam veriler beklentilerin altında kalsa da artan ücretler enflasyon üzerindeki baskının devam ettiğinin bir göstergesi. Bu nedenle iyimserlik dozunun sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte son aylarda beklentilerden düşük gelen enflasyon verileri rahatlama sağlamış olsa da Fed’in bu verilerin henüz kalıcı bir trend oluşturmadığı yönündeki endişeleri devam ediyor. Yüksek gelecek bir enflasyon verisinin piyasalardaki iyimserliği yeniden dağıtabileceğini düşünüyoruz. Bu hafta Perşembe günü açıklanacak TÜFE verisi bu nedenle haftanın en önemli verisi konumunda. ABD 10 yıllık faizleri yeniden yüzde 4,20’nin üzerine çıkacak olur ise tüm kürede riskli varlıklardan bir kaçış başlayabilir. Bu nedenle bu hafta ABD enflasyon verisi sürecinde izleyeceğimiz en önemli gösterge burası olacak.

İçeriye dönecek olursak son zamanlarda borsamızdaki yükselişe karşın, yüksek hacimler ve gün içi volatilitedeki yükseliş ile hisse ve sektörel bazdaki gün aşırı görülen ayrışmalar bizleri temkinli olmaya itiyor. Seçim sürecinde tüm risklere karşın sürekli olarak borsanın çok çok çok ucuz olduğunu ve risk almak gerektiğini sürekli olarak vurgulamıştık. Gelinen bu seviyelerin ardından halen borsamızın yıl içinde yeni zirveler göreceğini ve potansiyelin yüksek olduğunu düşünmekle birlikte, bu yükselişin doğrusal bir çizgide olmasına çok olasılık vermiyoruz. Bu nedenle orta vadede iyimserliğimizi korumakla birlikte, yaşanabilecek düzeltme riskini göz önünde bulundurarak kısa vade için daha temkinli ilerlemek gerektiğini düşünüyoruz. BIST 100 için kısa vadede 7.000 seviyesini kritik görüyoruz. Endekste 7,350 üzerinde son yükselen kanalın üst bandı 7.650 civarında bulunuyor ve en güçlü direnç oluşacak yer olarak burayı takip ediyoruz.