TCMB ve enflasyon muhasebesi

Yayınlama: 25.11.2023 11:37:00 Güncelleme: 25.11.2023 11:35:00

TCMB ve enflasyon muhasebesi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kasım ayı toplantısında, piyasadaki 250 baz puan faiz artırım beklentilerine karşın 500 baz puan faiz artırımına giderek politika faizini yüzde 35’ten yüzde 40’a yükselti. Beklentilerin üzerinde bir faiz artırımına giden TCMB yapılan açıklamada, “Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir” ifadelerini kullandı. Hızın yavaşlayacağı vurgusu aralık ayında bir kez daha ancak daha düşük oranlı bir faiz artışının gelebileceğini, sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacak ifadesi de aralık ayındaki artışın son ya da sondan bir önceki faiz artışı olarak kalabileceğine işaret ediyor. Ocak ayı muhtemel bekle gör ayı olarak kayda geçebilecekken, ücret artışları, kamu tarafından yönetilen yönlendirilen ürünlerdeki fiyat artışları, yeniden değerleme oranları vs. gibi etkenlerin etkisi ile ocak ve şubat aylarında enflasyon rakamlarının seyri ilave bir aksiyon ihtiyacının doğup doğmayacağını gösterecektir. O zamana kadar bir süre soluklanma ya da aralık ayından sonra kapanışı ifade eden çok düşük bir faiz artışı gündeme gelebilir. Yolun büyük bir bölümünün katedilmiş olması özellikle uzun vadeli tahviller tarafında ulaşılan faizler ile yabanı yatırımcının girişini hızlandırabilir. Her ne kadar yabancı sermaye girişi için mart ayındaki seçim sonrasını ifade eden açıklamaları daha sık duymaya başlasak da geç kalmış olma endişesi kademeli bir girişin yakın dönemde başlamasına neden olabilir.

Geçen haftanın ana gündemlerinden biri de uygulamaya geçilecek enflasyon muhasebesi oldu. Yapılan açıklamalarla mali sektör enflasyon muhasebesi uygulamasının dışında tutulurken, diğer sektörlerde enflasyon muhasebesinin uygulanacağı açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı açıklamada “Bankalar isterlerse, finans kuruluşları isterlerse enflasyon muhasebesine göre bilançolarını hazırlarlar. Ama vergileme açısından 2024’te uygulama yapmayacağız” dedi. Enflasyon muhasebesinin uygulandığı sektörlerde en büyük handikaplardan biri şirketlerin geçmiş yıllar performansları ile karşılaştırmada oluşacak. Bu çerçevede yapılacak analizler elma ile armudun kıyaslanması gibi bir sonuç doğurabilir. Yapılacak şirket değerlemelerinde özellikle de tarihsel çarpanlardan kopuk sonuçlar göreceğiz. Gelir tablosunda satışlar dışında birçok kalemde değişiklik görecekken, bilanço tarafında parasal olmayan kalemler ve nihayetinde özkaynak rakamları değişecek. İşin bir diğer tarafı da enflasyon mücadelesinde başarılı olur ve kısa sürede normale dönersek bu sefer de bir önceki yıl ile kıyaslamada yine ciddi sorunlar yaşayacağız. Bu açıdan sermaye piyasalarını özellikle de araştırma ve kurumsal finansman birimlerini de zor bir dönem bekliyor olabilir.