Borsa çok mu yükseldi?

Ekonomi yönetiminin netleşmesinin ardından ekonomi kurmayları da oluşmaya başladı. İlk değişiklik beklendiği gibi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda (TCMB) oldu. Bir süredir gündemde olan Hafize Gaye Erkan resmen TCMB Başkanı olarak atandı. Eski Başkan Şahap Kavcıoğlu ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı olarak atandı. TCMB Başkanı’nın vereceği ilk mesajlar, Para Politikası Kurulu (PPK) üyelerindeki olası değişiklikler politikanın ne yönde ve daha önemlisi ne hızda şekilleneceği konusunda daha net bilgi verecek. TCMB’nin önümüzdeki ilk PPK toplantısı 22 Haziran olarak görünüyor. Bu tarih öne çekilir mi bilinmez ama bu toplantıya yönelik piyasalarda beklenti oldukça üst seviyelere çıkmış durumda. Bu beklentinin karşılanıp karşılanmayacağı piyasaların bundan sonraki seyri açısından oldukça önemli olacak. Hatırlanacak olursa önceki TCMB Başkanı değişimlerinin birçoğunda piyasa yeni başkanı ve ekibini ciddi bir sınava tabi tutmuş, bu değişimlerden kısa süre sonra şok faiz artışları ile politika değişiklikleri yaşanmıştı. Seçimin ardından ekonomi politikalarında köklü değişim olacağı beklentisi ve TCMB Başkanı’nın kısa sürede değişmiş olması, politika hamlelerinin de sert bir şekilde geleceği beklentisini kuvvetlendirdi. Piyasalar bu beklenti realize olana kadar yeni yönetimi stres testine tabi tutabilir. Bu testin etkisinin azalması da toplantı öncesi yapılacak sözlü yönlendirmelerin başarısına bağlı.

Piyasalar tarafına dönecek olursak. Borsa İstanbul 25 Mayıs’ta başlattığı yükselişi geçen hafta da devam ettirdi. Ancak haftanın ikinci yarısı daha çok dinlenme modunda geçti. Borsada 25 Mayıs’tan beri yüzde 25’i aşan yükselişe rağmen BIST’in hem kendi tarihsel ortalamalarına hem de emsallerine kıyasla iskontosunun halen çok yüksek oluğunu düşünüyoruz. Bu yükseliş BİST 100’ün Fiyat/ Kazanç oranını 4,5 seviyesinden 5,5 civarına çıkarsa da tarihsel ortalamaların 10-11 arasında olduğunu hatırlatmakta fayda var. Gelişmekte olan ülke ortalamaları da bu oranların altında değil. BİST 30’da ise Fiyat/Kazanç oranı 4,0 civarından 5,1 civarına çıkmış durumda. Burada da ortalamalar BİST 100’den çok farklı değil. BİST 100’de TL bazında yüzde 25’e yaklaşan son yükselişe rağmen kurlardaki yükselişin etkisi ile dolar bazında yükseliş yüzde 6,5 civarında kaldı. Ocak ayı zirvesi 300 dolar civarında olan BİST 100’de sonraki süreçte görülen en düşük seviye 220 dolar olarak kayda geçti. Son yükselişe karşın dolar bazında 236 gibi kısa vadeli bu dibe yakın seviyelerden işlemler gerçekleşiyor. Bu da yabancının dolar bazında henüz çok bir şey kaçırmadığının göstergesi. Politikalara güven artacak olursa hem yabancı girişleri hem de 2,5 trilyon TL’yi bulan kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarından çok cüzi oranlarda olsa bile borsaya geri dönüşler yeni bir ivme yakalanması sağlayabilir. Bu nedenle doğru hamlelerin yapılacağı varsayımıyla biz son yüzde 25’lik yükselişe karşın Borsa İstanbul’da hikâyenin ve dolayısıyla da yükselişin sonuna gelinmediği hatta yeni bir yükselen trendin hala başlarında olabileceğimiz kanaatindeyiz. Teknik olaraksa önceki zirve olan 5.700 ve devamında 6.500 kısa vadeli yeni zirveler olabilir. Bu süreçte bankacılık, havacılık, gıda perakendeciliği, otomotiv, holdingler gibi endekste ağırlığı yüksek şirketlerden oluşan sektörler ön planda kalmaya devam edebilir.