En kritik viraj 20 Temmuz'daki PPK toplantısı

Yayınlama: 10.07.2023 09:23:00 Güncelleme: 10.07.2023 09:22:53

En kritik viraj 20 Temmuz'daki PPK toplantısı

Son dönemde artan ücretlere karşın mali disiplini yeniden tesis etmek üzere üst üste gelen vergi artışları önceki dönemlerden farklılaşmanın da habercisi. Geçtiğimiz yıllarda özellikle de son dönemde yüksek enflasyon ve bol, kolay ulaşılabilir para, vergi teşvikleri yerini yavaş yavaş mali ve parasal disipline bırakmaya başlamış durumda. Son günlerde kurumlar vergisi, KDV, ÖTV gibi kalemler başta olmak üzere bütçe disiplinini tesis etmeye yönelik birçok vergi kaleminde yapılan artışlar ile bireysel kredilerdeki BSMV artışı ekonomide soğutma getirebilecek adımlar. Buna rağmen atılan adımların ekonomideki risk primini düşüreceği beklentisi pozitif fiyatlamalardaki temel etken. Bu kapsamda 20 Temmuz’daki PPK toplantısı para politikasının ne hızda sıkılaşacağı açısından önemli bir gösterge olacak. Ancak TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı öncesi piyasaların TCMB’yi bir kez daha test etme riski göz ardı edilmemeli. TCMB bu testi de başarı ile geçebilecek olur ise daha istikralı bir fiyatlamanın önünün açılacağını düşünüyoruz. Son iki çeyrek finansal sonuçlarının deprem ve seçim nedeniyle tam olarak fiyatlanamadığı Borsa İstanbul’da ikinci çeyrek finansal sonuçları yeni bir heyecan yaratabilir.

Borsa İstanbul’da yılbaşından sonra başlayan sınırlı düzeltme ve devamında şubat ayı başında yaşanan deprem keyifleri kaçırmıştı. Üstüne mayıs ayındaki seçim sürecinin getirdiği belirsizlikler eklenince seçimlere kadar olan süre bekle gör politikası birçok yatırımcının tercihi oldu. Bu dönemde geçtiğimiz yıl akla dahi gelmeyen mevduat, altın, yurt dışı piyasalar ve dövizin ciddi bir alternatif haline gelmesi de portföylerde dağılımın bu alanlara kaymasına neden oldu. Seçimle birlikte yeni bir dönem, yeni bir hikayenin başlayabileceği algısı ve Borsa İstanbul’un artık sürdürülemeyecek kadar iskontolu hale gelmesi ilginin bir anda borsaya dönmesine neden oldu. Seçimin geride kalıp ekonomi yönetiminin netleşmesi ve son olarak 22 Haziran’daki TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası verilen mesajlara piyasaların bir kredibilite açmış olması da yükselişin yüzde 40’ı bulmasını sağladı. Yaşanan bu hızlı yükselişe rağmen borsamızın pahalı hale geldiğini söylemek mümkün değil. Hatta orta vade için hala ciddi bir potansiyel taşıdığını da düşünmeye devam ediyoruz. Buna karşın son yükselişlerde özellikle de 22 Haziran’daki TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası başlayan yükselişte boşluklarla geçilen alanlar tedirginlik oluşturuyor. BIST 100 Endeksi geçtiğimiz hafta 6 bin puan üzerinde tutunmada başarılı olsa da buradan uzaklaşmakta zorlanıyor. Bu tür sert hareketler sonrası bir sindirme dönemi yaşanması şaşırtıcı olmuyor. Bu dönem bir düzeltmeyle geçebileceği gibi bir süre aynı seviyelerde patinaj çekilmesi şekliyle de olabilir. Orta vadede potansiyeli yüksek görsek de bunun borsada doğrusal bir çizgi şeklinde gerçekleşmeyeceğini kabul etmek lazım.

Yurt dışında ise Fed’in bu ayki toplantıda 25 baz puanlık faiz artışına gideceği artık neredeyse kesinleşmiş durumda. Ancak Fed’in bu faiz artışı ile durmayacağı endişesi de oldukça yüksek. Bu endişe yurt dışı piyasalarda da keyfin kaçmasına neden olmuş durumda. Son açıklanan tarım dışı istihdam rakamı beklenildiği kadar yüksek gelmemiş olsa da istihdam piyasası sıkı kalmaya devam ediyor. Bununla birlikte güçlü tüketici güveni verileri de ekonomide arzu edilen soğumadan hala uzak kalındığını işaret ediyor. Geçen ay bankalarda son dönemde ortaya çıkan iflas haberleri ile Fed faiz artışına ara vermişti. Son risk testlerinin ardından sıkıntının sınırlı olduğu görülmüş ise Fed faiz artışı ile birlikte yeniden şahinleşebilir. Yurt dışı açısından baktığımızda bu riskin hiç de hafife alınmayacak kadar yüksek olduğunu düşünüyoruz.