Endeks yeni zirvelere hareket edebilir

Yayınlama: 05.06.2023 09:23:00 Güncelleme: 15.06.2023 15:55:10

Son aylarda seçim belirsizliği Borsa İstanbul üzerinde baskı oluştururken, seçimlerin ardından geçtiğimiz hafta oldukça hareketli geçti

Endeks yeni zirvelere hareket edebilir

ÜZEYİR DOĞAN

Seçim sürecinin sona ermesi ve azalan belirsizliklerin katkısıyla hafta içerisinde Borsa İstanbul’da güçlü yükselişler kaydedildi. Bankalara yönelik regülasyonların gevşeyeceği yönünde piyasada oluşan beklentiler, bankacılık sektöründe güçlü yükselişleri beraberinde getirdi. Aynı zamanda ekonomi yönetimine yönelik beklentiler de endeksin seyri üzerinde belirleyici oldu. Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetiminde yer alacağına dair piyasada oluşan beklentiler ve ekonomi politikalarında normalleşme beklentileri yurt içindeki alım iştahını kuvvetlendirdi. Yurt içinde yeni kabinenin açıklanması ve piyasanın öngördüğü isimlerin kabine içerisinde yer alması, bu hafta oluşan olumlu havanın korunmasına katkı sağlayacaktır. Son haftalardaki yükselişe karşın Borsa İstanbul’un mevcut seviyeleri oldukça iskontolu seyretmeye devam ediyor. Özellikle ekonomi yönetiminin şekillenmesi ve ekonomi politikalarında normalleşmeye ilişkin beklentilerin korunması durumunda, iskontonun yüksek seyrettiği Borsa İstanbul’da yükseliş eğiliminin yılın ikinci yarısında güç kazanarak devam edebileceğini ve yeni zirve denemelerinin gündeme gelebileceğini değerlendiriyoruz. Yakın dönemde ekonomi kurmaylarının belli olması ve ardından hükümet tarafından ortaya konacak kısa – orta ve uzun vadeli eylem planı varlık fiyatları üzerinde belirleyici olacaktır. Bu plan aynı zamanda Borsa İstanbul’da sektörel bazlı ayrışmaları da tetikleyebileceği için yakından takip edilmeli. BIST-100 Endeksi ise haftanın son işlem gününe güçlü bir açılışla başlayarak gün içerisinde psikolojik öneme sahip 5.000 puan üzerinde fiyatlandı. 5.000 puan üzerinde kalındığı sürece 5.200 seviyesi kısa vadede ana direnç noktası olarak takip edilecektir. 2023 yılı başından itibaren BIST-100 Endeksi’nde etkili olan düşüş kanalının üst bandı 5.200 seviyelerinden geçerken, orta vadeli düşen kanalın kırılması ve 5.200 üzerinde kapanışların yaşanması halinde ivme kazanan alımlarla endekste yeni zirvelere doğru bir hareketin başlayabileceğini düşünüyoruz. Bu durumda daha önceki zirvenin bulunduğu 5.700 ve biraz daha orta vadede yeni zirve olarak 6.250 civarının gündeme geleceğini düşünüyoruz. Geri çekilmelerde 5.000 puan altına sarkmalarda 100 günlük üssel ortalamanın bulunduğu kabaca 4.800 seviyesi destek olarak önem taşımaktadır. Buranın altında kapanışlar görmediğimiz sürece geri çekilmelerin teknik düzeltmeler olarak kalacağını değerlendiriyoruz.

Bir süredir piyasaların gündemi meşgul eden ABD’deki borç tavanı konusundaki belirsizlik bu hafta itibariyle aşıldı. Geçen hafta sonu ABD Başkanı Biden ve Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy borç limitinin 2 yıllığına artırılması konusunda prensipte anlaşmaya vardı. Borç tavanında ön anlaşma haberi piyasaları rahatlatan bir gelişme olurken, hafta içerisinde borç tavanı anlaşmasının

ABD Kongre’sinde oylama süreci piyasalar tarafından yakından takip edildi. Beyaz Saray ile Cumhuriyetçiler arasında uzun süren müzakerelerin ardından üzerinde anlaşmaya varılan tasarı, Temsilciler Meclisi'nde çarşamba günü gerçekleştirilen oylamada kabul edildi. Temsilciler Meclisi’nin onayı sonrasında perşembe günü Senato’da gerçekleştirilen oylamada da tasarı kabul edildi. Böylece ABD Hazinesi’nin nakdinin tükenmesine günler kala borç tavanı konusunda çözüme ulaşılırken, bu konudaki endişelerin ortadan kalkması küresel risk iştahını destekledi. Küresel çapta son dönemde fiyatlamaları etkileyen bir diğer önemli konu başlığı ise değişen Fed beklentileriydi. Son iki haftada bazı Fed üyelerinden gelen şahin tondaki söylemler ve ABD ekonomisinin gücünü koruduğuna işaret eden ekonomik veriler sonrasında piyasalar Fed’in haziran ayında 25 baz puan faiz artışına gidebileceğini yüzde 60 ihtimalle fiyatlamaya başlamıştı. Bu gelişmelerle dolar küresel çapta değer kazanırken, ABD tahvil faizleri yükseldi ve ons altın baskı altında kaldı. Fed’e yönelik yeniden gündeme gelen sıkılaşma endişeleri ve artan tahvil getirileri son dönemde küresel risk iştahı üzerinde de baskı oluşturdu. Ancak hafta ortasında Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker ve Fed Üyesi Philip Jefferson’dan merkez bankasının haziran toplantısında faiz artışlarını durdurabileceğini belirtmeleri, sıkılaşma endişelerini yatıştırarak risk iştahını destekledi. Fed üyelerinin açıklamaları sonrasında haziran ayında faizlerde değişiklik olmayacağına ilişkin beklentiler yeniden güç kazandı. 14 Haziran’da gerçekleşecek Fed toplantısı öncesinde ABD’de açıklanacak enflasyon rakamları Fed’in faiz kararı üzerinde belirleyici olacaktır. Enflasyonist baskıların devam etmesi durumunda bu ay olmasa bile gelecek aylarda Fed’in 25 baz puanlık faiz artışına gidebileceğini düşünüyoruz. Ama bu adımdan önce faiz artış döngüsünün sona erdiği ve veri odaklı bir yaklaşıma geçildiği mesajının pekiştirilmesi adına haziran ayının pas geçilebileceği kanısındayız.