Giriş tamam. Peki ya gelişme kaç paragrafta yazılacak?

Yeni ekonomi yönetiminden en net mesaj perşembe günü gerçekleşen TCMB Para Politikası Kurulu toplantısından sonra geldi. PPK toplantısından 650 baz puanlık faiz artışı ile politika faizinin yüzde 8,5’ten yüzde 15’e çıkarılması kararı gelirken, toplantı notu baştan aşağı değişti. Önceki toplantı notuna göre içerik hacmen yarı yarıya kısalırken, baştan aşağı fiyat istikrarının önceliklendirildiği bir metin gördük. TCMB geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu koşullar sürecinde zaman zaman ekonomik büyümeyi, zaman zaman istihdamı, zaman zaman da finansal istikrarı öncelikleyen politikalar uygulamış bu da toplantı notlarında kendine yer bulmuştu. Son toplantı notu TCMB’nin internet sitesinin en üstünde yer alan “Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır” mottosu ile daha uyumlu hale gelmiş görünüyor. Her ne kadar faizin ulaştığı seviye piyasa tarafından yeterli görülmemiş olsa da metinde çok net bir şekilde bunun bir sürecin başlangıcı olduğu vurgulanmış durumda. Bu durum ikinci paragrafta “parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir” cümlesi ve beşinci paragrafta “Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir” ve “parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” cümleleri ile ifade edilmiş oldu. Bu nedenle bu toplantıda ulaşılan yüzde 15 seviyesinin sürecin başlangıcı olarak alırsak gelecek toplantılarda gelişme safhasını ve enflasyonla mücadele sonuç vermeye başladığında da sonuç safhasını göreceğiz. Piyasanın şu an en çok merak ettiği konu bahsettiğimiz bu gelişme sürecinin ne kadar hızda ve ne şiddetle gerçekleşeceği. Bunun için de TCMB Başkanı’nın vereceği mesajlar takip edilecek. Şu ana kadar TCMB Başkanı’nın piyasa katılımcılarının karşına çıkmamış olması, nasıl bir yol izleneceği konusunda fikir edinilmesini de zorlaştırıyor. Bu nedenle başkanın yakın zamanda kamuya açık açıklamaları en az PPK kararı kadar etkili olacaktır. Bu süreç ne kadar kısa sürede gerçekleşecek olur ise piyasanın da önünü görmesi o kadar kolay olacaktır.

PPK kararı sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten de önemli açıklamalar geldi. Şimşek açıklamasında fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası ve piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesinin Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağını vurguladı. Ekonomi felsefelerinin temelini ise teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayandırdı. Faiz artışının piyasa beklentilerinin altında kalması nedeniyle perşembe günü 23,50 civarında bulunan Dolar/ TL kuru karar sonrası hızlı bir yükselişe geçti ve Cuma günü 26 seviyesinin üzerini test etti. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabında “Ekonomi politikalarımız kısa vadede fiyat istikrarını ve makro finansal istikrarı hedeflemektedir. Bu hedeflere ulaşmakta kararlıyız. Merkez Bankası’nın dünkü açıklamasında da belirtildiği gibi bu bir süreçtir. Bu süreç kararlılıkla ve kademeli olarak yönetilecektir” açıklamasını yaptı. Gerek TCMB’den PPK sonrası yapılan açıklamayı gerekse Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarını baz aldığımızda para politikası ve elbette mali politikasında önemli bir dönüşümün henüz başında olduğumuzu net bir şekilde görüyoruz. Başta da ifade ettiğimiz gibi geçtiğimiz hafta alınan bu kararlar henüz kompozisyonun giriş paragrafı niteliğinde görünüyor. Piyasanın sabırsızlığı ise gelişme bölümünün kaç paragrafa ve ne kadar bir zamana yayılacağı. Bu süreç konusunda piyasa ne kadar bilgi sahibi olursa sonuç paragrafına ulaşma konusunda ekonomi yönetimine de o kadar yardımcı olacaktır. Bu nedenle güçlü bir sözlü yönlendirme sürecinin de kısa sürede başlamasında fayda olacaktır.