Jeopolitik riskler, TCMB ve açıklanan finansallar

Yayınlama: 21.10.2023 11:23:00 Güncelleme: 21.10.2023 11:21:33

Jeopolitik riskler, TCMB ve açıklanan finansallar

Son günlerde Orta Doğu kaynaklı ortaya çıkan jeopolitik risk algısı küresel ölçüde birçok üründe etkisini gösteriyor. Özellikle altın ve petrol sert fiyat hareketlerinin görüldüğü yerler olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte Borsa İstanbul’da da son günlerde sert kayıplar yaşandı. Borsa İstanbul tarafında son aylardaki sert yükselişlerin ardından bu çatışma haberi kâr realizasyonu için gerekçe oldu. Başlayan düşüşün devam edeceği korkusu yeni satışları tetiklerken, kredili ve kaldıraçlı işlemlerin kapanma yoluna gitmesi desteklerin kırılmasına ve satışların daha da derinleşmesine neden oldu. Türkiye’nin coğrafi ve tarihsel yakınlığına karşın, çatışmanın başka ülkeleri içine almayacağı varsayımında, bu ilk panik fiyatlamasının çok uzun soluklu olmayacağını düşünüyoruz. Enflasyon ve reel büyüme gibi iki etken devam ettiği müddetçe Borsa İstanbul’da bu gibi panik kaynaklı düşüşlerin orta ve uzun vade için alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz.

Bu hafta önemli başlıklardan biri de TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. Önceki toplantı notunda yer alan “Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edecektir” cümlesi TCMB’nin faiz artışlarına devam edeceği beklentisi oluşturmuştu. Bu toplantıda alınacak faiz kararı ve ileriye yönelik verilecek mesajlar piyasalarımızda hareketliliğe neden olabilir. Son zamanlarda alınan kararlar piyasa beklentilerinden bağımsız bir şekilde Borsa İstanbul’da pozitif bir atmosfere neden olmuştu. Son zamanlarda yaşanan düşüşlerin ardından buradan gelecek karar ve mesajlar eğer jeopolitik riskte yeni artışlar yaşanmazsa piyasalara destek olabilir. Piyasaların takip ettiği önemli bir konu da sonraki hafta 2 Kasım’da açıklanacak olan yılın dördüncü Enflasyon Raporu olacak. Enflasyonda hem bu yıl sonu beklentileri hem de gelecek yıla ilişkin beklentiler, TCMB’nin politika faizindeki yükselişte nerede duracağı konusunda da bir fikir verecektir. Bu nedenle üçüncü enflasyon raporunda olduğu gibi piyasada bu toplantının da etkili olacağını düşünüyoruz. 

Bu gelişmelere ek olarak içeride açıklanmaya başlayan üçüncü çeyreğe ilişkin finansal sonuçları takip ediyoruz. Yurt içinde konsolide olmayan finansal sonuçlar 30 Ekim tarihine kadar, konsolide finansal sonuçlar 9 Kasım tarihine kadar açıklanacak. Bankaların ise son finansal sonuç gönderim tarihi 20 Kasım. Bankaların yılın üçüncü çeyreğinde güçlü finansal sonuçlar açıklayacaklarını değerlendiriyoruz. Sigortacılık ve aracı kurum sektörlerinin de kâr rakamları güçlü görünümünü sürdürecektir. Finans sektörü dışında havacılık, holding, gıda-perakende ve çimento sektörünün de olumlu finansallar açıklayacaklarını düşünüyoruz. Sektör içinde açıklanan ilk sonuçların aynı sektördeki diğer hisselerde de beklentiyi şekillendireceğini düşünüyoruz. Bu nedenle her sektörde açıklanan ilk sonuç önemli olacaktır. Bu dönemde endeks bazlı seviyelerden ziyade hisse bazlı hareketler daha ön planda olacaktır. Bu nedenle ağırlıklı endeksi konuşuyor olsak da kar alım ve stop seviyelerinin endeksten bağımsız hisse bazlı oluşturulması faydalı olacaktır.