Yurtdışı piyasalarda riskten kaçış

Yayınlama: 19.08.2023 09:34:00 Güncelleme: 19.08.2023 09:33:34

Yurtdışı piyasalarda riskten kaçış

Çin'de konut fiyatlarındaki düşüş Country Garden gibi temerrütte olan gayrimenkul şirketlerini zorlamaya devam ediyor. Hafta içinde başka şirketlerin de krizin eşiğinde olduğu görüldü. Son olarak yaşadığı likidite krizinin finansal sektöre sıçraması riski nedeniyle endişe yaratan Çinli bankacılık şirketi

Zhongzhi Enterprise Group Co., borçlarını yapılandırma kararı aldı. Son olarak İki yıl önce temerrüde düşen Çinli emlak devi China Evergrande Group, perşembe günü New York’ta iflas mahkemesinde alacaklılardan korunma başvurusunda bulundu. Çin’de son dönemde zayıf gelen verilerin ardından Çin Merkez Bankası (PBOC) ekonominin desteğe ihtiyacı olduğunu değerlendirerek sürpriz bir faiz indirimine gitti. Bir yıl vadeli krediler için referans oranı olan orta vadeli borç verme faizi 15 baz puan indirilerek yüzde 2,65’ten yüzde 2,5’e çekildi. Medyan beklenti faizin sabit tutulması yönündeydi. Bu karar 2020 yılından bu yana yapılan en büyük faiz indirimi oldu. PBOC, haziran ayından da faizi 10 baz puan indirmişti. Kısa vadeli politika faizi de 10 baz puan indirimle yüzde 1,90’dan yüzde 1,80’e çekildi. Çin ekonomisinin temellerinden birini oluşturan gayrimenkul sektörü satışlardaki düşüş, likidite darlığı ve 2021’den beri bir dizi gayrimenkul geliştirme şirketinin temerrüde düşmesinin etkisiyle oldukça zorlu bir dönemden geçiyor. Sıkıntıların devam ettiği gayrimenkul sektöründe geçen hafta yaşanan gelişmeler de sektördeki problemlerin sürdüğüne ve derinleşebileceğine işaret etti. Tüm bu durum Asya piyasaları için zor bir haftanın geride kalmasına neden olurken, sorunların devam ediyor olması gelecek haftaya da endişelerin taşınmasına neden oluyor.

ABD tarafında ise yüzde 4,20 üzerine yerleşen 10 yıllık faizleri izleniyor. Faizlerdeki bu yüksek seyir başta ABD hisse endeksleri ve değerli metaller olmak üzere tüm riskli varlıklar için sıkıntı oluşturmaya devam ediyor. Nitekim ay başından beri S&P 500 endeksi yüzde 5’e yakın değer kaybederken altının ons fiyatı mart ayından beri ilk defa 1.900 doların altına sarktı. Önceki hafta açıklanan ve beklentilerin hafif altında kalan enflasyon verisi sonrası bir ara yüzde 3,95’e kadar gerileyen ABD 10 yıllıkları geçtiğimiz hafta yüzde 4,20’nin de üzerine çıktı. 10 yıllıklarda yeniden yüzde 4’ün altına düşüş olmadığı sürece hisse senetleri ve değerli metaller başta olmak üzere riskli varlıklar için tehlike oluşmaya devam ediyor. Bu nedenle küresel ölçüde başlayabilecek bir riskli varlıklardan kaçışa karşı hazır olmak gerekiyor.

Kredi derecelendirme kuruluşları uzun yıllardır Türkiye’nin ve dolayısıyla Türk şirketlerinin notlarında sürekli olarak aşağı yönlü güncellemeler gerçekleştiriyorlardı. Düşen kredi notları yabancı yatırımcının Türkiye’ye ve Türk şirketlerine bakış açısını olumsuz etkiliyor zaman zaman ortaya çıkan fırsatları değerlendirme konusunda da isteksiz kalıyorlardı. Bu bakış açısının temel sebebi ülkede uygulamaya geçen ekonomi politikalarını anlamakta zorlanmalarıydı. Seçimlerden sonra ekonomi yönetiminde ve ekonomi politikalarında yapılan değişiklikler onların da aşina olduğu, sonuçlarını öngörebildikleri bir hal almaya başlayınca Türkiye’ye yönelik bakış açısı da değişmeye başladı. Bunun ilk etkilerini düşen CDS primlerinde gördük Hafta içinde Moody’s Türk bankalarının görünümünü negatiften durağana çekerek bu olumlu bakışı teyit etmiş oldu. Kredi notu ve görünümünde devam eden sürekli düşüş trendin terse dönmeye başlaması yabancı yatırımcının da buradaki hikaye değişimini fark etmeleri açısından pozitif olacaktır. Günlük fiyatlamalar üzerindeki etkisi sınırlı kalsa da yabancının orta vadeli bakış açısını pozitife döndürmesi açısından olumlu bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz.