Borsada ralli: Tamam mı, devam mı?

Yayınlama: 24.02.2024 11:38:00 Güncelleme: 24.02.2024 11:35:52

Borsada ralli: Tamam mı, devam mı?

Yılbaşından bu yana yükselişini izlediğimiz Borsa İstanbul’da son bir aylık periyotta yukarı yönlü hareketlerin hızlandığı görülüyor. BİST-100 endeksinin de aynı dönemde yaklaşık yüzde 17 yükseldiğini takip ettik. Haftalık performanslara baktığımızda ise son sekiz haftadır aralıksız yükselen bir BİST-100 endeksi izlemekteyiz. Para girişlerine bağlı olarak, yukarı yönlü hareketlerin hızlı ve sürekli olduğu dikkate alındığında borsada bir ralli yaşandığını söylemek mümkün. Nitekim MKK verilerine göre yılbaşında 10,3 trilyon TL olan pay senedi piyasa değeri 16 Şubat ile biten haftada 12,4 trilyon TL’ye yükselmiş durumda. Ancak, yatırımcılar için alım fırsatı ve görece normalin üzerinde getiri imkânı sunan ralli dönemlerinin yüksek risk faktörlerini de içerisinde barındırdığı unutulmamalı.

Ralli dönemlerinde, yükselişlerin nedenlerinin iyi anlaşılması ve mevcut şartların borsayı hangi seviyelere kadar taşıyabileceği iyi tespit edilmelidir. Bu kapsamda Borsa İstanbul’da yaşanan son dönemdeki yükselişlerin ya da rallinin temelinde yatan nedenlere baktığımızda, ilk sırada TCMB’nin atmış olduğu adımlar ve yönlendirmeleri söyleyebiliriz. Hatırlanacağı üzere TCMB, Kasım ve Aralık toplantı metinlerinde gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı ve parasal sıkılaşma adımlarının kısa sürede tamamlanacağına yer vermişti. Bu kapsamda TCMB’nin Ocak ayındaki faiz artışı ile faiz artırımlarına son verilmesi algısı oluşurken, borsaya yönelimlerin de arttığını gözlemledik. Beklendiği gibi TCMB, 250 baz puanlık faiz artışı gerçekleştirdiği Ocak ayı toplantısıyla birlikte gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğine işaret etmişti. Geride bıraktığımız hafta içerisinde ise yine TCMB beklentilere paralel, faizlerde bir değişikliğe gitmeyerek politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bıraktı.

Yaşanan yükselişin bir diğer nedeni olarak, Şubat ayı başında TCMB’de gerçekleşen görev değişikliği sonrasında yeni başkan Fatih Karahan’ın mevcut politikaların sürdürüleceğine işaret etmesini söyleyebiliriz. Öyle ki, yeni TCMB başkanının piyasalara verdiği güven sonrasında 330 baz puan seviyelerinde olan CDS’ler yeniden 300 seviyesinin altına geriledi.

TCMB’den gelen adım ve açıklamaların yanı sıra, borsanın kendi iç dinamiklerinin de yaşanan yükselişleri desteklediğini söyleyebiliriz. Hacim tarafındaki toparlanma bu faktörlerden bir tanesi olup özellikle BİST-100 endeksinde hacimli bir yükseliş seyri söz konusu. Nitekim geçtiğimiz yılın son çeyreğinde BİST-100 endeksinin günlük hacim ortalaması 95 milyar TL iken, yılbaşından bu yana günlük hacim ortalamasının 110 milyar TL’ye yaklaştığı görülmekte. Şubat ayı özelinde ise BİST-100 endeksinin ortalama günlük işlem hacmi 130 milyar TL’yi aşmış durumda. Bir diğer faktör, bankacılık ve sınai sektörünün endeksteki yükselişleri birlikte desteklemesi. Ek olarak BİST-100 endeksindeki yükselişin, endekste ağırlığı olan birkaç şirket tarafından domine edilmeyip, aksine genele yayılan bir yükseliş olması da yine yükselişleri destekleyen unsurlar arasında sayılabilir.

Yukarıda sayılan sebeplere bağlı olarak, BİST-100 endeksinin mevcut durumda sağlıklı bir zeminde yükseliş sergilediğini söyleyebiliriz. Piyasaların, çoğunlukla geleceği fiyatladığını da dikkate alırsak, beklentilerin pozitif tarafta yoğunlaştığı görülmekte. Ancak, finansal piyasalarda görülen rallilerin hızlı ve tehlikeli olmasının yanında nerede son bulacağını kestirmek zordur. Özellikle enflasyon muhasebesinin şirket finansalları üzerindeki etkisi, yerel seçimler öncesinde yabancı girişlerinin istenen düzeyde olmaması ve 2024 yılına dair büyümedeki baskılanma beklentisi borsada mevcut rallinin sürdürülmesini zorlaştırabilecek unsurlar arasında. Yine de devam eden süreçte, borsadaki yükselişlerin, ralli şeklinde soluksuz ve hızlı olmasa da zaman zaman gelen düzeltme hareketleri ve kar realizasyonlarıyla devam etmesi beklenebilir. İşin içine enflasyon muhasebesi de girince, sadece sektörel bazda değil, hisse bazında da ayrışmanın öne çıkabileceği dikkate alınmalı.