Faiz kararları: Küreselde beklentilere paralel, içeride sürpriz…

Yayınlama: 23.03.2024 12:08:00 Güncelleme: 23.03.2024 12:05:06

Faiz kararları: Küreselde beklentilere paralel, içeride sürpriz…

Faiz kararlarıyla dolu bir haftayı geride bırakırken, merkez bankalarından gelen yönlendirmelerin fiyatlamalara etkisi öne çıktı. Aslında Mart ayı başlı başına merkez bankalarının kararlarıyla dolu bir ay oldu. 7 Mart’ta ECB beklendiği gibi faizlerde bir değişikliğe gitmese de ilk faiz indirimi için yaz aylarına işaret etmişti. Buna istinaden, beklentiler, ECB için Haziran ve Temmuz ayındaki toplantılara yoğunlaşmıştı. Geride bıraktığımız hafta ise Japonya, Çin, ABD, İngiltere ve bizim merkez bankamızdan faiz kararlarını takip ettik.

2023 yılı son çeyrek büyüme rakamlarının yukarı yönlü revize edilmesi sonrasında teknik resesyonun eşiğinden dönen Japonya güçlü ücret artışlarının da etkisiyle 17 yıl aradan sonra ilk kez faiz artırımı gerçekleştirdi. Beklentilere paralel gerçekleşen karar sonrasında kısa vadeli faizler yüzde -0,1 seviyesinden den yüzde 0 ile 0,1 aralığına getirildi. Böylece 2016 yılından bu yana uygulamakta olduğu negatif faiz politikasına son veren BOJ, getiri eğrisi kontrolünü de kaldırdığını duyurdu. Faiz artışı sonrası, yenin değer kazanacağı ve tahvil getirilerinin yükseleceği yönündeki beklentilerin aksine baskılanma görüldü. ABD’de faiz oranlarının yüksek kalmaya devam etmesi ve görece güçlü dolara bağlı olarak ABD ve Japonya arasındaki faiz dinamiğinin hala devam ediyor olmasını, yenin değer kaybetmesindeki temel etkenlerden biri olarak ifade edebiliriz. Diğer yandan BOJ’un, destekleyici olmayı sürdüreceği ve tahvil alımına devam edileceği yönündeki açıklamaların da yine yeni zayıflattığını söyleyebiliriz. Çin Merkez Bankası ise beklentilere paralel şekilde bir ve beş yıllık kredi faizlerini değiştirmeyerek sırasıyla yüzde 3,45 ve 3,95’te sabit tuttu.

Faizlerin, beklentilere paralel, beşinci kez sabit tutulduğu Fed cephesinde ise odakta, noktasal grafikler ve Powell’ın açıklamaları vardı. ABD ekonomisine dair son dönem gelen istihdam ve enflasyon verileri sonrası Fed’in faiz indirimlerini öteleyebileceği beklentisi öne çıkmış olsa da noktasal grafiklerde 2024 yılına dair üç faiz indirimi beklentisi korundu. Yüzde 5,25-5,50 aralığında olan mevcut faiz oranı için 2024 yılı medyan tahmini yüzde 4,6 düzeyinde kalmaya devam etti. Projeksiyonlarında 2024 yılı için büyümeyi de daha önceki yüzde 1,4 seviyesinden yüzde 2,1 seviyesine revize eden Fed, enflasyon beklentisini yüzde 2,4’te sabit tuttu. Fed’in bu yıl için üç faiz indirimi beklentisini koruması sonrasında Haziran toplantısında ilk faiz indirimini gerçekleştirebileceği olasılığı daha da güçlendi. Öyle ki Haziran ayında faiz indirim olasılığı yüzde 70 seviyesine yaklaştı. FOMC sonrasında ABD 10 yıllık tahvil getirisi gerilemeye devam ederken, küresel borsalarda pozitif fiyatlama öne çıktı.

Beklentilere paralel şekilde faizleri sabit bırakan bir diğer merkez bankası ise BOE oldu. Faiz indirimlerine yönelik İngiltere’de de beklentiler söz konusu olmakla birlikte, BOE’nin faiz indirimlerinin zamanlamasına yönelik belirsizlik sürmeye devam ediyor.

Yurt içi piyasalarda ise odak küresel faiz kararlarının yanı sıra TCMB’nin faiz kararındaydı. TCMB, faizlerin sabit tutulacağına yönelik piyasa beklentisinin aksine, politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 50 seviyesine yükseltti. TCMB, ayrıca gecelik vadede borç alma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 3 puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi. Şubat ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi ve yerel seçim öncesi dövize olan talebin artmasıyla TL’nin değer kaybını hızlanması sonrasında TCMB’den zaten sıkılaştırıcı adımlar gelmeye başlamıştı. Ancak enflasyon görünümündeki olası bozulma durumunda sıkı duruşunu sürdüreceğini vurgulayan TCMB, sürpriz faiz artışıyla birçok algıyı değiştirdi. Her şeyden önce, seçim öncesinde merkez bankasının faiz artırımına gidemeyeceği algısını kırarak, bir yandan kurumsal bağımsızlığını öne çıkartırken bir yandan da kredibilitesini artırdı. TCMB, böylece ne kadar ortodoks olabileceğinin ve gerektiğinde faiz artışı yapabileceğinin mesajını verdi. Özellikle enflasyonun düşürüleceğine yönelik piyasanın daha kolay yönlendirilebilmesi noktasında önemli bir adım olan bu sürpriz faiz artışı, TL varlıklara ilgiyi de artıracaktır.