Fed beklentilerinde ayrışma ve jeopolitik riskler

Yayınlama: 20.04.2024 11:41:00 Güncelleme: 20.04.2024 11:38:16

Fed beklentilerinde ayrışma ve jeopolitik riskler

Piyasalarda gözler, Fed’in faiz indirimlerine yönelik beklentiler ile İran ve İsrail arasındaki gerilime çevrilmiş durumda. ABD’de enflasyonun üç aydır beklentilerin üzerinde kalmasıyla, geride bıraktığımız hafta, Fed’in faiz indirimlerine dair beklentilerde ayrışma öne çıktı. Ortadoğu’da ise İsrail’in Şam’daki İran konsolosluğuna düzenlediği saldırının ardından İran geçtiğimiz hafta sonu İsrail’e insansız hava aracı ve füze saldırısıyla karşılık verdi.

Mevcut şartlar dikkate alındığında, piyasa fiyatlamalarında, bir süre, Fed ve jeopolitik riskler öncelikli başlık olmaya devam edecek gibi… Yılın başında, Fed’in 2024 yılı için üç kez ve 75 baz puanlık faiz indirimi öngörüsüne karşılık piyasalarda altı kez ve 150 baz puanlık faiz indirimi beklentisi hakimdi. Fed, Mart ayı toplantısında yayınladığı noktasal grafiklerde üç kez ve 75 baz puanlık faiz indirimi öngörüsünü sürdürdü. Fed’in öngörüsü devam ederken, ABD’den gelen ekonomik verilerle birlikte, piyasaların da faiz konusunda Fed’e yakınsadığını gözlemledik. Ancak enflasyon tarafında son üç aydır beklentilerin üzerinde gelen gerçekleşme ve kısa vadeli enflasyon beklentilerinin yüzde 3 seviyesinin altına inememesi piyasalarda tedirginlik yaratırken, beklentilerin de yeniden şekillenmesine yol açtı.

Enflasyon verileri sonrası zaten ayrışmaya başlayan beklentiler, hafta içerisinde Powell’dan gelen şahin tondaki açıklama sonrası daha da belirginleşti. Powell, geçtiğimiz Salı günü yaptığı konuşmasında, enflasyonun, yüzde 2 olan hedefine düşürülmesinde ilerleme kaydedilmediğini ve faiz indirimleri için daha uzun süre beklenebileceğini ifade etti. Mayıs toplantısında zaten faizlerde bir değişikliğe gitmemesi beklenen Fed için, Powell’ın açıklamaları sonrasında Haziran ayında da faiz indirme olasılığı azaldı. Fed’in Haziran ve Temmuz ayı toplantılarında faiz indirimine gidebileceğini bekleyen kurumlar olmakla birlikte, ilk faiz indirimini Mart 2025’te bekleyenler de öne çıkmaya başladı. Öyle ki, faiz indirimlerinin ötesinde Larry Summurs ve UBS ise faiz artırımı beklediklerini açıkladılar. Bir yandan ilk faiz indiriminin ne zaman geleceğine dair belirsizlik artarken, bir yandan da beklentilerin geniş bir yelpazeye yayılmış olması Fed’in bundan sonraki söylem ve aksiyonlarını daha da önemli kılıyor. Yukarıda belirttiğimiz gibi yılın başında piyasanın önünde olan ve piyasaya yön veren Fed’e, acaba şimdi piyasa mı yön verecek? Bunu önümüzdeki aylara dair gelecek enflasyon ve istihdam verileri gösterecek. Nitekim Powell da konuşmalarında sıklıkla verilere bağlı kalacaklarını ifade etmekte.

Piyasaların odağındaki bir diğer başlık olan İran-İsrail gerilimi ise hatırlanacağı üzere 1 Nisan’da İsrail’in Şam’da İran konsolosluğunu vurması ile başlamıştı. Akabinde karşılık vereceğini duyuran İran, geçtiğimiz hafta sonu İsrail’e insansız hava aracı ve füzelerle saldırmış, İsrail ise bu saldırılara karşılık vereceğini duyurmuştu. Önceki gece sabaha karşı İsrail, İran’ın İsfahan kendi yakınlarındaki bir askeri üsse saldırıda bulundu. Saldırı sonrasında İsrail, yapılan saldırıyı, gerilimin artmasını önlemek için sınırlı bir tepki olarak açıklarken, İran ise askeri ve nükleer tesislerin güvenli olduğunu duyurdu. Taraflardan gelen ilk açıklamaların görece itidalli olması, iyimserliği arttırmakla birlikte, piyasalarda tedirginlik hala sürüyor. Her ne kadar ilk açıklamalar tansiyonu düşürücü nitelikte olsa da İsrail’in saldırılara devam edip etmeyeceği, ya da İran’ın yeni bir karşılık verip vermeyeceği masada duran sorular arasında.

Fed’in faiz indirimlerine yönelik oluşan belirsizlik ve jeopolitik riskler sonrası borsalarda satış baskısı gözlenirken, güçlü dolar teması ve altında yükseliş eğilimi öne çıkıyor. Jeopolitik riskler devam ettiği sürece, sadece güvenli liman olarak görülen altın değil, oluşacak arz endişeleriyle petrol fiyatlarında da yükseliş ihtimalini artırmakta. Özellikle İran-İsrail geriliminin gölge savaştan sıcak savaşa dönüşme riski petrol tarafı için şu aşamada en büyük risk unsuru. Diğer yandan Fed cephesinde faiz indirimlerinde yaşanacak olası gecikmenin ise sert inişe yol açabileceği ihtimali de gündeme gelmeye başladı.