Kim gelirse gelsin...

Yayınlama: 10.07.2023 09:28:00 Güncelleme: 10.07.2023 09:29:56

Kim gelirse gelsin...

Seçimlerden önce çok konuşuldu. Kim gelirse gelsin faizler artacak. Kim gelirse gelsin vergiler artacak. Tam da beklendiği gibi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçildikten sonra ekonomiyi ortodoks ve rasyonel politikalar ile yöneteceği tahmin edilen Mehmet Şimşek’e emanet etti. Merkez Bankası’ndaki başkan değişikliği sonrası Hafize Gaye Erkan yeni dönemin ilk icraatını faiz artışı ile gerçekleştirdi. Politika faizi yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükseltildi. Merkez Bankası’nın toplantı özetlerinde bunun ilk adım olduğu ifade edildi. TCMB’nin 20 Temmuz’daki toplantısında da ek bir faiz artışı gelmesi yüksek ihtimal. Ancak temmuz ayındaki faiz artışı muhtemelen ilk adım olan 650 baz puanın altında kalacak gibi duruyor. Bu arada Dolar/TL kuru 20’den 26 seviyelerine yükseldi ve Haziran enflasyonu yüzde 38,2 ile beklenti altında kalsa da enflasyonda geleceğe dönük beklentiler bozuldu. Ekonomistler yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminlerini yüzde 50’nin üzerine çıkarmaya başladılar bile.

Seçimlerden önce uzun bir süre para politikasını tartıştık. Odak 'rasyonelden uzak' diye ifade edilen faiz indirimleri ve yükselen enflasyon üzerineydi. Açıkçası maliye politikalarını daha doğrusu seçim heyecanı ile bu politikaların acı tarafını unutmuştuk. Siyaset tarafı, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte bütçe açığını artıracak seçim vaatleri ile yarıştı. Çıkmaz denilen EYT çıktı, memur maaş zamlarında “en az” ile başlayan cümleler edildi. Bu hava ile seçime giderken fatura kabardı. OVP’de, 2023 yılında merkezi yönetim bütçe açığı tahmini 659 milyar TL ile GSYH’nin yüzde 3,5’i olarak öngörülmüştü. Ancak atılan adımlar ile bu yıl bütçe açığının 1 trilyon liranın üzerine çok rahat çıkacağı beklenir oldu.

Geçen hafta önce Torba yasa teklifi ile kurumlar vergisinin yüzde 25’e hatta finansal kurumlar için yüzde 30’a çıkarılmasını öngören düzenlemeyi konuştuk. Vergi konusunda üstat Nedim Türkmen’e göre bu düzenleme ile yaklaşık 300 milyar TL’lik bir vergi potansiyeli oluştu. Aynı torbada Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ile ilgili ek vergi hikayesi de bayağı konuşulup tartışıldı. “Bunlar daha başlangıç, meclis tatile girdikten sonra eylül ekimde yeniden açıldığında daha büyük vergi zamları gelebilir” diye tahmin edilirken, cuma günü Cumhurbaşkanı kararı ile Katma Değer Vergisi'nde (KDV) sürpriz artışlar yapıldı.

Tamam, kim gelirse gelsin bu önlemler alınacak ve o acı reçete içilecekti ama bazı tartışmalı noktalara dikkat çekmekte fayda var. Onlardan bir tanesi Torba yasa teklifi içerinde yer ala KKM yükünün Hazine’den Merkez Bankası’na aktarılması sürprizi. Vergi salma imkanı bulunmayan Merkez Bankası olası kur yükünü muhtemelen TL basarak ödeyecek. Bu durum bollaşan para ile birlikte değer kaybı ve bir tur daha enflasyon baskısı demek. Vergi adaleti konusundaki tartışmalı konu ise KKM kazancı ile ilgili stopaj desteği. Kurumlar için KKM vergi istisnalarının süresi bazı şartlar ile yıl içerisinde yapılan yasal bir değişiklikle yıl sonuna kadar uzatılmıştı. Tartışmalı son nokta ise gelirler tarafı ile ilgili sert önlemler alınırken harcamalar tarafına ilişkin bir adım atılıp atılmayacağı konusu. “Tamam, bizden alınan vergiler yükseldi ama bak devlet de tasarrufa başladı” gibi bir havayı oluşturacak kamu tasarruf paketi hiç fena olmaz.